Ağrı Diyadin'de bir güvercini kurtarmak isterken yüksek gerilim hattına kapılan ve iki kolunu kaybeden çoban Ramazan Taşdemir, 9 ay sonra köyü Gülbuldu'ya döndü. Arkadaşlarıyla köyünü gezdi ama olayın yaşandığı ölümden döndüğü yere gitmedi. Çok sevdiği güvercinlerle vakit geçirdi ve "Kolum kanadım" dediği annesi Fatma Taşdemir'in elinden kaz yedi. 17 yaşındaki Ramazan, sağlık kontrolü için 9 Temmuz'da Ankara'ya Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne gidecek. Eğer o güne dek yaraları iyileşirse protez takılacak. Protezler takıldıktan sonra da Fenerbahçe'nin basket maçına gitmek, Obradoviç'le tanışmak istiyor. Ramazan "Olayın yaşandığı, kollarını kaybettiğin yere gittin mi? şeklindeki soruya ise "Oraya asla gitmek istemiyorum" karşılığını verdi. İşte anlattıkları:
En çok annemi özlemiştim. Kardeşlerimi, amcaoğlu Özcan'ı, arkadaşlarım Yunus'u Emrah'ı... Hepsini çok özlemiştim. Köydeki evimizin bahçesindeki güvercinlerle vakit geçirdim. Annemin ev yemekleri burnumda tütüyordu. İlk geldiğim gün annem bana kaz ve bulgur pilavı yaptı. Burada çok mutluyum. Hastane yemeklerinden bıkmıştım. Çoğu zaman yemeğimizi dışarıdan söylüyordum.
Annemin "Yavrum kolsuz kanatsız kaldı" sözlerini daha sonra gazete ve televizyonlardan öğrendim. Çok etkilenmiştim. Hastanede kaldığımız süre hem benim için hem de ailem için çok zor oldu. Başta Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan olmak üzere bana tüm Türkiye sahip çıktı. Hastanede bana çok iyi baktılar. Ancak hiç bir yer insanın evi gibi olmaz. Evimizden ayrı kaldığım sürede en çok annemi özlemiştim. Köye geldiğimde ilk ona koştum. Annem benim kolum kanadım. Tek başıma yürüyorum. Eskiden tek başıma yürümekte zorlanıyordum. Annem beni tutuyor, bana kol kanat geriyor. Evde güvercinlerim var. Onlarla vakit geçirmeyi çok seviyorum.
FB'Lİ HASAN ALİ'DEN MEKTUP
Köye geldikten sonra moralim düzeldi. Hem Erzurum'da hem de GATA'da tedavi gördüğüm sırada beni hiç yalnız bırakmayan Fenerbahçe taraftarına da çok teşekkür ederim. Fenerbahçeli Hasan Ali Kaldırım bana mektup yazmıştı. O mektuptan çok güç aldım. Hastaneye başta Fenerbahçe taraftarı olmak üzere taraflı tarafsız çok sayıda ziyaretçi geldi. Bana mesajlar, mektuplar gönderdiler. Hepsini okuduğumda güç alıyordum. Kollarımda yara olduğu için protez takılamadı. Kontrol için 9 Temmuz'da Ankara'ya gideceğim. Eğer yaralar iyileşmişse protez takılacak. Protezler takıldıktan sonra ilk işim Fenerbahçe'nin maçına gitmek olacak. Obradoviç ve basketbolcularla da tanışmak istiyorum.
'O GÜN ÇOBANLIKTA SON GÜNÜMDÜ'
"Köyde
ailem ve kardeşlerim Turan, İkram, Remzi, İrfan, Rıdvan, Filiz ve Sedef'le birlikte yaşıyoruz" diyen Ramazan, sözlerine şöyle devam etti: "İki yıldır çobanlık yapıyordum. Başkalarının koyunlarını otlatıp, yılda bu işten 5 kuzu sahibi oluyorduk. Askerdeki ağabeyimin terhisinden sonra İstanbul'a gidip orada çalışmak amacındaydım. Ancak 9 Ekim'de, son kez koyun sürüsünün başında olduğum hiç aklıma gelmezdi. O gün benim çobanlıkta son günümdü. Bir güvercinin elektrik tellerine takıldığını görünce tereddütsüz onu kurtarma refleksi gösterdim. Güvercin kurtuldu ben ise elektriğe kapıldım. İki kolumu kaybettim. Yaşama sevincim, isteğim hiç bitmedi. Hayvanları daha çok seviyorum. Yine olsa yine o direğe çıkarım. Direkte 1.5 saat asılı kalmışım. Karınca yuvası gördüğüm zaman sürünün yolunu değiştiririm. Hayvanların zarar görmesini asla istemem."