Merkez üssü Kahramanmaraş'ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri olan ve 11 ili etkileyen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerin ardından bölgede arama kurtarma çalışmaları devam ediyor. "Asrın felaketi" olarak nitelenen depremlerin ardından soğuk havanın da etkili olduğu Adıyaman'a giderek arama kurtarma çalışmalarına gönüllü olarak katılan Kastamonu Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü ekipleri, enkazdakilerle aralarında geçen diyalogları anlattı. Yaşadıklarını anlatırken itfaiye ekipleri duygusal anlar yaşarken hem bölgede çıkan yangınları söndürdü hem de arama ve kurtarma faaliyetlerine katıldı. Onlarca depremzedenin yeniden hayata tutunmasına vesile olan itfaiye ekipleri, enkaz altından sağ olarak kurtardıkları Onur'u ise unutamıyor. Deprem bölgesinde enkaz altında kalanların yakınlarının yönlendirmesiyle sadece bir el fark eden itfaiye ekipleri, gördükleri eli takip ederek Onur isminde bir gencin sağ olduğunu tespit etti. Bunun üzerine çalışma başlatan itfaiye ekipleri, 5-6 saat boyunca hiç aralıksız ince ince enkazı kazarak Onur'un başının sıkıştığı yere kadar ulaştı. Onur, itfaiye ekiplerinin çalışması neticesinde sıkıştığı yerden sağ olarak kurtarılarak sağlık ekiplerine teslim edildi.
Depremin ilk gününden itibaren günlerce dinlenmeden, uyumadan fedakarca çalışma yürüten 7 kişilik itfaiye ekibi, deprem bölgesindeki çalışmalarını tamamlayarak Kastamonu'ya döndü. Ekiplerin dönüşüyle birlikte Kastamonu Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü bahçesinde depremde hayatını kaybedenler için dua edildi. "Gönüllü olarak bölgede görev aldık, gördüklerimiz karşısında yüreğimiz sızladı" 16 yıldır İstanbul ve Kastamonu'da itfaiyede görev yapan Kastamonu Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü personeli Mustafa Çatal, "Büyük bir afet yaşadık. Böyle bir felaketi iliklerimize kadar hissettik. Biz de burada kendimizi sorumlu hissettik. Gönüllü olarak bölgeye intikal ettik. Gittiğimizde bir canlı tespit edildi. Herkes enkaz altında kendi yakınlarının olduğunu söylüyordu. Herkes bizlerden yardım istiyordu. Bizler de elimizden geleni yapmaya çalışıyorduk. Yüreğimiz sızladı. Herkese yardımcı olmaya çalıştık. Annelerin babaların orada feryadını duyduk. Onlarda kendi imkanlarıyla bir şeyler yapmaya çalışıyorlardı ama bizim gibi profesyonel çalışamıyorlardı. Onları kendi çocuklarımızın yerine koyduk. Orada durumlar çok zorluydu. Gelişimiz gidişimiz çok zorlu oldu. Hiç uyumadan bölgeye giderek çalışmaya başladık. Canlı tespitini yaptıktan sonra Onur diye bir arkadaşın sesini duyduk. Herkes zaten o binada yakınlarının olduğunu söylüyordu. Bizlerin yüreği de gerçekten sızladı. Oradaki ailelerin durumu çok acıydı, insanın yüreği sızlıyordu. Elimizden gelen çabayı yapmaya çalıştık. Tabii ki oradaki durumlar çok zorlu şartlardaydı" dedi.
"SADECE ELİ GÖRÜNÜYORDU, 5-6 SAAT BOYUNCA KAZARAK ONUR'A ULAŞTIK"
Sadece eli görünün Onur'u kurtarmak için ince ince enkazı kazdıklarını anlatan Çatal, "Yatay olarak 4 metre mesafedeydi. Dar bir alandaydı. Önce sadece eli görünüyordu. Bizler enkazı temizleyerek aletlerimizle çalışarak kendisini orada en son kafa sıkışıklığını kadar getirdik ve ince ince kazarak 5-6 saat sonra onu enkazdan çıkardık, sağlık ekiplerine teslim ettik. Bu süre zarfında çok yorulduk ama diğer vatandaşlara da enkaz altından çıkarmak istiyorduk. Onlara da yardım etmek istiyorduk. Biraz da dinlenmemiz gerekiyordu. Aç ve susuz bir şekilde çalışmıştık 5-6 saat boyunca. Biraz dinlendik. Daha sonra diğer ailelere yardımcı olduk. Bizler tabii ki Kastamonu'dan gönüllü olarak gittik. Tek gayemiz insanlara orada yardımcı olmaktı. Bir itfaiyecinin görevi budur. Bir kurtarıcıdır itfaiyeci. Önce canlara daha sonra mala müdahale edilir. Bizler gönüllü olarak gittik. Bizler bu görevi hayatımız boyunca yaptığımız için depremde bizim için bir çalışma alanıydı. Çok büyük bir olaydı. Hiç durmadan çalıştık. Depremi duyar duymaz bizler, burada amirlerimize deprem bölgesine gidelim diye kendimiz istek ve talepte bulunduk. Depremin ilk saatlerinden itibaren bizlerde bölgeye giderek çalışmalara başladık ve destek verdik. Hiç durmadan 48 saat boyunca çalıştığımız oldu. İnsanlara yardımcı olmaya çalıştık. Depremde ölenlere Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum, tüm ülkemizin başı sağ olsun. İnşallah ülkemiz böyle bir olayı bir daha yaşamaz ve bizim gibi ekiplere de ihtiyaç olmaz" diye konuştu.
"ONUR'UN HEM AYAKLARI HEM DE KAFASI SIKIŞMIŞTI, YANINDAKİ AİLESİ VEFAT ETMİŞ"
Enkaz altında kalan Onur'un hem ayaklarının hem kafasının sıkışık olduğunu ve yanındaki ailesinin de vefat ettiğini söyleyen Kastamonu Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü personeli Fuat Emirmustafaoğlu ise, "Enkaz alanına girdiğimizde bir kişinin orada olduğunu gördük. Sivil vatandaşların orada olmamasını istedik. Vatandaşlar dışarı çıktı ve biz ekipmanlarımızla müdahale ettik. Ekipmanlarla müdahale ederken kişiyle de irtibata geçmemiz gerekiyordu. Öyle bir yerde kalmıştı ki hem ayakları hem de kafası sıkışmıştı. Yanındaki ailesi vefat etmişti. Bize 'beni kurtarın dedi. Biz de acil şekilde müdahale etmeye başladık. Alanımız çok dardı. Zaman ne kadar hızlı geçti bilmiyorum. Uzun uğraşlar sonucunda sıkıştığı yerden kurtardık. Kendisine iyi olduğunu sürekli tekrarladık. O sırada oradan tesadüfen ambülans geçiyordu. Ambülansı durdurduk. Depremzedeye serum taktılar. Serum takılınca biraz daha kendine geldi. Bizim onu kurtaracağımıza inanıyordu. Biz onu sedyeye alıp çıkarmaya başladığımızda halktan sesler geliyordu. Her çıkan canlının bizler için bir umut olduğunu bizler orda görüyorduk. O kişiyi çıkardıktan sonra tekrar çalışmalarımıza başladık. Akşam hava karardı. Elektrik yoktu. Arabalarımızın ışığı ile arama kurtarma çalışmalarına devam ettik. Başka bir binadan yangın haberi geldi. Diğer aracımızla da yangına müdahale ettik. İlk gün sabaha kadar mücadele ettik. Hem yangınları söndürdük. Hem arama kurtarma çalışması yaptık hem de vefat eden vatandaşlarımızın cenazelerini ailelerine teslim ettik" ifadelerini kullandı.
"AFET BÖLGESİNDE İNSANLARIN YAŞADIĞI ACILARI GÖRDÜĞÜMÜZ ZAMAN BİZLER DE PSİKOLOJİK OLARAK ZORLANDIK"
6 Şubat'ta yaşanan deprem felaketinde Kastamonu'dan bölgeye gönüllü olarak gittiklerini söyleyen Kastamonu Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü personeli Metin Abdurrezzak ise, "Bölgeye giderken insanlara yardım etme umuduyla gittik ama dönüştü yaşadığımız acılardan dolayı bu acıları yüreğimize doldurup geri döndük. Yaşanan gerçekten büyük bir felaketti. İlk gittiğimiz gün yaralı bir vatandaşımızı enkaz altından çıkardık. Daha sonra ise AFAD koordinesinde bölgede başka arama kurtarma faaliyetlerine katıldık. Görev yaptığımız sürece tüm ekiplerle koordineli bir şekilde çalıştık. İlk gün gittiğimizde enkaz altında yaralı bir vatandaşımız vardı. Vatandaşımızı 5-6 saatlik bir çalışmanın ardından çıkartarak sağlık ekiplerine teslim ettik. Zor bir çalışma oldu. Kastamonu Belediyesi itfaiyesi olarak deprem bizim ilk görevimiz oldu. Zor bir çalışma oldu. Ama o arkadaşımızı enkaz altından çıkarıp sağlık ekiplerine teslim etmek bizlere çok büyük bir mutluluk yaşattı. Ekip olarak da çok mutlu olduk. Daha fazla insana yardımcı olmak için elimizden gelen gayreti gösterdik. Afet bölgesinde o insanların yaşadığı acıları gördüğümüz zaman bizler de psikolojik olarak zorlandık. İnsanların aynı anda birden çok yerde yardım talepleri geldi. Verilen görev neticesinde bizler tüm vatandaşlarımıza yardımcı olmaya çalıştık. Bizim için çok büyük mutluluk oldu. Enkazdan çıkardığımız insanı ömrümüzde bir daha görme imkanımız olamayacak ama o insana yardım edebilmek, bir insanı kurtarabilmek çok büyük bir mutluluk" şeklinde konuştu.