Bir etkinliğe katılmak üzere Bursa'ya gelen Donna Landry, İngiltere ve zaman zaman ziyaret ettiği Türkiye'de atlarla ilgili yıllar süren birçok araştırma yaptığını söyledi. Özellikle İngiliz atlarının yapısını, nereden geldiğini, dayanıklılığını, çok tercih edilmelerindeki nedenleri görmek amacıyla çalışma yürüttüğünü ifade eden Landry, araştırmaları sırasında bazı Avrupa ülkeleri kadar Türkiye'ye de çok fazla önem verdiğini bildirdi.
Landry, çalışmalarında sadece İngiliz atları değil, Osmanlı, Türk ve Arap atlarını da ele aldığını dile getirerek, şöyle konuştu:
''Bu araştırmalar bir kitapta toplandı. Burada genellikle İngiliz atlarının kökeninin nereden geldiğini anlattım. Asıl önemlisi İngiliz atlarının kökeninde Türk atları olduğunu belirledik ve buna geniş yer verdik. Türkiye'deki Arap ve İngiliz atları dışındaki atlara da baktık. Araştırmalar çok ilgi gördü. Elimdeki bilgileri Avrupa'daki bazı üniversitelerin öğretim üyeleriyle paylaştık.''
İNGİLTERE'YE İLK AT 1650-1750 YILLARINDA GİTMİŞ
Prof. Dr. Donna Landry, araştırmalarda elde ettiği sonuçlara göre İngiltere'ye ilk atın Osmanlı döneminde, 1650-1750 yıllarında gittiğini belirterek, şunları kaydetti:
''O dönemlerde İngiliz atları ya küçük boydalar ya da oldukça büyükler. Büyükler at arabalarında kullanılıyor. At arabası dışında ulaşım ve savaşta kullanılacak dayanıklı atları yok. İngiltere, Türkiye'den aldığı atları ıslah ediyor, yetiştiriyor ve bugünkü konumuna getiriyor. Dünyanın ilgi duyduğu İngiliz atları aslında, 1650'den sonra bu topraklardan gitmiş Türk atlarıdır. Sadece İngiltere değil Avrupa'nın büyük bölümünde yaşayan atların kökeni Türk atlarına dayanıyor.''
Landry, Türk atlarının çok dayanıklı oldukları için dünyada en fazla tercih edilen atların başında geldiğini ifade ederek, ''Uzun yol gidebiliyorlar. Yorulmadan, üzerindeki yükü uzun mesafeler taşıyabiliyorlar. Kökenleri, oldukça sağlam. Dünyanın birçok yerine yayılmış durumdalar'' dedi.