Olay 28 Ocak tarihinde Avcılar'da meydana geldi. Avcılar Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü'nde görevli kameraman Ercan Yüksel, fotoğrafçı Hasan Canberk Savaşeri ile şoför Mevlüt Çalışkan'ın kar yağışının etkili olduğu olay gününde, olumsuz durumu görüntülemek için göreve çıktı. İddialara göre 3 kişinin seyir halindeyken kayganlaşan yolda aynı istikamette giden Arslan, Servet ve Deniz Erdem'in bulunduğu araca arkadan çarptı. Araçtan inen Arslan, Servet ve Deniz Erdem ile Avcılar Belediyesinin 3 çalışanı arasında çıkan tartışmanın kavgaya dönüştü ve kavga sırasında Servet ve Deniz Erdem, kameraman Ercan Yüksel'in gözüne birçok kez vurdu. Yaralanan Yüksel tedavi altına alındı. Kavgadan aylar önce rahatsızlığı sebebiyle kornea nakli olan Yüksel, olay sonrası gözüne aldığı yumruk darbesinden dolayı görme yetisini yüzde 90 kaybetti. Olayla ilgili soruşturmanın tamamlanmasının ardından müşteki sanık Arslan Erdem'in 'kamu görevlisini basit yaralama' suçundan 1 yıl 6 aya kadar, tutuklu olan müşteki sanıklar Deniz ile Servet Erdem'in de 'basit yaralama' ve 'kamu görevlisini kasten yaralama' suçundan ayrı ayrı 2 yıldan 6 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi. Müşteki sanıklar Hasan Canberk Savaşeri, Mevlüt Çalışkan ve Ercan Yüksel'in ise 'basit yaralama' suçundan 1 yıl 6 aya kadar hapisleri talep edildi. 6 müşteki sanık ilk kez hakim karşısına çıktı.
Küçükçekmece 5. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen ilk duruşmaya, tutuklu olan müşteki sanıklar Deniz Erdem ve Servet Erdem bulundukları cezaevinden getirildi. Duruşmaya tutuksuz müşteki sanıklar Ercan Yüksel, Hasan Canberk Savaşeri, Mevlüt Çalışkan ve Servet Erdem ile tarafların avukatları da katıldı.
"ERCAN YÜKSEL'İ DARP ETMEDİM"
Müşteki sanık Servet Erdem savunmasında, olay günü seyir halindeyken önündeki araçta babası Arslan Erdem ve kardeşi Deniz Erdem'in bulunduğunu ve onların önündeki Avcılar Belediyesi'ne ait aracın durması üzerine babasının bulunduğu aracın kaydığını ve belediye aracına çarptığını belirtti. Daha sonrasında ise aralarında tartışma çıkarak, Mevlüt Çalışkan'In boğazını sıktığını, aralarında ufak bir itiş kakışın yaşandığını ancak Ercan Yüksel'e bir darp eyleminde bulunmadıklarını belitti.
Müşteki sanıklardan olan ve darp edilen Ercan Yüksel de savunmasında "Belediyede kameraman olarak görev yapıyorum. Önümüzdeki araç ani fren yapınca bizde fren yaptık ve arkadaki araç bize çarptı. Bizde araçtan inerek 'bizde bir şey yok, sizde de bir şey yoksa önemli değil' dedim. Buna rağmen araçtan inen şahıslar 'neden ani fren yapıyorsunuz' diye bağırmaya başladı ve hakaret etti" dedi.
"GÖZÜMDEN AMELİYETLIYIM DEDİM AMA YUMRUK ATTI
Ercan Yüksel savunmasının devamında, müşteki sanıklardan Deniz Erdem'in üzerine doğru yürüdüğünü belirterek "Ben 'yapma, gözümden ameliyatlıyım' dedim ve araca doğru kaçtım. Yapmayın dememe rağmen bu kişi gözüme yumrukla vurdu. Öncelikle bize saldıran onlardı. Arslan Erdem'İn beyan ettiği gibi çocuklarını bizim üzerimden uzaklaştırmaya çalışıyordu. Etraftakiler gözümün kanadığını söyleyince yerden kar alarak gözüme temas ettirdim çünkü o anda gözüm görmüyordu. Ben beni darp edenlere darbetme eyleminde bulunmadım. Zaten belediyede çalışmamız nedeniyle teskin edici söz söylüyordum. Olayın çıkış sebebi Arslan Erdem'İn kışkırtma içerikli eylemleridir. Olayı yatıştırmaya çalışıyordum" şeklinde konuştu. Savunmalarını yapan taraflar birbirlerinden şikayetçi oldu.
Mahkeme, tutuklu sanık Deniz ve Servet Erdem'in tutukluluğunun devamına karar vererek, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.