Adnan Oktar Suç Örgütü'ne yönelik dava, Silivri Cezaevi girişindeki duruşma binasında başladı. Savunması zaman zaman gülüşmelere yol açan Oktar, tüm suçlamaları reddedip, kendisini İngiliz derin devletinin yok etmeye çalıştığı iddiasını tekrarladı. İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 167'si tutuklu 226 sanık hakkında açılan dava, Silivri Ceza İnfaz Kurumları girişindeki büyük salonda yapıldı. Duruşma öncesi Oktar mağduru olduğunu söyleyen grup, Oktar'ın yargılanmasını mahkeme salonu önünde davul zurna ile kutladı.
BAŞKÖŞEYE ALINDI
Duruşma salonu kapıları saat 09.30'da açıldı. Tutuklu sanıklar, tek tek kollarına giren jandarma görevlileri eşliğinde, önceden belirlenen yerlerine alındı. Adnan Oktar sanık sırasının en ön, sol başköşesine, mahkeme heyetinin ise sağ başköşesine gelecek şekilde oturtuldu. Beyaz ceket üzerine siyah pardösü ile salona giren Oktar'ın uzun saçlarını siyaha boyattığı ve kilo aldığı görüldü. Oktar'ın solunda sürekli bir jandarma görevlisi bulunduruldu. Tutuklu sanıkların 10'arlı, 15'erli ve 20'şerli gruplar halinde salona alınması 40 dakika sürdü. Önce erkekler, sonra da kadın tutuklular içeri girdi. Örgüt liderlerinden Adnan Oktar, Tarkan Yavaş ve Oktar Babuna birlikte ayrıca getirildi. Sanıklar cezaevlerinde örgütlü yapılarını sürdüremesin diye 5'erli, 10'arlı gruplar halinde Türkiye'nin değişik cezaevlerine dağıtılmıştı.
İTİRAFÇILAR AYRILDI
Tutuksuz sanıklar sanık sırasının arka bölümüne, itirafçı olup iddianamede hem müşteki hem sanık olarak yer verilenler ise müşteki sıralarına oturtuldu. Sanıkların salona yerleştirilmesinin ardından kimlik tespitleri yapıldı. Kimlik tespitlerinin ardından sanıkların savunmasına geçildi. Mahkeme başkanı, öncelikle örgüt kurucuları ve yöneticilerinin savunmasıyla başlanacağını belirterek, Oktar'ı sanık kürsüsüne çağırdı. Oktar kürsüye çıkarken, avukatları yargılama usûlüne ilişkin itirazları olduğunu söyleyerek söz istedi. Savcı, görev ve yetki itirazının reddedilmesini talep etti. Mahkeme heyeti de itirazı reddedip, yargılamanın devamına karar verdi. İddianame özetinin okunmasının ardından Adnan Oktar, savunmasını yapması için tekrar kürsüye alındı. İddianamenin tamamının boş olduğunu, İngiliz derin devletinin kendisini yok etmeye çalıştığını söyleyen Oktar, özetle "İngiliz derin devletinin 30-40 yıl içinde Türkiye'yi yok etme kararı var. Türkiye'nin Güneydoğusunda PKK devleti kuruldu. Beni ekarte ederek, bunu yaptılar. Ben tutuklandıktan sonra dolar 5 liraya çıktı" dedi. Mahkeme başkanı "Sizin nasıl bir gücünüz ve etkiniz var da bunlar oluyor" diye sordu. Oktar da "Sizin bildiğiniz bilmediğiniz çok şey var" diye cevap verdi. Oktar ayrıca aylık gelirinin 3 bin lira olduğunu da söyledi. Oktar'ın savunması salonda gülüşmelere yol açtı.
'AKLİ YARGILARI SAPIK'
Adnan Oktar suç örgütüne yönelik davada müşteki olarak yer alan Fırat Develioğlu ise "Örgüt lideriyle çok vakit geçirdim. Onun gerçek yüzünü gördüm. Akli yargılarının normal insan yargısı gibi değil de sapık yargıları olarak çalıştığına birebir de şahit olunca ayrıldım" diye konuştu.
871 YILA KADAR HAPSİ İSTENİYOR
Sanıklara "siyasal ve askeri casusluk suçuna teşebbüs", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme", "örgüte üye olma", "örgüte yardım", "cinsel istismar", "cinsel saldırı", "eziyet", "tehdit", "şantaj, "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma", "dolandırıcılık", "kasten öldürmeye teşebbüs" gibi toplam 24 suçlama yöneltiliyor. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, 11 Temmuz 2018'de yapılan operasyonlarla çökertilen Oktar örgütünün işleyişine dair bilgilere yer verildikten sonra sanıkların eylemleri ve haklarındaki suçlamalar sıralanıyor. İddianamede, Adnan Oktar'ın elebaşısı olduğu silahlı suç örgütünün 13 yöneticisinin bulunduğu, örgüt yöneticilerinden birinin firari olduğundan dosyasının ayrıldığı belirtiliyor. Oktar'dan sonra örgütün 2 numarasının Ulviye Didem Ürer, 3 numarasının Tarkan Yavaş olduğu kaydediliyor. Elebaşı Adnan Oktar'ın 420 yıldan 871 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması isteniyor. İddianamede 125 kişi örgütün mağdur ve müştekisi olarak gösterilirken, soruşturma aşamasında 23 kişinin de tanık olarak ifade verdiği aktarılıyor.