Şahısların geç saatte içeri girmeye çalıştığını ifade eden Serkek, "Bana 'Müslüman Mahallesi'nde kilisenin ne işi var. Son din İslam'dır. Kelime-i Şahadet getir.' dediler. Ben de saygılı olmalarını söyleyince, içlerinden biri göğsüme tekmeyle vurdu. Sonra gülüşüp gebereceksin diyerek kaçtılar" dedi.
Olay, Siyavuşpaşa Mahallesi Orkide Caddesi Gül Sokak numara 11'deki binanın bodrum katındaki Presbiteryen Lütuf Kilisesi'nde, dün 21.15 sıralarında meydana geldi. Kilisede 11 yıldır din görevlisi (pastör) olarak çalışan Semir Serkek, Paskalya (diriliş) Bayramı öncesi yaşadığı saldırıyı şöyle anlattı: "İşlerimi hallettikten sonra, çıkmak üzereyken kapı zili şiddetli bir şekilde çaldı. İlk başlarda iki genç gördüm. Kapıya yanaşınca 4 kişi olduğunun farkına vardım. 'Buyurun ne istiyorsunuz?' diye sordum. İçeri girmek istediklerini söylediler. Ben de 'Şu an müsait değilim. Yarın gelirsiniz' dedim. Şimdi gelmek istediklerini söylediler. Ben de onlara her istediğin yere girebiliyor musun? dedim. Bana 'Burası neresi?' diye sordular. 'Kapıya bakınca neresi olduğunu anlarsınız' dedim. Kapıya bakınca alaylı bir dille kilise olduğunu söylediler. Argo bir dille birbirleriyle gülüştüler" ifadelerini kullandı.
Şahısları uygun zamanda çay içmeye çağırdığını ifade eden Serkek, "Şahıslar içeri girmekte ısrar edince tuhaf oldum. Geçmişi biraz hatırlamaya başladım. Özellikle Malatya Zirve Yayınevi'ni (Nisan 2007'de, Malatya'daki Zirve Kitabevi'ne yapılan baskında biri Alman ikisi Türk üç Hristiyan'ın boğazları kesilerek öldürüldüğü olay) hatırladım. Öyle olunca doğal olarak daha sonra gelirsiniz dedim. Aralarından biri 'Müslüman mahallesinde kilisenin ne işi var' dedi" diye konuştu.
Gençlerden birinin 'Biz gelsek bize ne öğreteceksiniz?' diye sorduğunu, kendisinin de 'Ne isterseniz, onu öğretirim" dediğini dile getiren Serkek, "Bana 'Kur'an öğretecek misin?' dediler. Ben de 'Burası kilise Allah'ın kelamı anlatılır. Kur'an-ı Kerim'i camide hocadan öğreneceksin" dedim. Gençlerden biri Kelime-i Şahadet getirerek, bana da getirtmeye çalıştı. Onlara yaptıklarının ayıp olduğunu söyledim. Ben camiye gelsem ve bu şekilde davransam, nasıl karşılayacaklarını sordum. Bana 'Son din böyledir. Yoksa toprağın altında geberip gideceksin' dediler. Ben de 'Ayıptır' deyince, merdivende oturan takkeli 1.80 boylarındaki genç, eğer Kelime-i Şahadet getirmezsen diyerek ayağıyla göğsüme büyük bir darbe indirdi. Göğsüme vurur vurmaz merdiven korkuluklarına tutundum. Yere yığılmadım. Sonra gülüşerek Kelime-i Şahadet getirerek kaçtılar. Arkalarından baktım ve polise haber verdim" dedi.
"1999 yılından 2007 yılına kadar birçok hikye yazıldı ve birçok insan öldürüldü" diyen Serkek, "İnsanları öldürenler 17-18 yaşlarında çocuklardı. Bunların arkasında kim vardı? Bugün görüyoruz. Arkasında devlet adamları ve bürokrasi var. Bu bir komplo. Ben bu ülkeyi seviyorum. Bütün insanlarını canım kardeşim gibi görüyorum" şeklinde konuştu.
"NEDEN MERDİVEN ALTINDA İBADET YAPIYORUM"
Resmi makamlara yazı yazmasına rağmen ibadet yeri için kendilerine yer gösterilmediğini ve merdiven altında ibadet etmek zorunda kaldığını söyleyen Serkek, "Bana 300 - 400 metrekare yer vermiyorlar. Hristiyan olmam onları rahatsız ediyor. Bu, devletin çözmesi gereken bir durum. Devletin bu konuya çare bulması gerekiyor. Apartman altında ne işimiz var" dedi.
Yaşadığı olayın ardından Bahçelievler Polis Merkezi'ne giderek şikayetçi olan Semir Serkek, ayrıca darp raporu almak için Bakırköy Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde sağlık kontrolünden geçirildi.