Ordu'nun Çaybaşı ilçesine bağlı Yenicuma Mahallesi'nde, KOAH ve ağır akciğer hastası olan Yusuf Okutucu (61), yaklaşık 5 yıldır oksijen makinesine bağlı olarak yaşıyordu. Geçen 10 Ağustos'ta bölgede meydana gelen selde 123 trafo zarar gördüğü için 110 mahallede elektrikler kesildi. Oksijen makinesi çalışmayan Okutucu, bir anda nefessiz kaldı. Yollar zarar görmüş, köprüler yıkılmıştı. Sel bölgesine ulaşım sağlanamadığından gidebileceği bir hastane de yoktu.
SAHİL GÜVENLİK HELİKOPTERİ YETİŞTİ
Kardeşi Ekrem Okutucu, 112 Acil servisi aradı. Ancak ulaşımın mümkün olmadığı cevabını aldı. 112'deki görevlilerden yetkililere ulaşıp durumu anlatmalarını isteyen Ekrem Okutucu, "Ağabeyim nefes alamıyor, ölecek" dedi. Bunun üzerine kriz masası hemen harekete geçti. Bir süre sonra ise havada bir helikopter sesi duydular. Bu arada paletli ambulans da eve ulaştı. Kriz masası tarafından gönderilen paletli ambulansın Sahil Güvenlik Helikopteri'ne taşıdığı Yusuf Okutucu, hemen hastaneye kaldırıldı.
'BİZ ESKİYİ DE ÇOK İYİ BİLİRİZ'
Ölümle yaşam arasında kalan Yusuf Okutucu, yaşadığı o dehşet anlarını şöyle anlattı: "Bir anda elektrikler kesildi. Gelir diye çok fazla endişe etmedik. Fakat aradan saatler geçti, gelmedi. Ben de artık nefes almakta güçlük çekmeye başladım. Evdekileri telaş aldı. Meğer sel felaketi olmuş ve yollar ve köprüler yıkılmış. Devletin gücü işte budur. Bütün imkânlar seferber edildi. Bu şartlarda bile bize ulaştılar. Ölmeme izin vermediler. Bu hükümetten önce böyle bir şey yoktu. Biz eskiyi de çok iyi biliriz. Devletimizden Allah razı olsun."
'SANİYELERLE YARIŞTIK'
Kriz masasını yöneten Vali Seddar Yavuz, şöyle konuştu: "Hastanın nefes alamadığı söylenince, hemen Sahil Güvenlik Helikopteri'nin havalanmasını istedim. Evin koordinatları da helikoptere verildi. Ancak, orası ağaçlık bölge olduğu için helikopterin ineceği yer yoktu. Bu arada 112 Acil'in paletli ambulansının da gitmesi talimatını verdim. Helikopter boş bir yer bulup indi. Fakat hastanın bulunduğu eve çok uzaktı. Paletli ambulans eve ulaştı ama zaman yoktu. Hasta hemen helikoptere götürüldü. Adeta saniyelerle yarışıyorduk. Çünkü burada insan hayatı söz konusuydu."