Düzenli kan bağışı yapmak, kalp krizi riskini azaltır, hücreleri yeniler, fazla demir depolarını azaltır ve kansere karşı korur. Aynı zamanda karaciğer sağlığı açısından faydalıdır ve yüksek tansiyonu düşürmekte etkilidir. Kan bağışı yapan bir kişide, bayılma, mide bulantısı ve kusma, kaslarda kasılma ve nefes darlığı gibi şikayetler görülebilir. Kan verdikten sonra ne yenir, ne içilir ve neler iyi gelir soruları, bu bakımdan merak uyandırıcıdır.
Çeşitli sağlık sorunlarına sahip insanlar için kan bağışı hayati öneme sahiptir. Alıcının yanı sıra donör için de faydalı olan bu işlem, halihazırda var olan sağlık sorunlarının anlaşılmasına yardımcı olur. Kalp krizi riskinin azaltılmasını, fazla demirin atılmasını ve yüksek tansiyonun düşürülmesini sağlar. Ek olarak, stres ve depresyonun hafifletilmesinde de etkilidir. Yeni kan üretimini ve hücrelerin yenilenmesini sağlayan kan bağışının, 18-65 yaş arası yetişkin insanlar tarafından düzenli olarak yapılması tavsiye edilir. Kan verdikten sonra oluşan halsizliği önlemek için beslenmeye ekstra dikkat edilmelidir. Bunun için bol sıvı alımı ve sıvı gıdaların tüketilmesi şarttır. Ek olarak, aşağıdaki demir minerali ve C vitamini açısından zengin olan gıdaların yenilmesi faydalıdır.
Kan bağışında bulunan donörlerin, uygulamadan sonra yaklaşık 2 saat boyunca alkol ve sigara almamaları gerekir. Hatta kan vermeden 1-2 gün önce alkol alımı kesilmelidir. Kan bağışı sonrası oluşabilecek halsizlik nedeniyle kesinlikle araç kullanılmamalıdır. Uzun süre ayakta durulmamalı ve mümkünse istirahat edilmelidir. Yaşanan sıvı kaybından dolayı bol su ve meyve suyu tüketilmelidir. Aynı şekilde sıvı gıdaların tercih edilmesi, bu açığı daha hızlı kapatmaya yardımcı olur. Bağışın yapıldığı ilk gün, vücudu fazla yoran aktivitelere ve egzersizlere de ara verilmelidir.