İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) verilerinden derlenen bilgiye göre, 8 Ocak'ta son 15 yılın en düşük seviyesi olan yüzde 19,16'ya kadar inen barajlardaki su seviyesi, 20 Şubat'ta yüzde 50,03'e kadar çıktı. İstanbul'a su sağlayan barajların doluluk oranı 8 ay sonra ilk kez yüzde 50'nin altında ölçüldü.
8 AY SONRA İLK KEZ YÜZDE 50'NİN ALTINA İNDİ
Yağışlarla 22 Nisan'da yılın en yüksek seviyesi olan 81,15'e ulaşan barajlardaki doluluk oranı bugün itibarıyla 8 ay sonra yeniden yüzde 50'nin altına düşerek yüzde 49,95 seviyesine indi.
Kente su sağlayan baraj ve göletler, 868 milyon 683 bin metreküp su biriktirme hacmine sahipken, su miktarı bugün itibarıyla 433,87 milyon metreküp seviyesinde bulunuyor. Kente su sağlayan Melen ve Yeşilçay'dan 2021'de şu ana kadar alınan su miktarı ise 502,93 milyon metreküp oldu.
İçme suyu arıtma tesislerinden son 10 yılda verilen yıllık ortalama su miktarı ise 2,21 milyon metreküpten, 2,95 milyon metreküp seviyelerine çıktı. Barajlarda 2021 yılı içerisinde ölçülen yağış miktarı ise 640,51 milyon metreküp oldu.
Kentte ay bazında tüm zamanların en yüksek su tüketimi günlük ortalama 3 milyon 340 bin metreküp su ile ağustos ayında gerçekleşti. Tüm zamanların günlük en yüksek su tüketimi ise 3 milyon 483 bin metreküple 5 Ağustos'ta oldu.
SON 10 YILIN DOLULUK ORANLARI
Barajlardaki doluluk oranı, 5 Ekim tarihi baz alındığında 2011'de yüzde 59,74, 2012'de yüzde 50,95, 2013'te yüzde 49,25, 2014'te yüzde 22,34, 2015'te yüzde 66,49, 2016'da yüzde 44,32, 2017'de yüzde 55,69, 2018'de yüzde 55,05, 2019'da yüzde 47,8, 2020'de yüzde 35,72, 2021'de ise yüzde 49,95 olarak gerçekleşti.
"SULARIMIZI VERİMLİ VE DOĞRU KULLANMAK GELECEĞİMİZİ KORUMAKTIR"
Türkiye İsrafı Önleme Vakfı (TİSVA) Genel Sekreteri Fatih Akgül, AA muhabirine yaptığı açıklamada, suyun ikame edilemeyen, canlılar için en önemli doğal kaynak olduğunu söyledi.
Dünya nüfusu 19'uncu yüzyıla oranla 5 kat artmasına rağmen su kaynaklarının kullanımının 10 kat arttığının belirlendiğini anlatan Akgül, şöyle konuştu:
"İnsanlığın, doğal çevrenin ve tüm canlıların kalıcı iyiliği için dünya ve kaynakları akıllıca kullanılmalıdır. Dünyanın toplam su rezervi 1,4 milyar metreküp ancak bu miktarın yüzde 3'ü tatlı su olarak göllerde, nehirlerde, yer altı sularında ve buzullarda bulunmaktadır. Bu kaynakların korunması, kuraklığın etkisinin azaltılması, kirletici kaynakların azaltılması ve iyileştirilmesi, suyun evde, iş yerinde, tarımda ve sanayide akıllı kullanılmasına bağlıdır. Sularımızı verimli ve doğru kullanmak geleceğimizi korumaktır. Su tasarrufu, suya olan talebi azaltmak için en uygun, en maliyetli ve en çevreci yoldur."
Su israfını engellemek için günlük hayatta uygulanabilecek pratik yöntemlerin olduğunu anlatan Akgül, şu önerilerde bulundu:
"Sebze ve meyveleri akan su altında yıkamak yerine su dolu kapta bir süre bekletin. Sebze ve meyveleri yıkadığınız su ile çiçeklere su verin. Kirlileri bulaşık makinesine koymadan önce dakikalarca sudan geçirmeyin. Haşlama yumurta suyunu boşa harcamayın. Bu suyu soğutarak bitkileriniz için kullanın. Bulaşıklarınızı elde yıkamayın. Bulaşık ve çamaşır makinesini tamamen dolduktan sonra çalıştırın. İdeal duş süresini 10 dakikayı geçmeyecek şekilde ayarlayın. Suyun sıcağa dönmesini beklerken akan suyu ziyan etmeyin. Bir kova içinde biriktirerek başka bir alanda kullanın. Dişlerinizi fırçalarken, tıraş olurken, ellerinizi yıkarken musluğu boş yere akıtmayın. Düşük akımlı veya sensörlü musluk başlığı kullanın. Bahçeniz için sulama aparatları tercih edin. Bu sayede daha az miktarda su ile bahçe bakımı yapabilirsiniz. Su kaçağı veya sızıntılara karşı tuvaletleri ve muslukları kontrol edin. Sebepsiz yere sifonu kullanmayın. Unutmayın ki sifonu her çektiğinizde 9 litre su harcarsınız. Su sayacınızı kontrol edin. Ne kadar su harcadığınızı görmeniz tasarruf konusunda sizlere destek olacaktır."