M.Ö. yirminci yüzyıl civarında, Güneydoğu Anadolu'da yer alan Dicle Vadisi'nde, Semitik bir halk olan Asurlular yaşamıştır. Yüzyıllar boyunca, Babil'i ve tüm Orta Doğu'yu işgal eden muazzam bir imparatorluk olarak varlıklarını korumuşlardır. Başkentlerine, tanrıları olan "Assur"un adını vermişlerdir. Asurlular için ticaret ve zenginlik büyük öneme sahip kavramlardır. Karum nedir diyenler bu terimin, Asurluların ticari faaliyetleri açısından büyük öneme sahip olduğunu bilmelidir. Peki, Karum nedir? Karum hangi uygarlığa aittir ve tarihte ne anlama gelir? İşte karum ne demek diye araştıranlar ve karum neresi diye merak edenler için detaylar…
Asurlular, Hititler ve Babiller gibi güçlü ve tehlikeli komşulara karşı yüzyıllarca mücadele vermişlerdir. Hiyerarşik olan toplumsal bir düzene sahip olmuşlardır. Onlara göre toplum, köleler, köylüler, tüccarlar, zanaatkârlar, büyük toprak sahipleri, devlet görevlileri ve rahiplerden ibarettir. Köleler en alt tabakayı meydana getirirken, toprak sahipleri, tüccarlar ve diğer zenginler özgür vatandaşlardır. Karumlar, Asur Medeniyeti'nin ticaret merkezleridir. Asur diline göre, liman ve rıhtım anlamlarını taşır. Konum olarak yerleşim merkezinin hemen yanı başında yer alır. Genel olarak Asur burjuvazisinin yönetimi altındadır. Tüccar burjuvalar görünürde karumdan, yani farklı ticaret kolonilerinden sorumlu olsalar da, dolaylı olarak yönetimi etkilerler. Bir Asur kralının, din adamlarının, zengin toprak sahiplerinin ve tüccarların (burjuvazi) desteğini alması çok önemlidir.
Geçmişten bu yana bütün medeniyetlerin, imparatorlukların ve devletlerin gelişmesine yardımcı olan en büyük güç; ticarettir. Kadim uygarlıklardan biri olan Asurlular, güçlü ve zengin bir devlet olmak, Hititler ve Babiller başta olmak üzere diğer medeniyetleri geride bırakmak ve ticari faaliyetlerini artırmak için karumları kurmuşlardır. İleri gelen tüccarlar, karum loncalarında söz sahibi olmuş ve ticaret kolonilerine yön vermişlerdir. Asur Devleti'nin yerleşim merkezlerinin çok yakınında yer alan karumlar, ticaretin kalbinin attığı yer olmuşlardır. İpek ve Baharat yoluna çok yakın olan Asurlular, bunu avantaja çevirmek için karumlardan yararlanmışlardır. Buradaki en önemli amaç, ticaret üzerinde mutlak bir güç elde etmek ve stratejik konumlarda söz sahibi olmaktır.