Başkanım, bayramınız mübarek olsun. Başkanım, Fenerbahçe ne olacak? Başkanım, yaralıyız... Bayrama acıyla giriyoruz. Ben Beşiktaşlı'yım... Ama şunu da kabul ediyorum: Fenerbahçe Türkiye'nin nadir bir mücevheridir. Yukarıda Allah var... Aziz Yıldırım çok iyi başkanlık yaptı... İnkar eden çarpılır. 2008'de, başkanlığının 10'uncu yılında ona plaketi ben verdim. Ama rüzgâr tersten esmeyegörsün. Ters rüzgâra karşı direnirken, çok sevdiği Fenerbahçe'nin geleceğine zarar vermemeli. Biliyorum aklı kulüpte... Ama hayat da işte böyle birşey. Sanıyorum, ailesi de Aziz Yıldırım'ın artık görevi bırakması gerektiği düşüncesinde. Ailesini dinlemeli... Bu koşullarda başkanlığı taşıyabilmesi çok zor. Eylül'ün sonunda Fenerbahçe'nin büyük kongresi toplanacak... Ali Şen'in bu konuda bir çağrısı var: Fenerbahçe, tarihinin en önemli kavşaklarından birinde. Kulübün geleceği ile ilgili hayati kararlar alınacak. Tüm kongre üyeleri gelmeliler. Toplantı, İstanbul'un en büyük salonunda yapılmalı. Zira bu toplantı, olağan bir kongre değil, seçimsiz Fenerbahçe kurultayı olacaktır. Böyle şeylere sevinilmez. Tuttuğunuz takım ne zaman Fener'i yenerse, işte o zaman sevineceksiniz. Bir kulübün başına gelen tatsız olaya sevinmek, sportif ruha aykırıdır. Anadolu'da çok güzel bir gelenek var... Bir evden cenaze çıkıyorsa, o sokakta oturan hiç kimse müzik çalmaz... Eğlenmez. Juventus küme düştüğünde o ünlü kadrodan sadece 3 futbolcu kalmıştı. Diğerleri daha iyi şartlar, paralar için kulüplerini bıraktılar. Profesyonelliği anlıyorum. Yabancıların yeni kulüp aramalarını da kısmen anlayışla karşılayabilirim. Ancak, bu kulüp benim diyebilen her futbolcu, tüm imkansızlıklara rağmen kulüpte kalmalıdır.Yağmur her zaman bahçeye yağmayabilir... Ama bahçe hepimizin... Yağmur yağmadığı zaman da.
TARAFTAR SAATLİ BOMBA
SEZONUN en kalabalık günlerini yaşayan Bodrum'da yakından gözledik... Fener taraftarı öfkeli... Barut fıçısı... Patlamaya hazır bomba. Kimi taraftar hedef tahtasına UEFA'yı koymuş, kimi taraftar TFF'yi. Kimi taraftar Fener yönetimine ateş püskürüyor, Kimi taraftar polise, savcıya, hâkime. Ve yine yakından gözledik... Fener taraftarı bilgi kirliliği yağmuru altında. Ali Şen'de bunun farkında. Bize şunları söyledi;
Taraftarları kimse aldatamaz.
Taraftarı yanlış adreslere, TFF'ye, UEFA'ya karşı kışkırtmak, Fener'e tamiri zor yeni yaralar açar.
Bugün taraftara yalan söyleyip, duygularıyla oynarsınız ama yarın gerçekler ortaya çıkınca, taraftarın tepkisi silindir gibi sizi ezer.
2007'den sonra işler değişti
ŞİKE bugünün sorunu mu? Sanki dün yok muydu? Ve neden kabak sadece Fenerbahçe'nin başına patladı? UEFA'nın Fener'le alıp veremediği ne?.. Fener'e çelme takmak kime, ne kazandıracak? Bize de Ali Şen'e de 2 gündür bu konularda mesaj yağıyor. Ve Ali Şen diyor ki:
Maçı kaybeden bir gerekçe arar... Hakeme laf eder... Şikeden bahseder... Bu her zaman olmuştur.
Ama dünyada da, Türkiye'de de, şike gibi olayların üzerine gitmek için yeterli hukuki dayanak yoktu...
UEFA uzun çalışmalar sonunda, 2007'de yeni kuralları yürürlüğe soktu. Türkiye de 14 Nisan 2011'de bu amaçla kanun çıkardı.
İşte Avrupa'da şike araştırmaları-soruşturmaları 2007'de bizde de 2011'de çok ciddi biçimde başladı.
Aykut Hoca sembol Fener'i bırakmasın
ALİ ŞEN'E sorduk: -Aykut Hoca ne yapar?.. Şu kritik dönemde nasıl bir rota izler? Ali Şen "Aykut, Fenerbahçe'de kaptanlık yaptı... Gol kralı oldu... Birlikte çalıştık" diye konuştu... Ve...
Geçen sezon başarılı oldu.
Kim, Fenerbahçe'ye en çok ne zaman gerekli?
Fener'den dolayı şöhret ve makam sahibi olanlar kulüpten ayrılmamalılar.
Aykut da bu düşünce içinde olmalı... Görevini sürdürmeli.
KİM BORCA SOKTU?
Yönetimin artısı eksisi nedir?.. Yönetim Kurulu neleri yapmalı, neleri yapmamalı?.. Bir de mali konular var...Yönetim, para pul sorunlarını nasıl çözecek? Ali Şen'in yanıtı:
Yönetim, futbolcuları sattı... Takımın içi boşaldı.
Ama bir yandan da taraftarlardan para istiyor.
Kulübü borca bu yönetim soktu.
Ali Koç'un ve daha pekçok ünlü işadamının olduğu Yönetim Kurulu üyelerine, futbolcu satmayı ve sonra da taraftardan para istemeyi yakıştıramıyorum. Krizi fırsata çevirmek... Şike krizinden ders çıkarmak... Bunlar sözde güzel de... Nasıl olacak? Ali Şen'in yanıtı - Yöneticilik, antrenörlük, sporculuk, çok yüksek sorumluluk ve ciddiyet gerektirir... Bunu bilenler biliyorlardı... Yeterince bilmeyenler de bu krizle birlikte öğrenmişlerdir.... Hala öğrenemedilerse, önümüzdeki süreçte öğrenecekler. Bayramın ilk günü Fenerbahçe yazılarına başladık... B a y r a - mın son günü noktayı koyacağız. Ali Şen'e göre "konu önemli... Zira Türkiye bir süredir Fenerbahçe ile yatıp, Fenerbahçe ile kalkıyor." Eski Başkan Şen ile sohbetten birkaç not:· Eğer UEFA yönetmeliklerini çok iyi bilmezseniz, krizi nasıl yöneteceğinizi de bilemezsiniz.
Kulüpte olup biteni, oynadığınız maçları, meydana gelen olayları, kulübü ilgilendiren bir adli soruşturma varsa bununla ilgili tüm bilgileri UEFA'ya iletmek zorundasınız.· Şunu bileceksiniz: Anlaşmazlık durumunda son sözü UEFA disiplin kurulu söyler... Son hukuki karar mercii de CAS mahkemeleridir.
AKİL ADAMLAR
Ali Şen'in yanıtı:
1989'dan bahsediyorsun... UEFA'nın o zamanki kuralları farklıydı... Bugün ise çok farklı... Ve ağır.
Ben Nihat'a (Özdemir) bunları daha ilk gün anlattım.
UEFA ile ilişki... Oradaki insanlarla dostluk... Bunlar önemli şeyler... Fener yönetimi bunu yapmadı... Yapabilecek kişiler var... Ben varım, başka akil adamlar var... Ama bizlere de başvurulmadı. Konu derin... Sohbet uzun. Şu son 3 gün içinde Ali Şen'e gelenleri, gelenlerle yapılan görüşmeleri, telefon edenleri, telefonda söylenenleri yazsak "diziye" bir hafta devam etmemiz gerekecek. Ama bugün son yazı... Nokta. Biz "nokta" deyince, Ali Şen güldü:
-Nokta böyle konmaz... Akşam Yalıkavak'taki Balıkçı Sait'e gidelim... Güneşin batışını izler, balık yer, Fener sohbetine devam ederiz... Nokta böyle konur. Bu akşam Yalıkavak'ta Sait'deyiz... Balıkçıdaki sohbeti de belki, bir başka gün anlatırız.
--BİTTİ--
