Küresel iklim değişikliğinin etkileriyle görülen ani, lokal ve şiddetli yağışların sel ve heyelanlara yol açtığı Karadeniz Bölgesi'nde, hava sıcaklıkları geçen hafta mevsim normallerinin üzerinde 32 dereceye kadar yükseldi. Kısa süre önce yoğun karın ani erimesine bağlı heyelanların yaşandığı bölgede, deniz suyu sıcaklığının da arttığı tespit edildi. Rize'de Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Deniz Biyolojisi Ana Bilim Dalı öğretim üyelerince yapılan araştırmalarda; Karadeniz'de son 50 yılın mart ayı ortalaması olan 8,1 santigrat deniz suyu sıcaklığının 10 dereceye kadar yükseldiği belirlendi.
'BİYOÇEŞİTLİLİK VE BALIKÇILIK ETKİLENİYOR'
RTEÜ Su Ürünleri Fakültesi Deniz Biyolojisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ertuğrul Ağırbaş, son 50 yıllık veri setleri incelediğinde Karadeniz'deki deniz suyu sıcaklarının anormal seviyelerde olduğunu tespit ettiklerini söyledi. Hem saha hem meteoroloji verilerine göre mevsim normallerinin üzerinde sıcaklık artışı yaşandığını belirten Doç. Dr. Ağırbaş, "En son yaptığımız ölçümlerde Karadeniz için mart ayı ortalaması 8.1 santigrat dereceyken, bizim okuduğumuz verilerde deniz suyu sıcaklığının 9,5-10 santigrat derecelere kadar çıktığını tespit ettik. Bu da beraberinde birçok problemin işaretçisi olabiliyor. Isınmaya bağlı olarak denizel ortamda oksijensiz ortamlar daha fazla artabiliyor. Karadeniz dünya denizleri içerisinde çok özel bir yeri olan ekosistem ve iklim değişikliğinden en fazla etkilenen denizlerden biri olma özelliğinde.
Yarı kapalı bir iç deniz ve aynı zamanda anoksik bir havza olduğu için iklim değişikliğine bağlı olarak sıcaklık artışları beraberinde alt derinliklerde olan hidrojen sülfürlü tabakanın daha üst tabakalara kadar çıkmasına neden olabiliyor. Artan deniz suyu sıcaklıkları özellikle Karadeniz ekosistemine baktığımız zaman oksijenli bölgenin daha da daralmasına neden oluyor. Yine son yıllarda soğuk ara yüzey tabakanın tamamen ortadan kalktığı da rapor edilmekte. Bu da biyoçeşitliliği ve balıkçılığı önemli oranda etkilemekte" dedi.
'BALIK TÜRLERİ AZALIYOR'
Karadeniz'de balık türlerinin azaldığını belirten Doç. Dr. Ağırbaş, "İklim değişikliğine bağlı olarak artan deniz suyu sıcaklıkları, ticari önemi olan balık türlerinin avcılığını da ciddi oranda etkilemiş durumda. Önceki yıllara kıyasla ticari olarak avlanan balık türü sayısı, çok fazla miktardayken artık bir elin parmaklarını geçmeyecek derecede azalmış durumda. Bu da balıkçıyı zor duruma sokmakta. Balıkçı daha fazla balık avlayabilmek için ya daha çok avcılık operasyonu gerçekleştirmek durumunda ya da kendi kara sularımızın dışına çıkıp başka bölgelerde avlanmak zorunda kalabiliyor. Bu durumsa ciddi ekonomik kayıplara neden olmaktadır. Karadeniz balıkçılık açısından Türkiye balıkçılığına yüzde 50-60 oranında katkı yapan önemli bir denizimiz. En önemli ticari türümüz olan hamsinin av miktarında son yıllarda ciddi oranda azalmalar oldu. Bunun temel nedenlerine bakıldığında; ısınmaya bağlı olarak değişen ekosistem koşulları ve buna bağlı olarak hamsinin besinini oluşturan fitoplanktonik yapıda meydana gelen değişiklikler söylenebilir. Uygun ekolojik koşullar olmamasından dolayı başka bölgelere balığın göç etmesi de diğer bir neden olarak söylenebilir" diye konuştu.
'İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN ETKİLERİNİ ARAŞTIRIYORUZ'
Av sezonuyla ilgili bölgesel düzenlemeler getirilmesi önerisinde bulunan Doç. Dr. Ağırbaş, "İklim değişikliğine bağlı olarak her ekosistemin verdiği tepkiler farklı olabilmektedir. Türkiye denizleri içerisinde Karadeniz iklim değişikliklerden hemen etkilenebilen bir ekosistem olma özelliğindedir. Akdeniz'deki deniz suyu sıcaklıkları ile Karadeniz'deki deniz suyu sıcaklık değişimleri aynı olmadığı gibi, her ekosistemin dinamikleri farklılık göstermektedir. Bundan dolayı bölge özelinde av sezonunda yapılacak düzenlemeler balıkçıların yaşadığı problemlere bir nebze de olsa çözüm olabilir diye düşünüyorum" dedi.
İklim değişikliğinin etkilerini araştırmak için RTEÜ Su Ürünleri Fakültesi olarak TÜBİTAK projesi hazırladıklarını da kaydeden Ağırbaş, "Proje kapsamında antropojenik kaynaklı karbon salınımının Karadeniz ekosistemine nasıl etki ettiğine dair çıkarımlar yapacağız. Bu bağlamda iklim değişikliğine bağlı olarak denizel ekosistemlerin ve özelde de Karadeniz'in geleceğine yönelik politika üretme noktasında ne gibi önlemler alabileceğimizi ortaya koymaya çalışacağız. Burada amaç; iklim değişikliğine karşı sektörlerin korunması, dayanaklılığının artırılması ve politika yapıcılara ileride alabilecekleri tedbirler için bir öngörü oluşturmak" diye konuştu.