Yıl 1963. "Manisa Tarzanı" lakaplı Ahmet Bedevi, bir çocuğun sorusuna cevaben "ağaçlar evlatlarım" yanıtını verince 10 yaşındaki çocuk, bu cevaptan çok etkilendi. Bedevi ile birlikte bir çam ağacı dikti. O çocuk, tek bir ağaçla sınırlı da kalmadı, devamını getirdi. Gençlik yılları da Manisa dağlarına ağaçlar dikerek geçti. O, dağları sevdi, dağcı oldu. Yürümeyi sevdi, demiryollarında yol kontrol memuru oldu. Demiryollarında 20'li yaşlarında başladığı görevinde her gün 20 kilometrelik yolu hiç üşenmeden yürüdü, canla başla tren kazalarını önlemek için uğraştı.
BİR KAHRAMANIN HAYKIRIŞI!
Namıdiğer "Dağ Fırtınası", 30 yıllık demiryolu emektarı Mehmet Erbil'den (69) bahsediyoruz. Onun çoğu kişinin bilmediği bir özelliği ise sosyal medyadan "Bu trajedilere son verin" haykırışıyla ortaya çıktı. Erbil, aynı zamanda demiryollarına çiftlilerin bilinçsizce bıraktığı kaplumbağaların kurtarıcısıydı ama ne kurtarmak! Biz de SABAH olarak Manisa'da yaşayan, kaplumbağaların kahramanı Erbil'in çığlığına ses olmak için ona ulaştık, hayatına dokunduk…
Sesi titreyerek anlatmaya başlıyor: "Ahmetli'nin Salihli'nin Turgutlu'nun dağlarına ve Turgutlu-Alaşehir demiryoluna sıralı olmak üzere toplamda 10 bin civarı ağaç diktim. Şu an o güzergâhta 40 yıllık ağaçlar yol boyunca dizili. Bütün bunları ise mesai saatlerimin dışında yaptım. Emekli oldum ama hâlâ gidip yangın şeritleri açarım. Yaya yol kontrolüne gittiğimde ise gözüm hep kaplumbağalarda olurdu, hâlâ raylarda gözlerim... Güneşin kavurucu sıcaklığında, rayların ateş parçası olduğu demiryolu güzergâhında, taşların sıcaklığının üzerinde kilometrelerce yavaş yavaş yürüyen kaplumbağaların kan kusa kusa ölmelerine şahit oldum. Demiryolu yol kontrol memurluğu yaptığım dönem yol için sırt çantama kendim için iki litrelik su taşıdıysam, onlar için de iki litrelik su taşırdım, ölmesinler diye..."
"ELDİVEN OLMADAN TUTAMAZSIN!"
Hayatını adeta kaplumbağalara adayan Erbil, kaplumbağaları nasıl kurtardığını şöyle anlatıyor: "Demiryolunda yürürken, özellikle haziran, temmuz, ağustos aylarında hat içerisine bırakılan kaplumbağaları balast taşlarının sıcaklığı yakar, yandan rayların sıcaklığı vurur, tepesinden güneş vurur! Kaplumbağa böyle alev topuna döner. Hatta eldiven olmadan kaplumbağayı tutamazsın! Ben onları bulduğum zaman kimisi rayın gölgesine boynunu uzatmış kan kusa kusa ölmüştür, onlara yapılacak hiçbir şey yoktur artık. Eğer canlıysa onu eldivenle dışarıya alır, yanımda taşıdığım suyu üzerine döker, diktiğim ağaçların gölgeliğine bırakırdım. Birçoğu da o benim diktiğim ağaçların demiryoluna vuran gölgesine sığınır, çoğunu oradan kurtarırdım. Günde beş-altı kaplumbağa olursa kendi suyumu da onlar için harcardım, sırf onlar yaşasın diye..."
ÇİFTÇİLERİ BİLİNÇLENDİRDİ, KAPLUMBAĞALARIN UMUDU OLDU!
Erbil, Turgutlu, Urganlı, Ahmetli ve Salihli'de tarlaları olan çiftçilerin tarlalarına kaplumbağaların zarar vermemesi için demiryolu hattı içerisine kaplumbağaları bıraktığını söylüyor ve onları nasıl bilinçlendirdiğini şöyle anlatıyor: "Çiftçiler, 'kaplumbağalar tarlalarından uzak olsun da nereye giderse gitsin' diye düşünerek demiryoluna koyuyordu. Oysa ki kaplumbağalar 20 santim yüksekliğindeki rayları aşamaz, başka çıkış yolu da yok. Çiftçileri yıllarca tek tek uyardım! Çiftçiler, kaplumbağaların rayları aşamadığını, güneşten kaplumbağanın etkilendiğini tahmin edememişti. Kaplumbağaların kan kusa kusa öldüklerini anlatınca bırakmalar azaldı, çoğu bilinçlendi."
KAMU SPOTU ŞART
Sosyal medyada kaplumbağaların kan kusarak öldüğünü anlattığı paylaşımını Türkiye genelinde bir bilinç olması için paylaştığını söyleyen Erbil, kaplumbağalarının kurtulması için önerilerde de bulunuyor: "Yol kontrol uzmanlarının sayısının artması lazım. Demiryoluna ara ara 200 metrede çıkış yatakları açılmalı. Halk kaplumbağaların korunması için bilinçlendirilmeli! Çünkü Türkiye genelinde de demiryoluna sınırına arazisi olan birçok vatandaşımız ray hattına kaplumbağa koyuyor, bu hatayı yapıyor. Bunun için televizyonlarda kamu spotları da yapılmalı."
YERİNE GELEN KURTARMAYA DEVAM EDİYOR
Erbil, 2013 yılında emekli olduktan sonra yerine gelen yol kontrol memurunu nasıl uyardığını şöyle belirtiyor:
"Dokuz yıl önce emekli olduktan sonra benim yerime gelen arkadaşıma da kaplumbağalar konusunda tembih ettim. 'Yanında su da bulundur' dedim. Allah razı olsun o da benim gibi kaplumbağaları kurtarıyor. Doğaya âşık bir insanım, ağaçlar da hayvanlar da evlatlarım gibi." Erbil, hâlâ ağaçlarla ilgilenmeyi sürdürüyor ve Manisa'da kaplumbağalarının kurtarıcısı olmaya devam ediyor…