Kan donduran olay dün akşam saatlerinde Çerkezköy'ün İstasyon Mahallesinde bir apartmanın 6. katındaki Adsız ailesinin yaşadığı dairede meydana geldi.
BIÇAKLAYARAK ÖLDÜRDÜ, TESTERE İLE PARÇALARA AYIRDI
İddiaya göre, Fehmi Adsız küçük torunu ve gelini ile evde yalnız olduğu sırada cinnet getirerek tartıştığı Kırgızistan uyruklu olan gelinini bıçaklayarak öldürdü, ardından testere ile parçalara böldü. Cani kayınpeder, ardından talihsiz kadının uzuvlarının bazılarını çöp poşetlerine doldurarak apartmanın bahçesinde park halinde olan otomobil bagajına bırakmaya başladı.
İhbar üzerine gelen ve polis ekipleri, suçunu itiraf eden Fehmi Adsız'ı gözaltına aldı. Ekipler, evin banyosunda çöp kovası içinde ve otomobilinin bagajındaki poşetlerde Ayat Adsız'ın uzuvları ile karşılaştı. Polis ve cumhuriyet savcısının olay yerinde yaptığı incelemenin ardından Ayat Adsız'ın parçalara ayrılmış cansız bedeni otopsi için cenaze aracı ile Adli Tıp Kurumuna gönderildi. Olay sırasında ise Ayat Adsız'ın eşi T. Adsız'ın işte olduğu öğrenildi.
6 AY ÖNCE ÇERKEZKÖY'E TAŞINMIŞLAR
Kayınpederi tarafından vahşice öldürülerek parçalara ayrılan Ayat Adsız'ın, 2017 yılında T. Adsız ile evlendiği, eşinin ailesi ile birlikte Mersin'de yaşadıktan sonra 6 ay önce hep birlikte Çerkezköy'e taşınarak birlikte yaşamaya devam ettikleri öğrenildi.
Olay günü ise Fehmi Adsız'ın eşi ve 3 yaşındaki torununu da yanına alarak işe gidecek olan oğulları T. Adsız'ı servisin kalktığı durağa götürdüğü, diğer torunu ve gelinin ise evde kaldığı öğrenildi. Oğullarını bıraktıktan sonra S. Adsız ve torunu dışarıda dolaşırken, Fehmi Adsız ise eve gitti. Burada ise çıkan tartışmanın ardından Fehmi Adsız mutfaktan aldığı ekmek bıçağı ile gelinini öldürdü. Ardından da alet çantasından çıkarttığı testere ile parçalara ayırdı.
"AİLECEK BU EVLİLİĞİN OLMASINA KARŞI ÇIKTIK"
Cinayeti itiraf eden ve bu evliliğe başından beri ailecek karşı çıktıklarını, ancak oğulları için kabullendiklerini ifade eden Fehmi Adsız, gelininin kendisine, karısına ve çocuklarına kötü davrandığını, hatta torunlarına kötü davrandığı için Mersin'de polise giderek müracaatta bulunduklarını öne sürdü. Gelininin çocukları ile ilgilenmediğini, torunlarına eşiyle birlikte baktıklarını söyleyen Fehmi Adsız, bunu söyleyince Ayat Adsız'ın kendilerine bağırıp hakaretler ettiğini, kendisinin de sözlü karşılık verdiğini, asla fiziki müdahalede bulunmadığını ifade etti.
"CESEDİ YOK EDERSEM KURTULABİLİRİM DİYE DÜŞÜNDÜM"
Adsız'ın ifadesinde "Son 1 hafta içinde benim üzerime çok geldi. Olay günü eşim ve torunum ile oğlumu servise bırakmaya gittik. Ayat ve diğer torunum evde kaldı. Bir süre sonra geldik. Eşim ve torumum dışarıda kaldı. Ben ise eve çıktım. Ayat kapıyı açtı ve diğer torunumu uyutmak için odasına gitti. Bende üzerimi değiştirdim. Bir süre sonra torunumun ağladığını duydum. Odaya gittim ve 'Sende hiç vicdan yok mu? Neden ağlatıyorsun' dedim. O da 'benim çocuğum ne istersem yaparım' diyerek bana bağırdı ve hakaretler etti. Ardından odadan çıktı ve banyoya girdi. Bende artık bana yapılan hakaretlere dayanamadım ve torunlarımı da eziyetten kurtarmak öldürmeye karar verdim.
Mutfaktan aldığım ekmek bıçağı ile bıçakladım. Hareketsiz kalınca öldüğünü anladım. Önce polisi arayıp olayı anlatmak istedim. Ancak cesedi yok edersem kurtulabilirim diye düşündüm. Evdeki takım çantasından demir testereyi alarak iki ayağını diz kapağından ve kolunu kestim. Ardından banyoda çöp poşetine ardından da çöp kovasına koydum. Üzerimi değiştirdikten sonra da kesilen uzuvları çöp torbası ile arabanın bagajına indirdim. Eve geldikten sonra vücudunun diğer parçalarını poşete koymaya çalıştım. Bu sırada eşim geldi ve olayı öğrendi. Karşı komşuya giderek yardım istedi ve gelen polis beni gözaltına aldı. Eşim gelmeseydi götürüp bir yere atacaktım. Çok pişmanım" dediği öğrenildi.
Fehmi Adsız, polisteki ifadesinin ardından geniş güvenlik önlemleri altında Çerkezköy Adliyesine getirildi.
DOĞUM GÜNÜ PAYLAŞIMI YÜREKLERİ DAĞLADI
Çerkezköy'de kayınpederi tarafından öldürüldükten sonra parçalara ayrılan 30 yaşındaki Ayat Adsız'ın 10 Ekim'de doğum günü olduğu öğrenildi. Ayat Adsız'ın sosyal medya hesabından "İşte 30 yaşıma girdim. Zaman ne kadar çabuk geçti." paylaşımı yaparak çok mutlu olduğunu, kendisini seven bir eşi ve çocukları olduğunu yazdığı görüldü.
10 Ekim 1991 doğumlu Kırgızistan asıllı Ayat Adsız'ın, kayınpederi tarafından öldürülmeden 2 gün önce doğum gününü kutladığı öğrenildi.
"EVET MUTLUYUM"
Sosyal medya hesabından kendi ülkesinin dilinde, kendi fotoğraflarını da ekleyerek doğum günü paylaşımı yaptı. Sosyal paylaşım sitesince yapılan dil çevirisinde genç kadın şu ifadeleri yazıya döktü: İşte 30 yaşıma girdim. Zaman ne kadar çabuk geçti. Hayatımın devamı gelecek gibi görünüyordu, çok fazla zamanım olacaktı. Özetlemeyeceğim aptalca. Nasıl olduysa öyle oldu. O zaman böyle yapmalısın. Birçok hata yapıldı. Gereksiz kelimeler söylendi. Ama pişman olmayacağım. Neden? Ne doğru, neyin yanlış olduğunu bilmiyoruz. O gün kendime soracağım "mutlu musun" evet mutluyum. Elbette yanımda sevgili anne, erkek kardeşim akrabalarım yok. Ama onları her zaman hatırlıyorum. Nelerim var? Mutluluğum var, neşe oğullarım. Sevildiğim ve beklediğim ev. Seven koca. Bugün düşünmek istiyorum. 30'una karar vermek istiyorum. Şimdi ne olacak. Yaşımızın sayılarla değil, ne kadar hissettiğimizle ölçüldüğünü söylüyorlar. Yaşımı seviyorum. Bu artık çılgın bir gençlik değil, yaşlılıkta değil.
Gencim, güzelim. Her şeyin yoluna gireceğine inanıyorum. Çünkü 30 yaşında hala başlıyor. Yıllar içinde büyüdüm. Artık her şeye ya da neredeyse her şeye dayanabileceğimi hissediyorum. Güçlü ve yetişkin oldum. Karar vermeyi ve sorumluluk almayı öğrendim. Gerçi ben hala kalbimin derinliklerinde masallara inanan küçük, saf bir kızım. Onlara inanmayı çok istiyorum. Peki ya aşk? O var yaşıyor ve yaşıyor ama başka birçok değer var. Sadece onu ilk sıradan çıkardım. Sırada ne var? Bilemiyorum. Güçlü, bilge, sadece daha iyi olduğuna inanacağım biliyorum. O zaman 30 yaşın kutlu olsun her şeyin en iyisi önümüzdeki hayat için teşekkürler anneciğim."