Arkeoloji dünyası, Adana Ceyhan yakınlarındaki Tatarlı Höyük'de 4 yıl önce başlayan kazıları büyük bir ilgiyle takip ediyor. Bu ilginin sebebi ise Hititler'le çağdaş Kizzuwatna ülkesinin önemli merkezlerinden biri olan Lawazantiya kentinin kalıntılarının burada olduğunun sanılması. Çukurova Üniversitesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Serdar Girginer'in başkanlığında, hummalı bir şekilde yürütülen çalışmalarda, 70'ten fazla arkeolog ve işçi çalışıyor. Çukurova'nın yakıcı sıcağında çalışmalar sabah 06.00'da başlayıp, 14.00'te bitiriliyor.
80-100 YIL SÜREBİLİR
Kazı çalışmaları bütçenin el verdiği ölçülerde 2 veya 3 ay sürdürülebiliyor. 4 kilometrekarelik bir alana kurulduğu tahmin edilen şehrin kalıntılarının ortaya çıkmasının ise 80-100 yıl sürebileceği vurgulanıyor. Arkeolojik veri tabanı oluşturulan kazı, data girişleri bittikten sonra internetten de takip edilebilecek. Böylece Tatarlı Höyük, Türkiye'de de bir ilke imza atmış olacak. Kazı başkanı Yrd. Doç. Dr. Serdar Girginer, 1998'de Çukurova Üniversitesi'nde Arkeoloji Bölümü'nü kurmuş. Bu kazının önemi ile tarihçesini şöyle anlatıyor: "Kazı yaptığımız bu yer Kizzuwatna ülkesinin iki önemli merkezinden biri. Kudüs gibi kutsal bir merkez. Hititler için çok önemli. Bayramlarını kutladıkları bir alan. Bu kazı Doğu Akdeniz'in kronolojik problemlerine yeni bir bakış açısı getirecek. 4 bin yıl öncesinin Avrupası olan Suriye için de yeni bir bağlantı noktası. Ticaret kervanlarının geçiş noktası, tekstil ve madencilik merkezi. Bu bölgedeki yerleşme 8 bin yıl önce, neolotik çağda başlıyor. Helenistik döneme kadar kesintisiz bir iskan var. Helenistik dönemde ciddi bir depremle yok olduğu düşünülüyor. İlk kez 1950'lerde Amerikalılar tarafından tespit ediliyor. 2005'te yüzey araştırmaları yapılıyor. Hitit yazılı belgelerinde Kizzuwatna uygarlığına ait saray buluntularına rastladık. 3 bin yıllık pitos (küp) bulduk. Bugüne kadar 230'un üzerinde parça kayıt altına alındı. Çıkarılan parçaların sergileneceği arkeopark alanı planlıyoruz." Girginer bir süre önce, Hitit dönemine ait buldukları 5 bin yıllık bir de mühür bulduklarının altını çiziyor.
ZEUS'UN GÜN IŞIĞINA ÇIKIŞI
Kazı alanında çalışanlarla birlikte ter dökerken, bir buluntunun çıkarılmaya çalışıldığı haberi gelince, hemen oraya gittik. Arkeolog Fatma Şahin'i ve işçileri, 30 santimetre derinlikte küçük bir heykel parçacığını çıkartmaya çalışıyordu. Kısa süren titiz bir çalışmanın ardından, Helenistik döneme ait bir zeus heykelciğinin başı toprak altından çıkartıldı. Bu döneme ait bir heykelciğin, bu bölgede ilk kez çıkması orada bulunanları oldukça heyecanlandırdı.