Hıdırellez'in, 2010 yılından bu yana UNESCO'nun İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Listesi'ne girmesi üzerine çalışmalar yürütülüyor. Binlerce yıllık bu gelenek, insanlığın kendini tazelemesini simgeliyor. Bu gecede uygulayabileceğiniz ritüeller sayesinde bolluk ve bereketi, yenilenmeyi, sağlığı kendinize çağırabilirsiniz. O ritüelleri ve Hıdırellez'in enerjisini Dr. Astrolog Şenay Devi anlattı…
Hıdırellez binlerce yıldır birçok kültürde en önemli kültürel etkinliklerden biri. Bize astrolojinin Hıdırellez ile ilişkisinden bahsedebilir misiniz biraz?
Hıdırellez, İdris ve Hızır Peygamber'in buluştuğu bolluk ve bereket enerjisinin gökyüzünden yeryüzüne yansıdığı bir bayram olarak binlerce yıldır Türk kültüründe kutlanıyor. Burada sembolizm devreye giriyor. Semboller evrenin dilidir. Astrolojik olarak ise 5'ini 6'sına bağlayan gece çok özel gökyüzü enerjileri ile karşı karşıya olduğumuzu görüyoruz. Farklı kültürlerde farklı semboller kullanılsa da bizim kültürümüzde de astrolojik olarak o günün bolluğunu bereketini, şifa enerjisini çekebilmek için kullanılıyor. Bu senenin gökyüzü renkleri; siyah ve zümrüt yeşili. 6 tane 3'ü siyah 3'ü zümrüt yeşili olmak üzere, keselerimizi hazırlayabiliriz. Siyah keselerin üzerine ortada dolunay yanlarına ay sembollerini işleyebilir, bolluk ve bereketin temsilcisi Jüpiter'in sembolünü de bu siyah keselerin üzerine işleyebiliriz. Her bir kesenin içerisine birer tarçın çubuğu, -tarçın çubukları Jüpiter'le ilişkilidir- bir opal taşı, bir liralardan 7 veya 3 tane koyarak dilek ve niyetlerde bulunabilirsiniz. Ayrıca Müslüman isek Mâlik'ül-Mülk Esması'nı 201 tane okumak ve yine kendi inancımıza göre hiç negatif bir cümle kurmadan yapılan niyetleri evimizdeki herhangi bir çiçeğin yanına koyabiliriz. Ertesi gün ise keseleri toplayıp evlerin kuzeydoğusundan başlayarak belli köşelere niyetlerimizi sevgi, aşk, huzur, para ve sağlıkla ilgili yaparak ertesi sene değiştirmek üzere yerleştirebiliriz. Doğru sembolleri kullanarak o günün gezegen enerjilerini, yaşamımıza çekebiliriz. Borç para vermemeye ve negatif cümleler kullanmamaya özen göstermemiz gerekiyor.
5 Mayıs'ı 6 Mayıs'a bağlayan bu gece uygulanan dilek tutma, bu dilekleri gül ağacının altına gömme ve suya atma gibi ritüelleri, astrolojik olarak hangi bağlamda değerlendirmek gerekir?
Bunun astrolojik bir etkisi yok. Astrolojik etki, evde yaşayan, varsa bahçenizde sadece yeşil, canlı bir çiçek olması da yeterli. Suya atılması Anadolu'da bir adet haline getirilmiş. Üstelik tam da kapanma dönemindeyken bu tip durumlara dikkat etmek gerekli. Ateş enerjisinden bahsedebiliriz bu noktada. Ateş, Güneş ve Mars'la ilişkilidir. Özellikle Türk kültüründe kurumuş yapraklar, bakır bir kasenin içerisinde yakılarak "Albuz alsın" yani şeytanın şerrinden korunalım diyerek üç kere üzerinden atlanırdı. Ateşi yakmak da, üzerine biraz kaya tuzu serpip evin içerisinde gezdirmek de bu negatif enerjiden kurtulmayı beraberinde getirecektir.
Bu dönem gökyüzü bizlere nasıl bir enerji veriyor? Bu enerjik alan bizim dileklerimizle nasıl bir etkileşim kuruyor?
Mayıs ayı özellikle çok hareketli bir gökyüzü enerjisine sahip. 5 Mayıs'ı 6 Mayıs'a bağlayan gece ise pazarlık etmeksizin saf niyetinizle arşa ulaşabileceğiniz, niyet ve dileklerinizin şifa etkisiyle yeryüzünde tezahür edebileceği çok güzel enerjiler barındırıyor. O günün enerjileriyle kinden, nefretten ve olumsuzluktan uzaklaşmamız çok önemli.
Hıdırellez baharın gelişini müjdelerken aslında bize mevsimlerin yanı sıra karanlık ve aydınlığın sürekli döngüsünü de sunuyor diyebilir miyiz?
Bir kere ekinoks başladı ve hayatın, baharın ve insanın yenilendiği etkiler söz konusu. Bize hizmet etmeyen şeyleri artık duygusal anlamda da maddi anlamda da arkamızda bırakmalıyız. Kendimizi yenilemek için şikayet etmek, serzenişte bulunmak yerine ruhlarımızda hissedip sözlerimizde hayatımızın içinde yapılandırmalıyız. Uyuyan ruhlarımızı uyandırıp yaşam enerjimizi kaybetmeden mücadele etme zamanı. Özellikle vazgeçmeyenler, egosunu yenenler bu dönemin kazananları olacak diyebilirim.
Hıdırellez herkes için doğanın simgelediği binlerce yıllık umudu da bünyesinde barındırıyor aslında. Bu umut hissini bize gökyüzünün nasıl taşıdığından bahsedebilir miyiz biraz?
Bu durum farkındalıkla ilgili. Kalbi mühürlü insanlar, bunu fark edemez. Sürekli şikayet edip, başkalarının başarısızlığı, mutsuzluğu ve sahip oldukları ile ilgilenen insanların bunu anlamasını bekleyemeyiz. Doğan güneşin, unuttuğumuz kuş seslerin bile bir mesajı bulunuyor. Bu zor günlerde gökyüzü, alışkanlıkları değiştirmeden, geçmişle kavga etmeyi bırakmadan içinde bulunduğun anın güzelliklerin farkına varamazsın mesajını bize yoğun bir biçimde veriyor.