Leonardo da Vinci'nin 1489 yılında Rodos yakınlarında meydana gelen büyük deprem notlarını anlatan Atakan Yüklü, Adalya yani Antalya yakınlarında bir deprem olduğunu, denizde bir yarık açıldığını ve 3 saat içerisinde içinin dolduğunu, ardından denizin eski haline döndüğünü söyledi. Atakan Yüklü, Akdeniz'de oluşabilecek deprem sonrası tsunami etkisiyle Antalya'nın özellikle Kumluca, Finike, Kaş, Alanya ve Aksu kıyı kesimlerinin hasar göreceğini anlattı. Yüklü, koronavirüs nedeniyle kurulan Sağlık Bilim Kurulu gibi olası bir depreme karşı tedbirli olunup Deprem Bilim Kurulu kurulması gerektiğini söyledi.
AKDENİZ'DEKİ DEPREMLER, ANADOLU'DAKİ LEVHALARI SIKIŞTIRIYOR
Özellikle Girit Adası bölgesinde meydana gelen artçı depremlerin aslında bir deprem fırtınası olduğunu anlatan Atakan Yüklü, "Tarihsel dönemde bu bölgede Helen Yayı dediğimiz Girit Adası'nın olduğu kısımdan Afrika Levhası, burada Anadolu ve Anadolu'nun altına doğru dalıyor. Levhalar sıkışıyor. Burada üretilen depremler, ileride daha büyük depremlerin habercisi. Çünkü tarihsel sürece baktığımızda bugün bu bölgede 7'nin üzerinde büyük depremler olmuş ve hatta 3-5 metre yüksekliğinde tsunaminin oluştuğunu görüyoruz. Antik kentlerin hepsinde bunlar görülmüştür" dedi.
'ASIL ÖNEMLİ OLAN ESKİ YAPI STOĞUDUR'
İMO Finike Temsilciliği Yönetim Kurulu Başkanı Bahadır Cenk Gündoğdu, Helen Yayı'nda 7 büyüklüğünde deprem beklentisini değerlendirirken, bölgedeki deprem gerçeğine dikkati çekti. Yakın tarihte Girit açıklarında 5 ve 6 büyüklüklerinde yaşanan depremlerin bu bölgeye yakınlığı nedeniyle tedirginliğe yol açtığını belirten Gündoğdu, "Özellikle Girit tarafında meydana gelen depremler bölgemizdeki deprem gerçeğini göz önüne çıkarmıştır. Yapılan açıklamalarda tsunami ön plana çıkartılsa da asıl önemli olan kısım bizim bölgemizdeki eski yapı stokudur" diye konuştu.
'1926 YILINDA 6.9 BÜYÜKLÜĞÜNDE DEPREM KAYDI VAR'
Bölgede yaşanan deprem kayıtları hakkında da bilgi aktaran Gündoğdu, şunları söyledi: "Bölgemizde 7 büyüklüğünde bir depremin beklenmesi söylenmektedir. Zaten Finike merkezli 1926 yılında 6.9 büyüklüğünde bir deprem kaydı vardır. Yaklaşık 28 kişi kayıp bildirilmiştir. Ayrıca yine Fethiye'de 7.1 büyüklüğünde deprem kaydı bulunmaktadır. Bunlar göz önünde alındığında zaten bu bölgede bu tür bir depremin mevcut olacağını söyleyebiliriz. Periyodu bilinmektedir. Çok eski kayıtlara ulaşamadığımız için geriye dönük çok fazla bilgi yok. Adapazarı veya Gölcük depremleri gibi bir kaydımız yok. Risk tabii ki var, çünkü önümüzde emsaller var."
'ZAMAN ZAMAN 5 ŞİDDETİNDE DEPREMLER HİSSETTİK'
İnşaat mühendisi Ayhan İzgi (88), Antalya'da İmar İskân Müdürlüğü yaptığını ve bölgenin yapısını da iyi bildiğini söyledi. 7 büyüklüğünde bir deprem ve tsunami öngörmediğini, ancak olması halinde büyük tahribat yaratabileceğini vurgulayan İzgi, "Çocukluğumda, 70- 80 yıl önce büyük bir deprem oldu. Finike İskele Mahallesi'nde bulunan Rum kilisesinin yıkıldığını hatırlıyorum. Zaman zaman 5 şiddetinde depremler hissettik ama büyük depremler görmedik. Fethiye depremi hariç. Fethiye büyük bir deprem geçirdi. Birçok ev yeniden yapıldı. Büyük tahribatlar oldu. 7 büyüklüğünde bir deprem büyük çapta binaların yıkılmasına, insanların bina altında zayi olmasına neden olur" dedi. Finike esnafından Zafer Çetiner, tedirgin olmadıklarını. ancak kendi üzerlerine düşen sorumlulukları yerine getireceklerini, yöneticilerin de deprem riskine karşı tedbirli olmaları gerektiğini kaydetti.
'O DEPREMLERİN TEKRAR GELECEĞİNİ TAHMİN EDİYORUM'
Bölge halkından Mehmet Gökçelik de çocukken büyük bir deprem yaşadıklarını belirterek, "1954 yılında Finike'ye geldik. O yıllarda Kaş, Kalkan taraflarında deprem olduğunda buradaydık. O depremde nereye gizleneceğimizi şaşırdık. Şimdi öyle deprem korkusu yok ama Demre'de denizin altında yıkılmış binalar var. Finike'de Yörüklerin olduğu yere kadar denizmiş. Biz buraya geldiğimizde de bu ova pamuk tarlasıydı. O depremlerin tekrar geleceğini, toprağın su altında kalacağını tahmin ediyorum" diye konuştu.
'TSUNAMİ RİSKİNE ÇOK FAZLA İHTİMAL VERMİYORUM'
Yüksek ziraat mühendisi Zekai İlter de deprem ve tsunami beklentisi olduğuna işaret ederek, "Akdeniz Bölgesi'nde seracılığın önemli merkezlerinden biri Kumluca. Aynı ovada Finike var. Finike de dünyanın en önemli narenciyesini üreten bir bölge. Tsunami riskine çok fazla ihtimal vermiyorum ama buradaki sebze ve meyve üretim bölgeleri etkilenecektir. Fakat Akdeniz Bölgesi'nde sağanakların çok hızlı olması, metrekareye bir saatte 200 kilo yağmur suyu düşmesi bu tahribatı da çok hızlı yıkayacak bir avantajdır. İnşallah dedikleri boyutta bir depremle karşılaşmayız ve bölgemiz böyle bir riskte olmaz" diye konuştu.