SAĞLIK-SEN, Hekim Hakları Derneği ve Cumhuriyetçi Hekimler Grubu, "Yönetemiyorsunuz! Ölüyoruz, Tükeniyoruz!" sloganları ile sürdürülen, Türkiye'nin pandemi mücadelesine güvensizlik oluşturan, umutsuzluğa sürükleyen, mücadelenin başarısızlığını hedefleyen girişimlere karşı, sorunlara gerçekçi çözümler üreten duruşumuzu sürdürmeye kararlıyız." dedi.
Yapılan açıklamada şu ifadeler kaydedildi:
2019'un sonlarında Çin'in Wuhan şehrinde başlayan ve 2020 yılı başlarından itibaren tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 Pandemisi, ülkelerin en önemli gündemi olmaya devam ediyor. Gerçeklere dayanmayan, bilimsel temeli olmayan söylentilerin yaygın biçimde topluma dayatıldığı, siyasi pozisyona göre pandemi değerlendirmelerinin yapıldığı ortamda, sahada bizatihi çalışan, süreci yakinen takip eden ve yaşayan hekimler ve sağlık çalışanları olarak sislerle dolu gündemi bir nebze de olsa berraklaştırmayı ve kamuoyunu aydınlatmayı mesleki bir mesuliyet ve vazife olarak addediyoruz.
Gelinen noktada, dünyada ve ülkemizdeki pandemi mücadelesi ile sağlık sistemlerinin değerlendirmesini yapmanın ve çıkardığımız derslerle önümüzdeki döneme ışık tutacak programları ve sistemleri oluşturmanın vaktinin geldiğini düşünüyoruz.
Türkiye'nin sağlık hizmet üreticileri olarak bizlerin geleneğinde "tükenmek" kavramı yoktur; şartlar ne olursa olsun tüm imkân ve kabiliyetimizle mücadele ederek, umudun tükenmesine izin vermedik, vermeyeceğiz.
Çanakkale'den İstiklal Savaşına, sıtma eradikasyonundan veremle savaşa, sosyalizasyondan SSK'lara ve büyük Marmara depremine, Türkiye'nin birikiminden aldığımız güç ve özgüvenle, bilgimizi, becerimizi ve kamu kaynaklarını, milletimizin sağlığı için etkin biçimde seferber etme görevini sürdürüyoruz, sürdüreceğiz.
Onurlu ve kutlu tarihimiz, toplum sağlığının gerektirdiği iş yükünü, hekimlik ehliyet ve liyakatini esas alan görev disiplini kurallarına göre adil biçimde paylaştırmanın, kol kola omuz omuza mücadelenin de tarihidir.
Hekiminden eczacısına, hemşiresinden teknisyenine, hasta bakıcısından temizlik personeline, yöneticisinden lojistik personeline, ambulans şoföründen güvenlik personeline, ilaç ve tıbbi malzeme üreticilerine tüm meslektaşlarımızı ve paydaşlarımızı, Türkiye'nin pandemi mücadelesinin başarısı için işbirliğine, diyaloğa, sorunları ve çözümleri beraberce saptamaya, kamuoyuyla hep birlikte paylaşmaya, birlikte açıklamaya davet ediyoruz. Pandemi sürecinin başlangıcından bu yana belli bazı meslek örgütlerince her fırsatta dillendirilen sürecin kötü yönetildiği ve sağlık yöneticilerinin başarısız olduğu yönünde ki beyanların, korku ve umutsuzluk ortamı oluşturulmaya matuf açıklamalar olduğunu değerlendiriyoruz. Bu beyanlar ve açıklamalar halkımızın ve sağlık çalışanlarımızın moral ve motivasyonunu bozmakta, halkımızın sağlık hizmetlerine olan inancını zedelemektedir. Oysaki Pandeminin, tüm dünyayı ilgilendiren ve hemen tüm ülkelerde görülen küresel boyutta bir salgın olması, ülkelerin pandemi ile mücadele süreçlerini nasıl yönettiklerini izleme ve ülkeler arasında kıyas yapma imkânı sunuyor bizlere. Bu kapsamda dünyada ve ülkemizde Covid pandemisi mücadele sürecindeki tespitlerimiz ve değerlendirmelerimiz şöyledir:
TÜRKİYE SÜRECİ BAŞARIYLA YÖNETİYOR
Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti, pandemi mücadelesini, sürecin çok erken safhasında oluşturduğu Bilim Kurulu rehberliğinde başarıyla yönetmiş ve yönetmeye de devam etmektedir.
Nüfus başına ölüm oranı, filyasyon, koruyucu tedbirler, aşılama, sağlık hizmetlerine ulaşım gibi birçok kıstas göz önüne alındığında ülkemiz, süreci başarılı yürüten ülkeler sıralamasında önlerde yer almıştır.
Sağlık sistemimizin geleneksel olarak "Kamusal sistem özelliğini" halen taşıyor olması bu pandemi de o'nu güçlü kılmış ve her vatandaşına, ayrımsız, kesintisiz ve eksiksiz tedaviyi -özel sektör de dahil- ücretsiz olarak sunabilmiştir. Birçok ülkede yaşanan ve görüntülerini televizyondan izlediğimiz görüntülerin aksine ülkemizde covid sebebiyle bir tek vatandaşımız dahi sağlık hizmetine ulaşamama gibi bir problem yaşamamıştır.
Pandemi, sağlık hizmetinin "vazgeçilmez kamu hizmeti" olması gerektiği gerçeğini bütün dünyaya bir kez daha hatırlatmıştır.
Filyasyon çalışmaları ve aşılama başta olmak üzere, ülkenin tamamını kapsayan Pandemi gibi toplumsal sağlığı tehdit eden durumlarda, "Birinci Basamak Sağlık Hizmetleri"nin ne kadar hayati öneme haiz olduğu bir kez daha görülmüştür.
Sağlık hizmet üretimini kesintisiz, 24 saat esasına göre sunan sağlık üreticileri ve emekçileri, sağlık hizmetlerini koşulsuz ve hayatlarını ortaya koyarak sürdürmüş, eczacılarımız, tıbbi malzeme tedarikçilerimiz, emniyet mensuplarımız ve kolluk kuvvetlerimizle birlikte mücadelenin kahramanları olmuşlar, ayakta alkışlanmayı hak etmişlerdir.
Büyük kısmı normal zamanda aldığı ücreti dahi alamayan, hemen her hastanede farklı ve adaletsiz döner sermaye sistemlerinin mağdurları olmalarına rağmen yaşanılan sürecin hassasiyetine binaen tüm sıkıntılarını bir kenara bırakıp pandemi'yle mücadelenin en ön cephesinde savaşan, cepheyi terk etmek bir tarafa cansiperane vazifesini kararlılıkla sürdüren ve bundan sonra da sürdürecek olan sağlık ordusunun yaşadığı sıkıntılar göz ardı edilmemelidir.
Toplum nazarında sağlık çalışanlarına yönelik son derece haksız olarak oluşturulan yanlış algılar düzeltilmeli, başta "şiddet" meselesi olmak üzere pandemi savaşının kahramanları olan sağlık çalışanlarının sorunları görmezden gelinmemeli, ivedilikle ele alınmalı ve çözülmelidir.
Birçok açıdan örnek gösterilen sağlık sistemimiz ve alt yapımızın, birinci basamak başta olmak üzere aksayan kısımlarının tamamlanması ve benzeri seferberlik durumlarına hazır hale getirilmesi elzemdir.
Filyasyon çalışmalarında ülkemiz, dünyanın birçok ülkesinin önünde yer almış ve örnek teşkil etmiştir. Bu başarıda sağlık çalışanlarının katkısı ve özverisinin rolü yadsınamaz.
HES kodu, HSYS benzeri sağlık yazılımı uygulamaları pandemi sürecinde başarılı bir sınav vermiş, kitlesel pandemi mücadelesinde kilit rol oynamıştır. Bu programlardaki en küçük aksamanın dahi sağlık çalışanları ile vatandaşın arasında gerilime ve tansiyonun yükselmesine sebebiyet verdiği akıldan çıkarılmamalıdır. Sadece aşılama programında yaşanan birkaç saatlik aksamada dahi onlarca şiddet vakası yaşanmış ve yaşanan aksaklıkta hiçbir kabahati olmayan sağlık çalışanları mağdur olmuştur. Bu nevi sıkıntılar bir an evvel giderilmeli, randevu sisteminde yığılmalara engel olunmalı ve en azından bu aksaklık durumlarında alternatif çözümler üretilerek sağlık çalışanı ile vatandaş karşı karşıya bırakılmamalıdır.
TÜM VATANDAŞLARIMIZI AŞI OLMAYA DAVET EDİYORUZ
Pandemi mücadelesinde "kitle aşılaması"nın süratle gerçekleştirilmesi önemlidir ve en kısa sürede tüm toplumun aşılanması, pandemiyle mücadelede hedefe ulaşmak için en önde gelen unsurdur. Bu nedenle aşı karşıtı propagandalara ve algı yönetimine aldırış etmeden toplumun aşılanması yönünde kitleleri bilgilendirmek adına görsel medya, sosyal medya ve basın yoluyla ciddi ve ikna edici bilgilerin hızla paylaşılması gerektiğine inanıyoruz. Pandemi mücadelesinde geldiğimiz aşamada, aşılama toplumsal bir görev ve sorumluluktur. Bu vesileyle tüm vatandaşlarımızı tezviratlara prim vermeden aşı olmaya son kez güçlü biçimde davet ediyoruz.
Hekim ve sağlık çalışanları örgütlerinin görevinin, yüz yetmiş bin hekim ve bir milyonu aşkın sağlık çalışanının birikim ve enerjisini, Türkiye'nin pandemi mücadelesinin başarısına odaklayacak program ve stratejide birleştirerek seferber etmek olması gerekirken; "Yönetemiyorsunuz! Ölüyoruz, Tükeniyoruz!" sloganları ile sürdürülen, Türkiye'nin pandemi mücadelesine güvensizlik oluşturan, umutsuzluğa sürükleyen, mücadelenin başarısızlığını hedefleyen girişimlere karşı, sorunlara gerçekçi çözümler üreten duruşumuzu sürdürmeye kararlıyız.
Türkiye'nin sağlık hizmet üreticileri olarak bizlerin geleneğinde "tükenmek" kavramı yoktur; şartlar ne olursa olsun tüm imkân ve kabiliyetimizle mücadele ederek, umudun tükenmesine izin vermedik, vermeyeceğiz. Çanakkale'den İstiklal Savaşına, sıtma eradikasyonundan veremle savaşa, sosyalizasyondan SSK'lara ve büyük Marmara depremine, Türkiye'nin birikiminden aldığımız güç ve özgüvenle, bilgimizi, becerimizi ve kamu kaynaklarını, milletimizin sağlığı için etkin biçimde seferber etme görevini sürdürüyoruz, sürdüreceğiz.
Onurlu ve kutlu tarihimiz, aynı zamanda toplum sağlığının gerektirdiği iş yükünü, hekimlik ehliyet ve liyakatini esas alan görev disiplini kurallarına göre adil biçimde paylaştırmanın, kol kola omuz omuza mücadelenin de tarihidir. Hekiminden eczacısına, hemşiresinden teknisyenine, hasta bakıcısından temizlik personeline, yöneticisinden lojistik personeline, ambulans şoföründen güvenlik personeline, ilaç ve tıbbi malzeme üreticilerine tümmeslektaşlarımızı ve paydaşlarımızı, Bizler, aşağıdaki sağlık çalışanı örgütleri olarak, Türkiye'nin pandemi mücadelesinin başarısı için işbirliğine, diyaloğa, sorunları ve çözümleri beraberce saptamaya, kamuoyuyla hep birlikte paylaşmaya, birlikte açıklamaya davet ediyoruz.