"Sadece gözleri değil, kalpleri acıdan ağlıyordu bu insanların..." Bu sözler, SSK'ya bağlı olduğu dönemde rehin kalan hastalar, cenazesi hastane masrafları ödenmediği için alınamayan anne-babalar, çocuklar ve eşlerle hafızalara kazınan bir hastanenin başhekim yardımcısına ait. Sağlık reformuyla birlikte acının değil sağlığın ve şifanın merkezi haline gelen Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin Başhekim Yardımcısı Muhittin Özkan, "SSK primlerini ödemediği için hastaneden aldığı hizmetin bedeli olarak senetler imzalatıldı bu halka. Cenazeler rehin alındı. Anne-babalar, evlatlar, eşler düşünün en yakınının cenazesini hastaneden alabilmek için en zor gününde senet imzalıyordu" dedi.
HASTAMIZI REHİN ALDILAR
36 yıllık doktor Muhittin Özkan, eski sağlık politikalarının yaşattığı acıları da yaşamış, 2002 sonrası sağlıktaki büyük dönüşüme de şahitlik etmiş. Dr. Özkan, Okmeydanı SSK dönemlerini yüreği burkularak şu sözlerle anlatıyor: O günleri ne bir hekim ne de bir vatandaş olarak yaşamak istemezsiniz. Acı hatıralarla dolu. Gözü yaşlı insanlar gelip, 'Hocam, hastamızı rehin aldılar. Ne yapacağız' diye feryat ediyordu. Bir yandan en yakınını, canını kaybetmiş insanların, cenazelerini bile alamamaları. İlaç, muayne kuyrukları. Çileydi. Hem de ne çile. Bitmeyen acı bir çile" diyor. SSK'da olmayan ilaçlarla ilgili de ayrı bir çile yaşanıyordu. Hastanın durumunun kötü olduğu düşünülürse, vatandaşa adeta 'sen öl ' demekti.
İLAÇ HAZIRLAYAN ROBOTLAR
İstanbul'un en yoğun hastanelerinden biri olan Okmeydanı, 100 dönüm bir arazi üzerine kurulu. Bunun 70 dönümünde yeni hastanenin inşaatı tüm hızıyla sürüyor. Tüm bunlara rağmen en iyi hizmetin, son teknolojik cihazlarla vatandaşa sunulması için hiçbir hizmetten kaçınılmıyor. Bir yandan da polikliniklerde muayeneler, yatılı bölümde hastaların tedavisi devam ediyor. Hastanede laboratuvar hizmetleri en son teknoloji cihazlarıyla yapılıyor. Onkoloji bölümünde ilaçları bile robotlar hazırlıyor. Elin temas etmemesi gereken kanser ajanı ilaçları, 3 büyük son teknolojik robotlar hazırlıyor. Kimyager ve biyologlar, bilgisayardan barkodları takip ederek, kişinin ismine göre serumu robotun içine yerleştiriyor. Robot, tüm ilaçları seruma el değmeden karıştırıyor. Yine bu sistem aracılığıyla makineye yüklenen ilaçlar, hastanın odasına kadar ulaşıyor.
HASTANEDE SERVİS HİZMETİ
A ve B poliklinikleri arasındaki uzak mesafede hastalar sıkıntı yaşamasın diye servis aracı bile tahsis edilmiş. Hastalar, bu araçlarlar randevularına yetişiyor. Hizmetin aksamaması için oluşturulan prefabrik bölümlerde de her şey düşünülmüş. Prefabrik Çocuk Hastalıkları Bölümü'nün acilinde her şey çocuklara göre dizayn edilmiş. Mickey Mouse figürleriyle duvarları süslenen bölümde, çocukların her türlü konforu var. Hastalar, duvara asılı LCD ekranlardan randevu saatini takip ediyor. Hastanenin eski ve yeni haline tanık olan vatandaşlar, sık sık memnuniyetlerini dile getiriyor.
DOKTORA ULAŞMAK 5 DK
Kalp hastası 78 yaşındaki Meliha Geliş: Çok çektik biz. Çok şükür şimdi rahatız. 182'den randevumu aldım. Poliklinikler arası uzak olunca servisle oradan oraya gidiyorum. Ben bu ayaklarla nasıl yürüyebilirim ki. Devletimiz düşünmüş, bu servisi de buraya koymuş" dedi.
Hülya Kuruş (34): 7 yaşındaki oğlu Ali astım hastası. Buraya çok sık geliyoruz. Sağlık hizmetine hemen en kısa sürede ulaşıyoruz. O günlerle bugünleri kıyaslamak mümkün değil.
Birgül Çölgeçen (27): 5 yaşındaki kızım Ceren'in alerji rahatsızlığını var. Rehin kalan hastalar varmış eskiden. Şimdi devlet hastanesinde özel hastane konforu yaşıyoruz.
ÖZEL HASTANEYİ ARATMIYOR
Çiçek Gülbahar: Oğlum Halil ateşlenince hemen acile getirdim. Geleli daha 5 dakika olmadı. Hemen sıram belli oldu. Hastaneye gelip, doktora ulaşmam 5 dakika.
Onkoloji hastası Afize Aksu: Eşim Mehmet Aksu ile randevumuzu aldık. Bize ayrılan oturma alanında, LCD' ekrandan sıramızı rahat rahat takip ediyoruz. Eşi Mehmet Aksu, "Hatırlatmayın o SSK günlerini bize. Çileydi çile. Özel hastaneyi aratmıyor devlet hastanelerimiz" diyor.