Bilecik'in Söğüt ilçesinde, Ertuğrul Gazi'nin sırdaşı ve kâtipliğini yapan Sırhoca'dan adını alan 600 yıllık köyde in cin top oynuyor. Birçok evin yıkıldığı, yıllar önce kapanan ilkokula kuşların yuva yaptığı, sokaklarında sadece kedilerin gezdiği köye dönüş olmazsa tarih sahnesinden silinecek.
Tarihi 1400'lere dayanan köyün eski adı 1487 kayıtlarında Kavacık olarak geçiyor. 1928'de Sırhoca olarak değişiyor. 1210-1280 yılları arasında yaşamış ve Ertuğrul Gazi'nin sırdaşı olan kâtipliğini yapan Sırhoca'nın türbesi yaklaşık 20 yıl önce yapıldı. Üç yıl önce Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlığı olarak tescil edilen türbenin bahçesinde, bir mezar daha bulunuyor. Mezar taşında "Ali Dayı kış nedeniyle buraya defnedildi. Ö. 1874" yazısı bulunuyor.
Köyde iki ayrı cami minaresi bulunuyor. Birinin şerefesi kopuk, diğerinin tarihi çok eski olduğu için yarısı yıkık. Minarenin tabanında eski yazılı mermer taşları bunuyor. Köy kahvesindeki masa ve sandalyeler halen yerinde dururken 1957'de yapılan ikinci cami cemaatini bekliyor. Ayakta kalan ve birkaç evin kapılarının kilitli olduğu ve bazı evlerin ahır olarak kullanıldığı köyün tek sakinleri ise sokakta gezen kediler. Bugün 22 bin hektarlık alanı olan ve bu toprağın büyük bir kısmının altın madeni işletmesi tarafından satın alınan köyde, tam bir ıssızlık hâkim.
Söğüt'e 2 kilometre uzaklıktaki köyün çoğu sakini, yıllar önce iş bulma umuduyla başka yerlere göç etmiş. Köylüler "Kimse köyde durmak istemiyor. Yaşlılar zaten ilçeye ya da şehre çocuklarının yanına taşındılar ya da ev aldılar. Hayvanları olanlar hayvanları için köye gidip geliyorlar. Geçmişte bir ara köy yanmış ama tekrar inşa etmişler. Şu an bahçesi olan birkaç kişi köye gidip geliyor. Ayrıca yılda bir kez Hıdırellez zamanı Sırhoca Türbesi'nde pilav dağıtılıyor ve o zaman bütün köy yine bir araya geliyor" dediler.