İzmir'de 2019 yılının kasım ayında metrekareye 92 kilogram yağış düşerken, bu yıl metrekareye 1.5 kilogram yağmur düştü. Bu nedenle barajlardaki su seviyelerinde de düşüş yaşandı.
Tahtalı Barajı'nı su seviyesi geçen yıl yüzde 65.29 iken, bu yıl yüzde 36.04'e düştü. Gördes Barajı'nın su seviyesi geçen yıl yüzde 9.2 iken bu yıl yüzde 4.74'e kadar geriledi. Ürkmez Barajı'nın su seviyesi geçen yıl yüzde 52.38 iken bu yıl yüzde 29.61'e düştü.
Alaçatı Kutlu Aktaş Barajı'nın su seviyesi de geçen yıl yüzde 49.34 iken bu yıl yüzde 13.36'ya indi. Tahtalı Barajı'nda dronla yapılan görüntülemede, zemindeki toprağın görülmeye başladığı ortaya çıktı.
Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Emine Helil İnay Kınay, "Özellikle yağış rejimindeki düzensizlikler, yüzeysel suların ve yer altı sularının yeteri kadar beslenmesini engellediği için su konusunda miktar ve kalite sorunu olarak karşımıza çıkıyor" ifadelerini kullandı.
'KARANLIK BİR TABLO İLE KARŞI KARŞIYAYIZ'
Tüm etkilerle birlikle barajlardaki doluluk oranları göz önüne alındığında karanlık bir tablonun olduğunu söyleyen Kınay, "Kentlerimizde kaynaklarımızla ilgili sıkıntılar devam ediyor. Yaşamsal önemi olan su kaynaklarımızın miktarı, kalitesi ve su kaynaklarımıza yönelik çevresel tehditleri değerlendirdiğimizde bunların üzerine iklim değişikliği ya da yağış rejimi gibi etkenler de eklendiğinde karanlık bir tablo ile karşı karşıyayız. Kendi kentimizle ilgili de İZSU'nun resmi açıklamaları var. Barajlardaki doluluk oranlarında kentin su yönetimine ilişkin değerlendirmelerinde vatandaşlara yönelik tasarruf çağrısı yapıldı ve su kısıtının olduğu belirtildi. İzmir'de de vatandaşların kullandığı suyun yüzde 60'ını yer altı kaynaklarından karşılıyoruz. Yüzde 40'lık bir oran yüzeysel sulardan karşılanıyor. Yüzeysel suların da büyük bir kısmı Tahtalı Havzası'ndan sağlanıyor. Yağış rejimindeki değişiklikler, havzalardaki su kalitesine yönelik riskler miktarın yanında kalite sorununa da beraberinde getiriyor" diye konuştu.
"YENİ ALTERNATİF KAYNAKLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ GEREKİYOR"
Vatandaşlara su tasarrufu konusunda çağrıda bulunan Kınay, "Bizler vatandaşlar olarak hayatımızın her alanında olduğu gibi su kaynaklarını da kontrollü bir şekilde tüketmekle yükümlüyüz. Vatandaşların sağlıklı suya erişme hakkı kapsamında yürütülen çalışmalarda su kaynaklarının korunması, su kaynaklarına yönelik çevresel risklerin ortadan kaldırılması ve su yönetiminden sorumlu olan merkezi ve yerel idarelerin de bu konudaki çalışmaları yaşamsal öneme sahiptir. İzmir kentinde mevcut kaynaklarımızın dışında orta ve uzun vadede yeni alternatif kaynakların değerlendirilmesi gerekiyor. Vatandaşlar olarak bizlere düşen musluğumuzdan akan suyu doğru tüketmek, kontrollü kullanmak, alacağımız tedbirlerle gereksiz su kullanımının önüne geçmek. Biz bu çalışmaları yaparken ülkemizin tüm kentlerinde suyun planlanması korunması, doğru yönetilmesi, su kaynaklarının ve havzalarının korunmasına yönelik çalışmaların geliştirilmesi gerekiyor" dedi.