Bundan tam iki yıl önce, Gazze'ye insani yardım götürmek için gönüllülerle birlikte yola çıkan Mavi Marmara gemisi, İsrail askerlerinin saldırısına uğradı. Gemide bulunanlardan 9'u hayatını kaybetti. Ölenlerden en genci 19 yaşındaki Furkan Doğan'dı. Furkan'ın ağabeyi Mustafa Doğan, haklarında dava açılan İsrailli yetkililerin kırmızı bültenle aranmaları gerektiğini belirterek, "Gelip yargılansınlar. Türk adaletine güvensinler" diyor.
DUYGU DOLU ANLAR
Onlar, ambargo uygulanan Gazze halkına, insani yardım ulaştırmak için gemilerle yola çıkan gönüllülerdi. Mavi Marmara gemisiyle, 28 Mayıs sabahı Antalya'dan denize açıldılar. 31 Mayıs sabahında, İsrail askerleri gemiye çıktı. Tam 9 gönüllü, İsrail askerlerinin silahlarından çıkan mermilerle hayatını kaybetti. Onlarcası yaralandı. 31 Mayıs sabahı, Mavi Marmara gemisinde hayatını kaybeden Furkan'ın ağabeyi Mustafa Doğan, o gün gemide bulunan İHH Yönetim Kurulu üyesi avukat Gülden Sönmez ve bacağından yaralanan Hamza Er ile bir araya geldik. Kardeşi Furkan'ın ölümünden sonra Mavi Marmara gemisini evleri olarak kabul ettiklerini söyleyen 24 yaşındaki Mustafa Doğan, geminin koridorlarında duygulu dakikalar yaşadı. Parmağındaki yüzüğü, Furkan'ın anısını yaşatmak için taktığını söyledi.
'GURUR DUYDUK'
Aynı yüzükten Furkan'da da olduğunu anlatan Doğan, "Bu gemiye gelmek ve havasını solumak bana iyi geliyor. Kardeşimin gemiye binmek için başvurduğunu biliyorduk. Gemiye binmeyi çok istiyordu. Seçildiğini öğrenince çok sevindi. Hepimizle vedalaşıp yola çıktı. Biz İsrail'in gemiyi bırakmayacağını düşünüyorduk ama böyle bir katliama girişebileceğini hiç tahmin etmiyorduk. Olayı ve insanların öldüğünü öğrenince kardeşimle birlikte, o gemide bulunan diğer insanları da düşündük. Ölüm haberini alınca, Furkan'la gurur duyduk. O başka insanların acılarını ortadan kaldırabilmek için yola çıktı ve şehit oldu. Aklımıza gelmediği bir gün bile yok" diye konuştu. Davanın açılmasının kendilerini çok mutlu ettiğini söyleyen Mustafa Doğan, "İsrailli askerleri dünyada yargılayan ilk ülke olacağız. Bu bizim için çok önemliydi. Avukatlarımıza milyon dolarlar teklif ettiklerini biliyoruz ama biz bunun sonuna kadar takipçisi olacağız. Onlar bunu yaparak suçlarını zaten kabul ettiler. Kırmızı bültenle aranmalarını ve gelip yargılanmalarını istiyoruz. Türk adaletine güvensinler" dedi.
'KAHRAMAN DEĞİLİZ'
Geminin yolcuları arasında bulunan ve sırtından yediği kurşun, bacağından çıkan 36 yaşındaki gazeteci-yazar Hamza Er ise, İsrail hastanelerinde tedavi olmamak için yarasıyla iki gün yaşamak zorunda kaldığını anlattı. Kahraman olmadıklarını özellikle vurgulayan Er, "Biz bu insanlık dışı muameleyi bir iki gün yaşadık ama Filistinliler yıllardır yaşıyor" ifadesini kullandı. İHH yöneticisi avukat Gülden Sönmez de, insanların İsrail askerlerine karşı can havliyle mücadele ettiklerini anlatırken, o saatleri yeniden yaşar gibiydi. "Bu gemiye her gelişim beni daha güçlü ve mücadeleci kılıyor" diyen Sönmez şunları ekledi: "Mazlum halkları sembolize eden bir gemi. Sorumluların cezalandırılması bizi daha da inatçı kılıyor."