Edebi kültürümüzde pek çok eserle birlikte tiyatro eserleri de önemli yer tutmaktadır. Pek çok farklı özellikte eser bulunmaktadır. Bunlardan birisi de Haldun Taner tarafından kaleme alınmış olan Keşanlı Ali Destanı'dır. Bu eserle ilgili olarak bilgi sahibi olmak isteyenler Keşanlı Ali Destanı Nedir? sorusu üzerinde yanıt araştırması yapmaya devam ediyor. Peki, Keşanlı Ali Destanı Nedir? İşte Keşanlı Ali Destanı Kısaca...
Keşanlı Ali Destanı, yazar Haldun Taner tarafından yazılmış edebiyatımızın ilk epik tiyatro örneğidir. Karakterleri arasında Ali, Zilha, Bülent Bey ve Cafer isimleri bulunmaktadır.
Büyük bir kentin yakınlarında bulunan Sinelidağ, gecekondular, fakir halktan oluşan varoş tabir edilen bir yerleşim yeridir. oyunun ana karakteri olan Keşanlı Ali, Çamur ihsan adlı kişiyi öldürme suçuyla cezaevine girmiştir. Ancak cezaevinden çıktıktan sonra bir anda kahramanlık payesi sahibi olmuştur. Ali'nin içinde çıkamadığı 2 durum bulunmaktadır. İlki suçsuz yere cinayetten hapse girip çıkmıştır. İkincisiyse öldürdüğü zannedilen Çamur İhsan sevdiği kadın olan Zilha'nın amcasıdır ve ona amcasının katili zannederek kötü davranışlarda bulunur. Muhtarlık seçimlerini kazanan Ali, mahalleye dirlik ve düzeni getirmek için çalışmalar yapar ilk olarak haraç toplanmasına son verir.
Mahalleye çıkagelen ve ekonomik durumu oldukça iyi olan Bülent Bey, Zilha'yı kendisinden ayrılan eşi Nevvare'ye benzeterek iş teklifinde bulunur ve evine çalışması için davet eder. Bülent Bey'in trekeden eşi Nevvare ise bu sırada yeniden eveine dönmüştür. Keşanlı Ali Zilha'nın Bülent Bey'in evine gitmesine kızmış ve söz konusu eve baskın yaparak Nevvare'yi Zilha zannederek kaçırır.
Bu esnada amcasını öldüren kişinin Ali olmadığını aksine Cafer olduğunu öğrenen Zilha, tekrar Ali'ye geri dönmüştür. Cafer bu durumda Keşanlı Ali'yi öldürmek için silahının tetiğini çeker ve Ali'nin üzerine doğru ateş eder. Ancak daha erken davranan Ali sadece yaralanırken Cafer ise Ali tarafından silahla vurularak öldürülmüştür. Ali bu kez suç işlemiş ve yeniden hapse girmiştir ancak Keşanlı Ali olarak kazandığı ünü nesillerden nesilere bir destan olmuştur.