İlhan Kerem (67), 1999 yılında geçirdiği kalp krizinin ardından devam eden 23 yıllık süreçte kalbe bağlı hastalılarla mücadele etti. Altı defa 'Ablasyon' yöntemi ile operasyon geçirdi. Günde on yediyi bulan şoklar geçirdi. On yıl yaşayacağı söylenen, Marmara Depremi sırasında kalp krizine bağlı olarak yattığı hastaneden bugünlere kadar yaşayan Kerem, 23 yılın ardından mucizevi bir yöntem olarak görülen başarılı bir 'Ablasyon' yöntemi ile operasyon sonrası sağlığına kavuştu.
Emekli bankacı İlhan Kerem süreci şöyle anlattı: "1999 depreminden bir hafta önce Kırklareli'nde kalp krizi geçirdim. Ambulansla İstanbul'da özel bir hastaneye kaldırıldım. Hastanede belirli tedavilerden sonra üç damarımın tıkalı olduğunu öğrendim ve bypass ameliyatı oldum. Bir aya yakın hastanede yattım. O arada da Marmara Depremi oldu. Doktorlar, hasta bakıcılar dışarıya kaçarken yalnız hastalar içeride kalıyordu. Hem gülünç hem de üzüntü veren bir durumdu. Servisler, koridorlar hastalarla doluydu. Korkunç bir ortamda, korkunç günler geçirdim. En fazla on yıl yaşar diye bir algı vardı hastanede. Herkes böyle söylüyordu. Ben de ona inandım.
O saatten sonra hayatı, her şeyi boş verdim. Bir paket sigara içiyorsam, üç pakete çıkardım. On sene gezdim, tozdum. On sene sonra kalbim tekrar teklemeye başladı. Tekrar doktora gittim ve doktor bana 'kalbine pil takmamız lazım' dedi. Pil ne işe yarar, ne gibi sonuçlar doğurur pek bilmiyordum. Fakat iki, üç sene sonra pil ötmeye başladı. Göğsümden gelen sesleri duyuyordum. Meğer pil ötüyormuş. Bitmiş, sinyal veriyormuş. Tekrar doktora gittiğimde 'pilin değişmesi lazım' dedi. Tekrar doktora gittim. Yeni bir pil takıldı. Yaklaşık bir ay sonra yine sıkıntı yaşamaya başladım. Ağır şoklar geçirmeye başladım. Tabiri caizse göğsüme bir fil gücünde baskılar oluyordu. O güçle vuruyor ki duran kalp çalışsın. Çok korkuyordum. Tekrar acile kaldırıldım ve yoğun bakıma alındım. Ablasyon yöntemiyle ameliyat olacağımı söylediler. Dört buçuk saat süren çok zorlu bir ameliyat geçirdim. Bu ameliyatı toplamda altı defa oldum. Bu arada stend takıldı, anjiyolar oldum. Beş defa da pil değişti. Devam eden süreçte Dursun hoca ile tanıştım. Dursun Hoca ile yedinci ameliyatımı oldum ve sağlığıma kavuştum. Şu an kendimi çok iyi hissediyorum. Bu ağır bir hastalıktı. Harcadığım paralarla iki daire alırdım. Dursun hocaya ve ekibine çok teşekkür ediyorum"
'Ablasyon' yönteminin tecrübeli ellerde mucizevi, hayat kurtarıcı bir yöntem olduğundan bahseden Kardiyoloji uzmanı Prof. Dr. Dursun Aras ise açıklamalarında şu ifadelere yer verdi: "İlhan Bey 1999'da yirmiüç yıl önce bypass olmuş. Bypass sonrası tabloya kalp yetersizliği de eklenmiş. Sonrasında ölümcül ritim bozuklukları (ventriküler taşikardi), nedeniyle şok verme özelliği olan kalp pili takılmış. Bu pil bir süre sonra sık devreye girmeye başlamış ve ritim bozuklukları tekrarladıkça kalp pili aslında görevini yapmış ama bu sırada da sık şoklar hastanın yaşam kalitesini bozmuş. Ölüm korkusuna neden oluyor. Nefes darlığına neden oluyor ve her defasından da kalp yetersizliğini kötüleştiriyor. Ritim bozukluğunda ilaca rağmen tekrarlayan şoklarda en etkili tedavi yöntemi ritim bozukluğu odaklarını saptayıp 'Ablasyon' yapmaktır. Yani kasıktan girip kalbin içine kateterlerle ulaşıp, ritim bozukluğuna neden olan odakları saptayıp yakarak ortadan kaldırma yöntemine ablasyon diyoruz.
İlhan Beye daha önce bu ritim bozukluklarından dolayı altı defa ablasyon yapılmış. Ablasyon işlemlerine rağmen ritim bozuklukları tekrar etmiş. Yani o odaklar ölümcül ritim bozukluklarını sürekli üretmeye başlamış. Her defasında da pil, şok vererek devreye girmiş. Günde 17 seferi bulan çoklar geçirmiş. Tıbbi terminolojideki adı 'elektriksel fırtına' yani tam bir fırtınaya girmiş. Pil sürekli devreye giriyor. Bu da hastada yaşam kalitesi düşüklüğüne, baş dönmesine, tansiyon düşmesine neden oluyor. Bunların üzerine ritim bozukluklarını tekrar ablasyon ile tedavi etmeye karar verdik. Üç boyutlu görüntüleme yöntemi kullanarak, modern sistemlerle çok detaylı bir çalışma yaptık. Ritimle ilgili problemlerin kaynağını oluşturacak yerleri, kalbin içerisinde dakikalar içerisinde binlerce noktayı analiz ederek sorunlu yerleri bulduk.
İşlem sırasında da ritim bozukluğu vardı. Ritim bozukluğu odağını bulup yakarak ortadan kaldırdık. Bir ayı geçen bir süredir takibimizde. Günde ortalama onbeş defa olan şoklar son bir aydır hiç olmadı. Ablasyondan sonra hiçbir sıkıntısı olmadı. Bunu pil kontrolünde çok net görebiliyoruz. Hasta da yaşam kalitesinin arttığını daha iyi hissettiğini, daha mutlu olduğunu, korkularının azaldığını, nefes darlığının azaldığını bizlere ifade ediyor. Umarım böyle de devam eder. Bu tip durumlarda Ablasyon son derece etkili. Mucize gibi bir tedavi metodu. Kolay da değil. Tecrübeli ellerde hayat kurtarıcı bir yöntem"