Olay, 28 Nisan 2012 tarihinde Felahiye ilçesine bağlı Kayapınar Mahallesi'nde meydana geldi. Pembe Boraze, evinin balkonunda boğazı kesilmiş halde ölü bulundu. Aradan geçen 6 yılda olayın faillerinin bulunamaması üzerine İl Jandarma Komutanı Jandarma Albay Hüseyin Bekmez'in talimatıyla özel ekip kuruldu. İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği'nden dedektiflerin de desteğiyle, Pembe Boraze cinayeti dosyası yeniden incelemeye alındı. 6 ay süren teknik takip ve çok sayıda kişiden alınan ifadeler sonucu, yaşlı kadının, torunları tarafından öldürüldüğünün tespit edildiği iddia edildi. Düzenlenen operasyonla, Pembe Boraze'nin oğlu Faruk Boraze (55), gelini Songül (56) ve torunu Fadime Boraze (24) gözaltına alındı. Adliyeye sevk edilen şüphelilerden Fadime Boraze tutuklanarak, cezaevine konulurken, anne ve babası ise salıverildi.
TV PROGRAMINA KATILDILAR
Kamuoyunda 'Kesik baş cinayeti' diye de bilinen olayın ardından, şüphelilerinin, faili meçhul olayları araştıran bir televizyon programına da katıldığı belirlendi. Cinayete kurban giden Pempe Boraze'nin yapılan otopsisinde vücudunda 12 balta ve 6 bıçak darbesi olduğu tespit edildi.
5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın üçüncü duruşmasında, tutuklu sanık Fadime Boraze ile öldürülen kadının oğlu (amcası) Mustafa Boraze ile avukatları hazır bulundu. Üzerine atılan suçlamaları kabul etmeyen Fadime Boraze, beraatını istedi. Sanık Boraze, "Böyle bir şey yapacak olsaydım, kıyafetlerimle Jandarmaya gittiğimizde belli olurdu. 8 aydır mağdur durumdayım. Suçsuz yere buradayım. Sırf babaannemi o halde bırakmaya gönlüm el vermediği için buradayım. Olaydan sonra zayıfladım. Babaannemi o halde görünce şok oldum. Etkisinden hala kurtulamadım. Ailem de ben de, babaannemi kurtarma çabasındaydık" şeklinde konuştu. Davacı Mustafa Boraze ise," Pembe Boraze annem olur. Fadime'nin cezalandırılmasını istiyorum. Şikayetçiyim" dedi.
SAVCI, ÜST SOYDAN AKRABAYI KASTEN ÖLDÜRMEK SUÇUNDAN HAPSİNİ İSTEDİ
Duruşmada, Cumhuriyet Savcısı mütalaasını açıkladı. Savcılık mütalaasında, "Fadime Boraze ve ablası R.B. hakkında dedikodular olduğu, bu dedikoduların Pembe Boraze ve torunları ile gelini Songül arasında zaman zaman tartışmalara dönüştüğü, Pembe Boraze'nin üzüntülerini komşularına anlattığı, Fadime'nin annesi Songül'ün kardeşi S.S.'nin evine gittiği ve kaynanası Pembe Boraze hakkında konuşurken, torunlarının konuşmaları duyduğu ve 'Bu kadın bizden ne istiyor?' diyerek, sinirlenerek, Pembe Boraze'nin evine gittikleri" ifade edildi.
ÖNCE BIÇAKLA KAFASINA VURMUŞLAR, ARDINDAN BALTA İLE KAFASI KESİLMİŞ
İddianamede, Fadime Boraze ve ablası R.K.'nin Pembe Boraze'nin evine gittikleri ve cinayeti işledikleri iddia edilirken şu ifadelere yer verildi: " Nefret ve hiddet içinde babaannelerinin evine gittikleri, balkonda sandalyede oturan Pembe Boraze'yi, mutfaktan aldıkları bıçakla dışarı çıkarak, boyun ve kafasına defalarca vurdukları, ilerleyen aşamalarda ise, evin bahçesinde bulunan 'nacak' ile yere düşen Pembe Boraze'nin boğazına vurarak, kesildiği, nacağı kimin vurduğunun belirlenemediği, Fadime'nin eylemini ablası R.B. ile birlikte gerçekleştirdiği belirlendi."
ANNE SONGÜLÜN TERLİĞİNDE KAN İZİ ORTAYA ÇIKMIŞ
Duruşma savcısı mütalaasında anne Songül'ün terliğinde kan izinin çıktığını da açıklayarak, "Olay yerine hangi aşamada ulaştığı belirlenemeyen anne Songül'ün, kızlarını suçlamadan kurtarmak istediği, mutfakta ellerini yıkattığı, Pembe Boraze'nin ölümünden emin olduktan sonra ambulansı aradıkları, Songül Boraze'nin tedirgin olduğu ve terliğinde kan bulunduğu, eylem gerçekleştikten 1 saat sonra Fadime Boraze'nin teyzesi S.S.'yi arayarak, 'Teyze babaannemi öldürdüler' dediği" iddialarıyla duruşma savcısı, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK), 82/1-d maddesi gereğince 'üst soydan akrabayı kasten öldürmek' suçundan cezalandırılmasını, sanığın olay tarihinde 17 yaşında olması nedeniyle TCK'nın 31/3 maddesi gereğinde 18-24 yıl hapis cezasına çarqtırılmasını istedi.Mahkeme heyeti verdiği ara kararla, Fadime Boraze'nin tutukluluk halinin devamına karar vererek, sanık avukatının mütalaaya ilişkin süre istemesi üzerine duruşmayı 29 Kasım'a erteledi.