İstanbul'un Pendik ilçesinde içinde hamile kadının bulunduğu araca saldırdıkları gerekçesiyle gözaltına alınan ve 20'şer yıla kadar hapis cezaları istenen Seydioğlu Baklava'nın sahipleri Hasan ve Hüseyin Sel'in yargılanmalarına devam edildi. Sanık avukatı Devrim Dinç de duruşmaların kapalı yapılmasını talep etti. İşte detaylar...
Pendik'te 7 aylık hamile kadının içinde bulunduğu aracın önünü keserek aracın dikiz aynasını kırıp kaputu teklemeyen Hasan Sel ve Hüseyin Sel'in, "kara ulaşım araçlarını kaçırma veya alıkoyma", "mala zarar verme" ve cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından 20'şer yıla kadar hapis istemiyle yargılanmasına devam edildi.
Anadolu 59. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, tutuksuz sanık Hüseyin Sel katılırken müştekiler Yunus Emre Bahçıvan ile taraf avukatları da salonda hazır bulundu. Tutuksuz sanık Hasan Sel ise duruşmaya gelmedi.
"Gördüğüm manzara karşısında etkilendim"
Duruşmada söz alan Ali Turabi Doğanay isimli bir kişi, olayı sosyal medyadan öğrendiğini söyleyerek, "Bir vatandaş olarak gördüğüm manzara karşısında etkilendim. Şiddete yönelik bir eylemdir. Sade bir vatandaş olarak davaya katılmak istiyorum" dedi.
Duruşmaların kapalı yapılmasını talep ettiler
Bunun üzerine sanık avukatı Devrim Dinç, "Katılma talebini kabul etmiyoruz. Beyefendinin bu davayla hiçbir alakası yoktur. Oturumların kapalı yapılmasını istiyoruz. Oturumun kapalı olmasını da sırf bu yüzden istiyoruz. Müvekkillerimizin özel hayatları ihlal ediliyor. Çok farklı şekillerde sosyal medyaya yansıtılmıştır. Sosyal medyadaki haberlerden dolayı müvekkilime iş yerleri saldırıya uğradı, çocuklarına garip garip mesajlar ve mailler atılmaktadır" diye konuştu. Mahkeme, davaya katılma talebinde bulunan vatandaşın suçtan zarar görme ihtimali olmadığından katılma talebinin reddine karar verdi.
Pendik'te içinde hamile kadının da olduğu araca böyle saldırmışlardı!
Mahkeme talebi reddetti
Müşteki avukatı söz alarak, "Duruşmalar herkese açıktır, Yargılama bu aşamaya geldikten sonra kapalı yapılmasında hukuki bir fayda yoktur. Gizli duruşma yapılmasını gerektirecek bir sebep olmadığından duruşmaların açık olarak yapılmasını talep ediyoruz" dedi. Mahkeme, duruşmanın kapalı yapılmasına ilişkin talebin reddine hükmetti.
"10 bin 620 lira ödedik"
Bunun üzerine söz alan sanık avukatı Devrim Dinç, "Zararın giderilmesiyle ilgili bize süre verilmişti. Bahçıvan ailesinin kullandığı aracın gerçek sahibine ulaştık. Bu aracın bir şirkete ait olduğunu öğrendik. Buna ilişkin kendilerine zararın ne olduğunu sorduk. 10 bin 620 lira bizden para talep edildi. Biz de kendilerine bu parayı ödedik. Bununla ilgili olarak bir şikayetleri olmadığına dair yazıyı mahkemeye sunduk" diye konuştu.
"Eşim zorlu bir hamilelik dönemi geçirdi"
Müşteki Yunus Emre Bahçıvan, "Söz konusu araba bana ait değildi. Çalıştığım şirketin kiralık araç firmasından kiraladığı bir araçtı. Müşteri ziyaretleri için bana tahsis edilmişti. Araçta meydana gelen zarar ile benim direkt alakam yoktur. Eşimin zorlu bir hamilelik döneminden geçirdiğinden bahsetmiştim. Daha önceki kayıplarımızın olmaması için bir tespitte bulunulmuştu. Bununla ilgili eşimin genlerden gelen bir rahatsızlığı vardır, bununla ilgili her gün kan sulandırıcı iğne kullanıyordu. Buradaki hassasiyetimizin bir kısmı da ondandır. Vücudundaki kan basıncındaki ani değişiklikler, onun ve çocuğun sağlığı için çok önemliydi. Bu olayın üzerinde durmamız ve karşı tepki vermemizin sebeplerinden birisi de budur" dedi.
"Bizim maddi ve manevi zararımız giderilmedi"
Müşteki avukatı Adem Yavuz Arslan ise, "Biz aracın sahibi değiliz, araç kiralama şirketine aittir. O araçtaki zarar zaten kasko şirketi tarafından giderilecekti. Bu sebeple sanığın zararı giderdiği yönündeki beyanlarını kabul etmiyoruz. Bizim maddi ve manevi zararımız giderilmedi. Bizim ayrıca 'hakaret, trafik güvenliğini tehlikeye sokma ve kasten yaralamaya teşebbüs' suçlarından Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına yapmış olduğumuz ayrı bir şikayet vardır. İddianame düzenlenirse bu dosya ile birleştirilmesini talep ediyoruz, henüz sonuçlanmadı. Bu sebeple soruşturmanın sonuçlanmasının beklenmesini istiyoruz" dedi.
Duruşma ertelendi
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, aracın kiralandığı kiralama şirketinin sisteme müşteki olarak kaydedilmesine karar verdi. Yeni açılan soruşturma dosyasının sistem üzerinden bir örneğinin gönderilmesinin istenmesine hükmeden mahkeme, taraflara beyanda bulunmaları için süre vererek duruşmayı erteledi.
İddianameden
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, 6 Temmuz 2019 tarihinde Yunus Emre Bahçıvan ve 7 aylık hamile eşi Ayfer Bahçıvan ile sanıklar arasında yol verme yüzünden tartışma çıktığı anlatıldı. Bir süre sonra sanıkların müştekilerin yanına yaklaştığı, araçtan inen Hasan Sel'in arabaya el ve ayaklarıyla vurarak aracın sol dikiz aynasını kırdığı, aracın ön kaputuna çıkıp tepindiği belirtildi.
İddianamede, sanıklar Hasan Sel ve Hüseyin Sel'in "kara ulaşım araçlarını kaçırma veya alıkoyma", "mala zarar verme" ve cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından 5'er yıl 4'er aydan 20'şer yıla kadar hapsi istendi.