Samsun'da geçtiğimiz hafta Doktor Kamil Furtun'un öldürülmesi sağlık çalışanlarına yönelik şiddeti tekrar gündeme getirdi. Hekim meslektaşları "Hekime şiddete dur" demek için yurt genelinde iş bıraktı. Sağlık Bakanlığı ise vahim bir tabloyu gözler önüne serecek rakamı açıkladı: Son 3 yılda 31 bin 767 sağlık çalışanı şiddete uğradı. Kadın Sağlıkçılar Eğitim ve Dayanışma Vakfı (KASAV) ve Yeryüzü Doktorları ise ortak bir basın açıklamasıyla hekime yönelik şiddete bir kez daha dikkatleri çekerek yetkilileri işbirliğine davet etti.
Kadın Sağlıkçılar Eğitim ve Dayanışma Vakfı (KASAV) ve Yeryüzü Doktorları'nın ortak basın açıklaması:
Çok değerli bir hekim arkadaşımızın daha, şifaya vesile olmak üzere yoldayken menfur saldırı ile hayatını kaybetmesi yüreğimizi dağladı ve artık toplumun her kesimini kuşatan şiddet olayını derinden ele almayı elzem kıldı.
Kutsalla bağını keserek getirdiği teknik kolaylıklar yanında, sosyal yapımızı da allak bullak eden modernizm - ilerleme adında olan gelişmelere dikkat çekmek gerekecek. Hayatın merkezinin insan ve insan hazlarının olduğu, ferdiyetçiliğin had safhada geliştiği ve tüm değerlerin metalaştırıldığı bir düşünce sisteminden maalesef biz de sağlık çalışanları olarak payımızı fazlasıyla aldık. Eğitim hayatımızın ilk günlerinde " para kazanmak için bu mesleği seçtiyseniz, vazgeçin" uyarısı aldığımız, şifa uman kişilere şifaya vesile olmak üzere ağır bir eğitim sürecinden sonra gece- gündüz demeden, kendi ailelerimizi ihmal etme pahasına koşturmalarımızın maddi karşılığı olamaz. Maddeleştiğimiz bir düşünce sisteminde bunu idrak etmek maalesef her geçen gün zorlaşıyor. Kendini tanrılaştıracak kadar ferdin merkez olduğu, hep hakların konuşulduğu, sorumluluk ve vazifelerin hiç dile- gönüle getirilmediği, saldırmanın hak kazanmak açısından gerektiği vurgulanan yayınların yapıldığı, hizmet ehlinin aşağılandığı bir toplumda hukukun yaptırımları ve soğukluğuyla bir yere gelemeyiz.
Gerekli tedbirleri alırken düşünce sistemimizi ve yapılan icraatları değerlerimiz ışığında gözden geçirelim. Gelişmelerden en çok zararı yine hizmet almak isteyen ve layıkıyla hizmet emek isteyen görecektir. Sağlık sistemini maddesel boyutta ve teknik imkânlarla çok ileri düzeye getirebiliriz. Ama karşılıklı güvenin, saygının, sevginin, hürmet ve nezaketin olmadığı bir ortamda şifayı nasıl bulacağız?
Ayrıca her tıbbi müdahalenin -doktor hatası olmadığı halde- doğal bir komplikasyon oranı mevcuttur. Her komplikasyonda veya hasta ölümünde doktor suçlu imiş gibi algı oluşturulur; doktorlar ellerinde olmayan sebepler nedeniyle sürekli suçlanırsa mesleklerini yapamaz, ellerini kımıldatamaz hale getirilir. Bu durumdan da en çok halkımız zarar görür.
Bütün yetkilileri lütfen acil olarak bu konuyu gündeme getirmeye davet ediyoruz. TBMM - Diyanet İşleri ve STK lar, kanaat önderlerini ve özellikle medyayı "Sağlık çalışanlarının, şifaya vesile olanların saygınlıklarını kazanmaları için işbirliğine" acilen davet ediyoruz.
Bu uğurda şehid olan tüm sağlık hizmetlilerine rahmet diliyor, şiddeti kınıyoruz. Hekimlik çok büyük yara alıyor…
Saygılarımızla,
Yeryüzü Doktorları Derneği ve KASAV