Ankara MEB Şûra Salonu'nda "Dünya Kemik İliği Bağışçıları Günü"ne özel Kanser Savaşçıları Derneği ve GEN İlaç'ın desteği ile "İyilik Genimizde Var" projesi düzenlenerek kemik iliği bağışının önemi vurgulandı. İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Çetiner, Türkiye'de çok başarılı bir ilik bankası sistemi olduğunu belirterek, pandemi sürecinde kök hücre bağışında önemli bir düşüş yaşandığını ve bunun binlerce hastayı olumsuz etkilediğini anlattı. Kemik iliği bağışçısı olmanın adımları hakkında bilgiler veren Çetiner, "18-50 yaş aralığında olan ve kronik hastalığı olmayan herkes bağışçı olabilir. Sağlıklı olanlar 3 tüp kan verip bağışçı olabilir.
Türkiye'de şu anda 860 bin civarında kemik iliği vericisi var. Bunu en kısa zamanda 1 milyonun üzerine çıkaralım. İşlem sonucu kemik ağrısı, karında şişkinlik, halsizlik, yorgunluk oluyor. Onun dışında hiçbir yan etkisi yok. Kan verip küçücük bir fedakârlık yapmak koskoca bir yaşam demek" dedi. Tıp Fakültesi 1'inci sınıfta okurken hastalığa yakalanan Saliha Bengisu Uçar (25), "16 yaşında kronik lenfositer lösemi (KLL) teşhisi konuldu. 18 yaşımda nakil oldum. Türk bir donör buldum.
Onun sayesinde hayallerimi gerçekleştirdim. Ne kadar çok donör, o kadar çok insan hayatı demek" dedi. Donör Özlem Erdoğan (43) ise kemik iliği bağışını sosyal medyadan gördüğünü belirterek, "Duyarsız kalmak istemedim. Kızılay'a gidip kan verdim. 5 yıl sonra üç yaşındaki çocukla eşleştim. Nakil esnasında acı hissetmedim. Süreç korkutucu değil. İki çocuğum var ama adını bilmediğim kendi evladım kadar düşündüğüm, acaba bugün nasıl, tedavilerden kurtuldu mu dediğim bir çocuğum var" diye konuştu.