Sokakta kalan kimsesizlerin her türlü ihtiyaçlarıyla ilgilenen, Hz. Kaab Camisi'nin kapılarını açarak onların yeniden hayata tutunması için didinmesiyle adından çokça söz ettiren Hz. Kaab Camii'nin bilge imamı Emin Kır, yersiz yurtsuz kimselerin, madde bağımlılarının ve muhtaç kimselerin yanında durmaya devam ediyor. Her şeyin insan için olduğunu söyleyen bilge imam Emin Hoca'nın misafirleri arasında her kesimden insanlar yer alıyor. Emin Hoca'nın son misafirlerinden biri de ünlü bir karikatürist. Ağır bir depresyon geçiren ve 3 kez intihar girişiminde bulunan Yirmibeşoğlu, aradığı huzuru bilge imam Emin Hoca'nın yanı başında buldu.
AĞIR DEPRESYON İNTİHAR GİRİŞİMLERİ VE HUZUR
Kendi kurdukları O-HAA dergisi başta olmak üzere Leman dergisinde de köşesi olan ve çizimler yapan Yasin Yirmibeşoğlu, editörlük, oyunculuk ve modellik yaptı, tercümeler yapıp programlar yazdı. Mimar Sinan Üniversitesi'nde Güzel Sanatlar okuyan, ardından gittiği Kore'de Kore dili üzerine ve dijital medya üzerine okuyan Yirmibeşoğlu, bir anda dirençli majör depresyonun pençesine düştü. Teselliye alkolde arayan genç karikatürist 3 kez intihar girişiminde bulundu.
Hastaneler, tedaviler ve ilaçlar derken yine de eski sağlığına kavuşamayan Yirmibeşoğlu, şimdi Emin Hoca'nın yanında kendine yepyeni bir dünya kurdu. Yeniden çizimler yapmaya başlayan ve hayata tutunan ve 6 aydır Emin Hoca'nın yanında Hz. Kaab Camii'nde kalan Yirmibeşoğlu "Buraya geldikten sonra kendimi iyi hissetmeye başladım. Hocam, bana sanatçısın diyor, yeniden sanatımı icra etmeye başladım. Şu an yuvamdayım ve olmam gereken yerdeyim" diyor.
ÇİZİMLERİ YENİDEN DUVARLARI SÜSLEMEYE BAŞLADI
Yaşadığı ağır depresyon neticesinde hastanelerde tedavi gören ancak iyileşemeyen sıkıntılarının üstesinden gelemeyen Yasin Yirmibeşoğlu, tedavi gördüğü bir hastanedeki psikiyatri klinik şefinin kendisini Hz. Kaab Camii'ne Emin Hoca'nın yanına göndermesiyle normale dönmeye başladı. Eskisi gibi çizimler yapmaya başlayan Yirmibeşoğlu'nun çizimleri kaldığı odanın duvarlarını süslemeye başladı. Hikâyesini anlatırken ara ara gözleri dalan Yirmibeşoğlu, eskiden yataktan çıkacak enerjiyi kendinde bulamazken yeniden çizmeye başlamanın verdiği özgüvenle yeni hayatından duyduğu memnuniyeti de dile getiriyor.
Yirmibeşoğlu gözlerine yansıyan kazandığı özgüveni anlatırken Emin Hoca araya giriyor ve bilgeliğini konuşturup Yirmibeşoğlu'nun özgüvenini katmerliyor: "Bu çizimler ile sergi açacağız." Yirmibeşoğlu ise sözlerine şöyle devam ediyor: "Sanatımı yapıyorum, mükemmel olduğumu söylemem ama iyiyim ve her gün daha iyi oluyorum."
DOKTORLAR FREUD'SA EMİN HOCA DOSTOYEVSKİ
Yirmibeşoğlu, neden hastanede değil de burada kendini iyi hissettin sorumuza huzurlu bir tebessümler cevap veriyor: "Frued'un söylediği bir söz var. 'Ben insan karakterini Dostoyevski'den öğrendim' diyor. Dostoyevski bir doktor değil sadece bir yazar ama çok iyi gören bir yazar. İnsan ruhunu çıplak gözle görebilen dâhi. Ben hastanede iyileşemedim çünkü hastanedeki doktorlar Frued'sa, Emin Hoca Dostoyevski benim için." Yüzüne bir gülümseme oturan Yirmibeşoğlu, "Gülebilmek, ben burada gülebiliyorum artık."
SADECE KENDİMİ DÜŞÜNMÜŞTÜM AMA...
Geleceğine dair planlarını sorduğumuz zaman Yirmibeşoğlu tek üç kelimelik bir cümleyle özetliyor düşüncesini: "İnsanlara faydalı olmak." O zamana değil sadece kendini düşündüğünü söyleyen Yirmibeşoğlu, "Sadece kendi hayatımı düşündüm, kendi aşkımı, kendi hayatımı, kendi ünümü. Şimdi baktığımda geçmişimde o kadar başarı var ama bunların benim için hiçbir önemi yok" diyor. Emin Hoca'ya gelen desteğe ihtiyacı olan kimselere yardım ettiğimde onların bana içten bir 'Allah razı olsun' demelerinin verdiği manevi hazzı ben hayatım boyunca hiçbir şeyden almadığımı söyleyebilirim." Biz de benzer hazzı Yirmibeşoğlu'nun bin bir imbikten geçirerek yorumladığı bir Batman çizimini bize hediye ettiğinde yaşadık.