Küçükçekmece Kartaltepe Mahallesi'nde Belediye Caddesi ile Geçit Sokak'ın kesişim noktasında bulunan 1988 yılında yapıldığı öğrenilen 4 katlı bina sabah saatlerinde büyük bir gürültüyle çökmüş, çökme sonrasında 1 kişi hayatını kaybederken 8 kişi de yaralanmıştı. Küçükçekmece'de 1 kişinin hayatını kaybettiği, 8 kişinin yaralı olarak kurtartıldığı çöken binanın enkazı kaldırılmasına rağmen çevredeki binalarda oturan vatandaşlar bir gün kendi binalarının da aniden çökebileceği endişesine kapıldılar.
Küçükçekmecede çok sayıda eski ve depreme dayanıksız bina bulunduğunu belirten mahalle halkından Yeniyurt Koçak isimli vatandaş, "Benim binam 4 katlı ve 40 yıllık bina. Eski ve depreme dayanıksız olmasından dolayı bu çökme yaşanmadan aylar öncesinde boşaltıp satışa çıkardık. Bu bina oturuma müsait değil. Oturum için değil yıkılıp yeniden yapılması için satışa çıkardık. Biz yıktırıp yaptıracaktık fakat anlaşamadığımız için yapamadık. Yan tarafımızda yapılan bina bir anda çökünce kararımızın ne kadar doğru olduğunu anladık. Sokaktaki bir çok binada eski ve depreme dayanıksız. Ben dahi oturmuyorum. Ağustos ayında tahliye ettim ve bende Fevziçakmak'ta ev kiralayıp sağlam binada oturuyorum. Bina tamamen boş burasını kiraya verip insanları riske atamayız" dedi.
PROF. DR. ALTAN: 2 BİN ÖNCESİ YAPILAN BİNALARIN YÜZDE 98'İ ÇÜRÜK
Çöken binada incelemelerde bulunan Prof. Dr. Mehmet Fatih Altan, 2 bin öncesi yapılan yapıların yüzde 95'inin çürük olduğunu belirterek, "Küçükçekmece'de çöken binadaki enkazlarda yapılan incelemede betonlarının deniz kumuyla yapıldığı ve demirlerinin korozyona uğradığı gözle görülüyor. Yapı yönetmeliğine göre çok zayıf zaten 2 bin öncesi yapılan yapıların yüzde 98'inin çürük olduğu acilen yenilenmesi gerektiği belirtiliyor. Daha önce telefoncu olan iş yerinin sonradan dönerciye çevrildiği Kolon kesilmediği sadece cam çerçeve ile genişletildiği belirtilmiş. İstanbul'da bin 500'ün üzerinde 2-3 bine ulaşan yıkılması gereken çürük bina var. Bunların acilen kentsel dönüşüme gidilmesi gerekir. Mal düşünülürken can gidiyor. İstanbul'da 500-600 bin konut var. 80-100 bin arası binanın acilen yıkılması gerekir. Bir zorunluluk olmazsa böyle facialar sık yaşanır. İBB verilerine göre İstanbul genelinde bin 556 bina yıkılabilir. Bunlardan 178'inin yıkıldığını 96'sında işlem başlatıldığı bu binalarda 10 binin üzerinde insanın yaşadığı belirtildi. Resmen insanlar tabut binalarda yaşıyorlar." dedi.
ALTEL: YAN BİNAMIZ YIKILIYOR ZANNETTİK MEĞER SAĞLAM DENİLEN BİNA YIKILMIŞ
Çöken binanın hemen yanındaki binanın ikinci katında oturan Kenan Altel ise Bizim binanın hemen yanında yıkım kararı alınan 3 katlı bina vardı. Biz uyurken büyük bir gürültü oldu. Biz büyük korkuyla deprem oluyor zannettik. Sonrada yan tarafımızda yıkılacak ve önceden boşaltılan evin yıkıldığını tahmin ettik. Fakat evin dışından kafamızı çıkardığımızda en baştaki 4 katlı binanın çöktüğünü öğrendik. Yıkılan binanın girişindeki telefoncu dükkanı dönerciye çevrilmişti. Biraz çerçeve ile genişletildi. Kolon kesildiğini görmedim. Kesselerdi haberim olurdu. Sadece üst katına bir buçuk kat kaçak yapı vardı. Bu sokakta bir çok bina 2 bin öncesi deniz kumuyla yapılmış dışları giydirildiği için yeni görünüyorlar fakat bu bina gibi çürükler. Sefaköy'deki Aktaş Pasajının bulunduğu bina da yıkım kararı çıktı. Fakat vatandaş boşalmamakta direniyor. O binanında aynı kaderi yaşamasından korkuyoruz" dedi.
İSAK TİRYAKİ: SOKAKTA EVLER ÇÜRÜK 70 YILLIK ÇÜRÜK BETON DİREĞİ DAHİ KALDIRMIYORLAR
Yıkılan binanın hemen yan tarafındaki sokakta bulunan binaların en az 40-50 yıllık depreme dayanıksız binalar olduğunu ve sokakta yıllar önce yapılan fakat şikayetlere rağmen yıkılmayan çürük 70 yıllık beton elektrik direğini daha kaldırtamadıklarını belirten İsak Tiryaki, "Kartaltepe Mahallesi Belediye Caddesi Görül Sokakta bulunan evler en az 40-50 yıllık evler. Ben kendi evimi her ne kadar sağlam ve güçlü yapmama rağmen sokaktaki birçok ev depreme dayanıksız ve yorgun evler. En basiti ise sokak girişinde 70 yıl önce betondan yapılan elektrik direği büyük tehlike arz etmesine rağmen hiçbir çalışma yapılmıyor. İçindeki demir çubuklar dahi çürümüş ve üzerindeki beton parçaları aşağıya düşüyor altından çocuklar ve vatandaşlar geçiyor büyük tehlike arz ediyor. Bir gün birisinin başına yıkılmasından ve kafasına beton parçası düşmesinden endişe duyuyoruz. Allah etmesin bir deprem olsa felaket olur" dedi.