Zehirin koluna ilerlememesi için bileğini sıkarak en yakın hastanenin acil servisine giden Şenözhür, doktorları elini iğneli vatozun soktuğuna fotoğrafla inandırabildi.
İzmir'in Konak ilçesi Küçükyalı Mahallesi'nde yaşayan bir süre avukat yanında sekreterlik yapan ev kadını Gülhan Şenözhür, kendi mahallesinin deniz kenarında balık tutan arkadaşının oltasını beklemeye başladı. Oltanın hareket etmesi üzerine büyük bir balığın geldiğini düşünen Şenözhür, heyecanla oltayı çekti, gelen iğneli vatozdu.
Yanındaki balıkçılara cep telefonunu verip fotoğraf çektirerek bu anı ölümsüzleştiren Şenözhür, oltanın ucunda kıvranan balığa kıyamadı ve onu eliyle tutup denize geri göndermek istedi.
Tam o sırada vatoz kuyruğundaki iğneyle Şenözhür'ün sol elini yüzük parmağı ile orta parmağı arasından soktu. Acıyla kıvranan Şenözhür, diğer eliyle bileğini sıkarak zehirin koluna ilerlememesi çabasıyla en yakındaki İzmir Atatürk eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin acil servisine gitti.
DOKTORLARI, FOTOĞRAFI GÖSTEREREK İNANDIRABİLDİ
Doktorları, elini iğneli vatozun soktuğunu fotoğrafı göstererek inandırabildi. Eline dikiş atılan, bileğini sıktığı ve çok kısa zamanda hasteneye gittiği için büyük bir kazayı ucuz atlatan Şenözhür, şunları söyledi: "Balıkçılıktan hiç anlamam. Herşey arkadaşımın emanet ettiği oltayı beklerken oldu. Oltanın ucunda can çekişen balığı görünce üzüldüm ve denize atmak istedim. Birden kuyruğundaki iğneyi elime soktu. Vatozlar elle tutulmazmış ben bilemedim. İğne elime beş santimetre girdi ancak orada kalmadı.
Zehirin koluma ilerlememesi için bileğimi sıktım. Doktorların bunun çok etkili olduğunu söyledi. Hastane vatoz soktuğunu söylediğimde kimse inanmadı. Doktorlara fotoğrafları gösterdim. Elimi sıcak suyun içine soktular, çektiğim acıyı tarif edemem. Sonra serum verildi, alerji iğnesi yapıldı, elimin üstündeki yırtık dikildi. Hiçbir Ağrı kesici acımı dindirmedi. Sahilde denk gelebilecek en imkansız balık bana denk gelmiş ve çok ucuz atlatmışım. Herkes dikkatli olsun ve bilmedikleri balığı elleri ile tutmasınlar."