Kentteki bir sürücü kursunda eğitmenlik yapan Önder Lafçı, 6 Eylül öğle saatlerinde, daha önce direksiyon kursu verdiği Hilal Sultan Kırgöz'ün evinin önüne geldi. Lafçı, iddiaya göre, bu sırada evden çıkan genç kızı, zorla hafif ticari aracına bindirmek istedi. Kırgöz direnince Lafçı, genç kızın başına tabanca dayadı.
Çevredeki mahallelilerin müdahalesi üzerine arbede çıktı. Önder Lafçı, arbededen faydalanıp kaçmaya çalışan Hilal Sultan Kırgöz'ü, tabancayla sırtından vurdu.
Kırgöz kanlar içinde yere yığılırken, Lafçı ise yoldan geçen bir kamyonetin kasasına binerek kaçtı. Merkezefendi Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Kırgöz, buradaki ilk müdahalenin ardından da Manisa Celal Bayar Üniversite Hastanesi'ne sevk edildi. Kırgöz, burada bir hafta yoğun bakımda tedavi gördükten sonra taburcu edildi.
Kırgöz'ün sırtındaki kurşun ise bu ay başında Şehzadeler ilçesindeki bir özel hastanede yapılan ameliyatla çıkartıldı. İkinci kez taburcu edildikten sonra evde fenalaşan Hilal Sultan Kırgöz'un tedavisine Merkezefendi Devlet Hastanesi'nde devam edildi. Kırgöz, olaydan 48 gün sonra 23 Ekim'de yaşamını yitirdi. Öte yandan, olayın ardından aynı gün saklandığı Buca ilçesindeki bir bağ evinde yakalanan Önder Lafçı ise tutuklandı.
Kırgöz'ün cenazesi, otopsi yapılmak üzere İzmir Adlı Tıp Kurumu'nun morguna gönderildi. Aile, kızları Hilal'in cenazesini bu sabah İzmir Adli Tıp Kurumu morgundan alarak, annesi Zeynep Kırgöz'ün köyü Bostanlar'a getirdi. Kırgöz'e burada öğle namazına müteakip köy meydanında cenaze töreni düzenlendi. Törende anne Zeynep Kırgöz ve baba Veysel Kırgöz, anneannesi Ayşe Arslan, dedesi Rafet Arslan ve kardeşi Enes Arslan ayakta durmakta güçlük çekti. Kılınan cenaze namazının ardından Kırgöz'ün cenazesi köy mezarlığına defnedildi.
'İÇERİDE YILLARCA SÜRÜNSÜN İSTİYORUM'
Kızını toprağa veren anne Zeynep Kırgöz, adalet istediklerini belirterek, "O içeriden çıkamasın, nefes alamasın istiyorum. 2 gün yatıp çıkmasın, içeride yıllarca sürünsün istiyorum" diye konuştu...