Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen dava duruşmasına tutuklu sanıklar Fahrettin Öztürk ve Ferhat Yılmaz getirilirken, taraf avukatları katıldı. Mahkeme başkanı, sanıkların aralarındaki iletişime dair detaylı bilirkişi raporunun dosyaya geldiğini okudu.
"ATA LİRALAR KASANIN İÇİNDEYDİ"
Müşteki avukatı, Fahrettin Öztürk'ün yakalandığı sırada üzerinden çıkan 9 Ata Lira ile 5 bin 870 lira para bulunduğunu hatırlatarak, paranın kaynağının sorulmasını istedi. Sanık Öztürk de, "Miktar doğrudur. Bu para tutuklandıktan sonra cezaevine getirildi ancak Ata Liralar getirilmedi. Ata Liralar maktulün yani daha doğrusu iş yerinde bulunan kasanın içindeydi. Yine üzerimden çıkan paranın 2 bin lirasını da aynı kasadan aldım. Geriye kalan para benim paramdır. Motosikletim arızalandığında, ya da yıkama ihtiyacı duyduğum zamanlar nakit paraya ihtiyacım olduğu için para bulundururum. İş yerinde kasa ortak kullanılıyor, Ata Lirası ya da paranın kime ait olduğu konusunda bilgim yoktur. Olaydan sonra bunları aldık. Gerekçesine ilişkin söyleyecek bir şeyim yoktur. Aslında almayacaktım ama ne olduysa aldım" cevabını verdi.
"YAPMADIĞIM BİR SUÇTAN YARGILANIYORUM"
Söz verilen sanık Ferhat Yılmaz ise, "Yapmadığım bir suçtan dolayı ağırlaştırılmış müebbet hapis suçlamasıyla yargılanıyorum. Ben olay yerine Bitaksi uygulaması ile olayın gerçekleştiğini bilmeden gittim. Sonrasında da herhangi bir yardımda bulunmadım" dedi.
"PİŞMANLIĞIM 3 ÇOCUĞU BABASIZ BIRAKMAKTIR"
Fahrettin Öztürk ise son sözü sorulduğunda, "Amcamın bugüne kadar kötü bir huyu vardı. Ondan işkence dayak görmedim ancak kavgada bile en sonunda söylenecek sözü en başta söylerdi. İnsanları ezerek bağırarak hakaret ederdi. Senelerce bunu yaşadım, kendisinden büyük ablasına, abisine eşine dahi aynı şekilde davranırdı. Sonunda bu iş bir yerde patladı. Pişmanlığım üç çocuğu babasız bırakmaktır" diye konuştu.
DURUŞMA ERTELENDİ
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, maktule ilişkin detaylı otopsi raporunun gönderilmesi konusunda Adli Tıp Kurumu'na yazı yazılmasına ve tutuksuz sanıklar Fatih Demir ile Turgut Kundakçı'nın savunmalarının alınmış olması nedeniyle haklarındaki adli kontrol tedbirlerinin kaldırılmasına karar verdi.
Mahkeme, Fahrettin Öztürk ve Ferhat Yılmaz'ın tutukluluk hallerinin devamına karar vererek dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.
İDDİANAMEDEN
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianameye göre, olay 26 Şubat 2019 tarihinde Başakşehir'de işlendi. Fahrettin Öztürk, Ferhat Yılmaz'dan temin ettiği silah ile iş yerinin banyo kısmında abdest alan amcası Rıfat Rıza Öztürk'e silahla ateş etti. Amca Rıfat Rıza Öztürk yere düştü. Fahrettin Öztürk ve Ferhat Yılmaz, ölümünden emin olamadıkları Rıfat Rıza Öztürk'ün bıçakla boğazını kesti. Fahrettin Öztürk ve Ferhat Yılmaz, gerçekleştirdikleri öldürme eyleminin delillerini gizlemek amacıyla Rıfat Rıza Öztürk'ün kafasını bedeninden, kollarını dirseklerinden, bacaklarını da diz kapağından olmak üzere vücudundan ayırdı. Rıfat Rıza Öztürk'e ait cesedi parçalara ayıran Fahrettin Öztürk ve Ferhat Yılmaz, ceset parçalarını valize ve poşete koydu, araca yükledi. Fahrettin Öztürk ve Ferhat Yılmaz ile Yavuz Selim Köprüsü'nü geçerek, viyadük üzerinde durdu, maktulün vücut parçalarını valizden çıkartarak viyadükten aşağıya attı. Ferhat Yılmaz, Fahrettin Öztürk ile lokale gitti. Lokalde bulunan Fatih Demir ve Turgut Kundakçı yaşanan olayı Ferhat Yılmaz ve Fahrettin Öztürk'ten öğrendi. Suç delillerini gizleme eylemine Fatih Demir ve Turgut Kundakçı iştirak etti. 4 sanık, maktulün cesedine ait kollar, bacak ve kafa kısmı ile kıyafetlerini ayrı ayrı poşetledi ve araca yükledi. Araca binen 4 sanık, buradan ayrılarak ayak parçalarının bulunduğu poşeti Kadıköy'de, diğer parçaları da farklı bir çöp konteynerine attı.
İddianamede Fahrettin Öztürk (32) ile Ferhat Yılmaz'ın (37) "Canavarca hisle veya eziyet çektirerek kasten öldürme", "Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" ve ""Ateşli silahlar ve bıçaklar ile diğer aletler hakkında kanuna muhalefet" suçlarından birer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 1.5 yıldan 8'er yıla kadar hapisleri talep edilirken, sanık Fatih Demir (29) ve Turgut Kundakçı'nın (26) "Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" suçundan 6 aydan 5'er yıla kadar hapisleri isteniyor.