Korkunç olay 2015 yılının eylül ayında İstanbul Pendik'teki özel bir hastanede meydana geldi. 34 yaşındaki Emine Arslan 5 aylık hamileyken kontrol için hastaneye gitti. Doktoru Mehmet Cüneyt U. yaptığı kontrolde Arslan'a bebeğinin karnında öldüğünü ve yumurtalıklarında 2 adet kisti olduğunu belirterek ameliyata alınması gerektiğini söyledi. Ameliyattan sonra doktor Mehmet U. hastasına bebeğinin ve her 2 kistinin de alındığını belirtti. Günler geçtikçe acıları artan kadın, yeniden doktoruna gitti ve doktoru kendisine ağrılarının normal olduğu söyledi. Yataktan kalkamayacak duruma gelen Arslan bir devlet hastanesinde muayene olmaya karar verdi ve 22 santimlik kisti olduğunu öğrendi. Devlet hastanesi Emine Arslan'ı bir üniversite hastanesine sevk etti.
25 SANTİMLİK GAZLI BEZİ UNUTMUŞLAR
Üniversite hastanesinde kistinin büyüklüğünü gören doktorlar Arslan'ı acil olarak ameliyata aldı. Doktorlar ameliyat devam ederken Arslan'ın karnında dalak altına doğru uzanan 25 santim çapında başka bir kitleye rastladı. Bu kitlenin ise önceki ameliyatta unutulan büyük bir gazlı bez olduğu ortaya çıktı. Doktor ve ameliyatta görevli 2 hemşire hakkında "taksirle yaralama" suçundan dava açıldı.
DOKTOR VE HEMŞİRELERE "KONTROL YAPMADINIZ" CEZASI
Doktor da hemşireler de suçlamayı kabul etmeyip başka bir ameliyatından gazlı bezin kalmış olduğunu öne sürdü. Ancak mahkeme, cerrahi bölgenin kapatılmasından önce kullanılan malzemelerin sayımının ameliyat hemşiresi tarafından yapılıp kayda alınması, ameliyatı yapan hekimin bu durumu kontrol etmesi ve ameliyat bitiminde malzeme sayım tutanağının imzalanması gerektiğini belirtti. Ayrıca doktorun ameliyat bölgesini kapatmadan önce yeterli kontrolü yapmadığını kaydederek sanıkların "taksirle yaralama" suçundan 2 bin 240 lira adli para cezasına çarptırılmasına hükmetti. Bu ceza 2021 yılının eylül ayında, olaydan 6 yıl sonra kesinleşti.
MAHKEMEDEN "YAŞANAN MAĞDURİYET, ÇEKİLEN IZDIRAP" TAZMİNATI
Arslan ailesinin hukuk mücadelesi ceza mahkemelerinin yanı sıra hukuk mahkemelerinde de devam etti. Yıllarca sağlık sorunlarıyla boğuşan Emine Arslan hem doktor hem hastaneye 500 bin liralık tazminat davası açtı. Doktorun karnındaki gazlı bezi fark etmemesinin akıl almaz bir ihmal olduğunu, üniversite hastanesinde fark edilmeseydi belki de hayatını kaybedebileceğini söyledi. "İnsan hayatı bu kadar ucuz olmaması gerekir" dedi. Mahkeme, davalı doktorun eylemi nedeniyle davacı kadının zarar gördüğünü, fiziksel ve psikolojik olarak sıkıntılar yaşadığını belirtti. Yaşadığı mağduriyet ve çektiği ıstırap göz önüne alınarak 250 bin lira manevi tazminat ödenmesine hükmetti. Bu karar da İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi'nce kesinleşti. Arslan ailesinin 2015 yılında başlayan hukuki mücadelesi 9 yıl sonra sona erdi.
"ADALET ARAYIŞIMIZ ZAFERİMİZLE SON BULDU"
SABAH'a konuşan Emine Arslan, "9 yıldır süren adalet arayışımız nihayet bizim zaferimizle son bulmuştur. Maddi manevi olarak adaletin yerini bulmadığını düşünsek de kazandığımız için Rabbimize şükrediyoruz. 9 yıldır mahkemelerde inkar halinde olan ve hala bu tutumuna devam eden Mehmet Cüneyt Beyle bu dünyadaki mahkememiz sona ermiştir, ahiretteki mahkemeyi kazanacağımdan daha fazla eminim. 9 yıldır çektiğim acıların hala daha süre gelen rahatsızlıklarımın hiçbir şey telafisi olamaz. Bu süreçte elimi hiç bırakmayan eşime sonsuz teşekkürlerimi sunarım" dedi.