Polis, gümrüklerdeki rüşvet çetesini andıran bir şebekeyi çökertme operasyonu sırasında ilginç rüşvet teslimat sahnelerine tanık oldu. Trafik polislerinden oluşan şebekeyi yaklaşık bir yıl süreyle teknik ve fiziki takibe alan Emniyet yetkilileri, 62 kişinin yakalandığı operasyonda meslektaşlarının bir fastfood restoranın tuvaletinde bile zarfla rüşvet aldığını tespit edince şok oldu. SABAH Özel İstihbarat Bölümü, rüşvet çetesiyle ilgili önemli belgelere ulaştı. Emniyet'i sarsan skandala ilişkin belgelere göre rüşvet operasyonu, İstinye Park, Forum İstanbul ve Galeria gibi büyük alışveriş merkezlerinin önündeki yasak park alanlarında bir turizm firmasının araçlarının bekleyebilmesi için rüşvet verildiği yönünde ihbarlar yapılması üzerine başladı. İhbar üzerine savcılığın talimatı doğrultusunda soruşturma başlatan polis, ilk olarak rüşvetin günlük, haftalık ve aylık periyotlar halinde sistematik olarak dağıtıldığını tespit etti. Bu tespit üzerine soruşturma derinleştirilince rüşvet veren firmanın birden fazla olduğu ve rüşvet alan polis ve jandarma trafik görevlilerinin sayısının da 50'nin üzerinde olduğu anlaşıldı. Genelde turizm, hazır beton ve hafriyat şirketlerinin oluşturduğu firmalar yalnızca kendi araçlarının çekilmemesi için değil, aynı zamanda rakip firma araçlarının engellenmesi için de rüşvet veriyordu.
EXCEL'E YAZDILAR
Polis, soruşturma kapsamında şirketlerin genel merkezlerine baskın düzenledi. Yapılan aramalar sonucu ele geçirilen gider defterinde rüşvet harcamalarının Excel programında hazırlanmış ayrıntılı dökümlerine rastlandı. Bu dökümlerde hangi ekibe ne kadar rüşvet verildiği legal harcama kalemleri gibi teker teker sıralanıyordu. Ödemeler günlük 50 TL ile aylık 48 bin TL'ye kadar değişen meblağlarda düzenli olarak yapılıyordu. Başlatılan teknik ve fiziki takiple Trafik Şube'de görev yapan Ömer Faruk T. ve Mustafa E. başta olmak üzere pek çok kişinin telefonu dinlemeye alındı. Şebeke elemanları, teknik takibe yakalanmamak için çoğu zaman "simit, branda, saat, telsiz, çay, ümit" gibi şifreli kelimelerle konuşuyordu ama konuşmaların gidişatından rüşvet pazarlığı yaptıkları belli oluyordu. Rüşvetin, grup amirliği görevini de yürüten kıdemli memurlarda toplandığı, daha sonra ekiplere pay edildiği anlaşıldı. Şebekenin bir yıl içinde topladığı rüşvet miktarı tam olarak tespit edilemese de polis bir yıllık süreçte milyonlarca liralık rüşvet havuzu oluşturulduğunu ve paranın bu havuzdan dağıtıldığını belirledi. Fiziki takipler sonucunda rüşvet ödemeleri için fastfood restoranların tuvaleti gibi yerler haricinde genellikle ATM cihazlarının önünde buluşulduğu anlaşıldı.