19'uncu yüzyılda keşfedilen plastik, bugün doğal hayatı tehdit etmeye başladı. Küresel ölçekte yılda 400 milyon tona ulaşan plastik üretimi, karbondioksit gazı salınımıyla iklim değişikliğine neden oluyor. 30 yıl içinde plastik üretiminin dünya petrol arzının yüzde 20'sini tüketerek küresel karbon bütçesinin yüzde 15'ini oluşturacağı tahmin ediliyor. Çünkü çok yaygın olan plastik tüketimi, her geçen gün daha da artıyor. Plastikte geri dönüşümde yüzde 1'le dünya ortalamasının gerisinde olan Türkiye'de iyileşme için kamuda ve özel sektörde çeşitli adımlar atılıyor.
ODTÜ-SOCAR İŞBİRLİĞİ
O adımlardan biri, Ortadoğu Teknik Üniversitesi'yle (ODTÜ) SOCAR Ar-Ge ve İnovasyon AŞ işbirliğiyle atıldı. Plastik atıkların kimyasal dönüşümü için ortak proje başlatan iki kurum, plastik atıkların yeniden ham maddeye dönüştürülerek kullanımına yönelik yenilikçi teknolojilere imza atmayı hedefliyor. Araştırmacılar, atık plastikleri temel bileşenlerine dönüştürerek tekrar ve sürdürülebilir biçimde plastik ham maddelerin üretiminde kullanılması için çalışacak. Yurtdışında atık plastiklerden motor yağı elde edilmesi konusunda makaleleri yayınlanan ve patent başvurusu bulunan ODTÜ Kimya Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Gökhan Çelik de yer alıyor.
Dr. Gökhan Çelik
PROJENİN ÖZÜNDE "SIFIR ATIK PROJESİ" VAR
SOCAR Türkiye Ar-Ge ve İnovasyon AŞ Genel Müdürü Bilal Guliyev, projenin 3 yıl süreceğini belirterek "Amacımız öncelikle yeni teknoloji geliştirmek. Endüstriyel boyutta uygulanmasına karar verildikten sonra atık yönetimi yapan şirketlerden ve bu atıkların alınabileceği diğer kaynaklardan hammadde sağlanmasını planlıyoruz" dedi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın himayesinde, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yürütülen Sıfır Atık Projesi'ne işaret eden Guliyev, "Sıfır Atık Projesi, israfın önlenmesini, kaynakların daha verimli kullanılmasını, oluşan atığın miktarının azaltılmasını, etkin toplama sisteminin kurulmasını, atıkların geri dönüştürülmesini kapsayan atık önleme yaklaşımı olarak tanımlanmış bir hedef. Söz konusu hedefler bizim projemizin de özünü oluşturuyor. Bu da Türkiye'nin hedefleri ile SOCAR Türkiye'nin stratejilerinin uyumunun yanı sıra projenin çok önemli ve yerinde bir karar olduğunu gösteriyor" diye konuştu.
Bilal Guliyev
KARBON PİYASALARINA HAZIRLIKTA İKİNCİ FAZ TAMAM
Plastiğin de nedenlerinden biri olduğu iklim değişikliğiyle ilgili atılan diğer adım da "Karbon Piyasalarına Hazırlık Ortaklığı Projesi – PMR" ile ilgili. İklim değişikliği ile küresel mücadelede büyük önem taşıyan gelişmekte olan ülkelerde sera gazı emisyonlarının azaltımı çabalarına katkı sağlamak ve piyasa temelli emisyon azaltım mekanizmalarının etkin olarak kullanılması amaçlayan projenin ikinci fazı dün tamamlandı. Proje 2014'ten bu yana Dünya Bankası tarafından sağlanan hibe desteği ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yürütülüyordu. Proje kapsamında gerçekleştirilen faaliyetlerle Türkiye için en uygun karbon fiyatlandırma mekanizması olarak belirlenen emisyon ticaret sistemi (ETS) hakkında kamu ile özel sektör nezdinde kapasite gelişimi sağlanmış oldu.
GELECEK NESİLLER İÇİN
Dijital toplantıda gelecek nesiller için iklim değişikliği ile mücadele çalışmalarına devam edeceklerini ifade eden Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Emin Birpınar "İklim değişikliğinin çevresel etkilerinin yanı sıra toplumsal ve ekonomik etkileri çok derin. İklim değişikliği ile mücadele için hepimiz üzerimize düşen sorumluluğu almalıyız. Şunu unutmamalıyız ki iklim değişikliği risklerine yanıt olarak geliştirilen çözümler fırsatları da içermekte. Küresel finansman kaynakları artık, çevre ve iklim-dostu teknolojilere öncelik veriyor. Küresel olarak rekabetçiliğimizi korumak, artırmak ve yeni finansman kaynaklarından faydalanmak istiyorsak, bu trendi yakalamak için azami gayreti göstermeliyiz. 'Yeşil ekonomi' ya da 'Düşük karbonlu büyüme' olarak adlandırdığımız modern ekonomik büyüme modeline hızla adapte olabilmek için düşük karbonlu üretim modellerine yönelmeliyiz" diye konuştu.
Prof. Dr. Mehmet Emin Birpınar
TÜRKİYE'YE DESTEK VERMEKTEN ÇOK MUTLUYUZ
Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Auguste Kouame ise projenin uygulanmasında Türkiye Hükümeti'ne destek vermekten çok mutlu olduklarını belirterek "Küresel sera gazı emisyonlarının yüzde 46'sını oluşturan 23 ülkeye finansman ve teknik yardım sağlandı ki bunların tümü artık bir karbon fiyatlandırma mekanizmasını rahatlıkla uygulayabilecek yeterliliktedir. Türkiye'nin de bu ülkelere katılması bizi mutlu ediyor. Türkiye'yi geniş paydaş istişarelerine dayalı olarak geliştirmiş olduğu Emisyon Ticareti Sistemi (ETS) yasal, teknik ve kurumsal altyapısından dolayı Türkiye'yi tebrik ediyoruz" dedi.