Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın, duyurduğu konut kredisi faizlerindeki indirim kararından sonra ev sahipleri durumu fırsata çevirerek aynı gün içerisinde ev fiyatları ve kira bedellerini arttırmanın peşine düştü. Bununla birlikte Türkiye genelinde birçok ilde kiralık ev fiyatları ve kiralara yapılan zamlar vatandaşın en önemli gündem maddesi oldu. Bunun son örneği ise; Ankara'nın Yenimahalle İlçesi'ndeki site de yaşayan yaklaşık 200 kiracı ellerine ulaşan icra kâğıdı ile hayatlarının şokunu yaşadı. Ev sahibi İbrahim ve Necla T.'nin oğlu aracılığıyla kira hukukunda kiracı her kira döneminde mutlaka bir önceki ayın TÜFE 12 aylık ortalaması artışı yapmak zorunda maddesinden yararlandı ve kiracılarla yapılan anlaşmanın yazılı olmamasını lehine kullanarak yeni dönem kirası dışında son 5 yılın farkını talep ederek avukatları aracılığıyla icra işlemlerini başlatmıştı.
Ev sahibinin oğlu Celal T.'nin son hamlesi yeni tartışmaları da beraberinde getirdi. Ev sahibi ile kiracı arasında yaşanan sözlü tartışma mahkemeye taşındı. Celal T. kiracısının kendisini tehdit ettiği iddiası ile birlikte siteden bulunan güvenlik kamerasının görüntü ve ses kaydını alarak avukatı aracılığıyla Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu.
Avukat Oğuzhan Muhammet Gündoğmuş, özel hayatın gizliliğine ihlal ve kişisel verilerin kaydedilmesi suçlarından ev sahibi hakkında suç duyurusunda bulundu. Gündoğmuş, "Ev sahibinin yaklaşık 200 kiracıya icra başlatmasının ardından tartışmalar yaşandı. Ev sahibi sitede bulunan eski kameraları haziran ayında ses kaydı alma özelliği olan kamera sistemi ile değiştirdi ve bu kameraların görüntü ve ses kayıt özelliği olduğunu ikaz eden hiçbir tabela ve uyarıcı levha bulunmamaktadır" dedi.
APARTMANDA ÖNEMLİ KAMU KURUMLARINDA ÇALIŞANLAR VAR
Binada oturanların birçoğunun yargı mensubu, Emniyet Genel Müdürlüğü'nün önemli birimlerinde çalışan görevli kişiler olduğunu söyleyen Avukat Gündoğmuş, "Bina sakinleri, park anından başlayıp evlerine girene kadar an ve an her dakikanın sesli ve görüntülü kamera kaydına alınıyor. Apartman sakinleri telefon ile iş görüşmelerini, özel hayatları ile ilgili konuşmalarını binaya girerken, asansör içerisinde, daire kapılarının önünde veya bina çevresinde hayatın olağan akışına uygun olarak yapabiliyor. Bina sakinleri apartmanın içerisinde kat boşluklarında komşular arasında sohbet edebiliyor. Bu özel konuşmaların tamamı ev sahibi tarafından izlenip, dinlenip kayıt altına alınıyor. Aile içerisinde oluşabilecek tartışmalar da yüksek hassasiyete sahip sistem tarafından kaydediliyor. Bu kayıtlar online veya offline olarak ev sahibi tarafından dinleniyor. Bu durum özel hayatın gizliliğini ve kişisel verilerin korunmasını ihlal ediyor" şeklinde konuştu.
ASANSÖRDEKİ KAMERA GÖRÜNTÜ VE SES KAYDEDİYOR
Asansör kabininin içine yerleştirilen kameraların, güvenlik kamerası vasfından çok insanların hareketlerini, davranışlarını ve konuşmalarını gözetlemek ve dinlemek için kullanılan bir araç haline geldiğini ifade eden Gündoğmuş, sözlerine şöyle devam etti:
"Asansör içerisindeki aynayı kullanan kişilerin kaydedilmesi, kimin kaçıncı kata çıktığı, kime geldiği ve asansör içerisinde insanların birbiri ile ya da telefonla kiminle ne konuştuğunu dinleyip, gözetleyip kayıt etmenin apartman güvenliğini amaçlamadığı açıkça ortadadır. Kamera sistemi kurulduğundan itibaren apartmanda oturan birçok kamu görevlisinin ve birçok kişinin işiyle alakalı, özel yaşantısı ile ilgili konuşmalar şüpheliler tarafından hukuka aykırı olarak dinlenip kaydedilmiştir."
APARTMAN SAKİNLERİNİN RIZASINI ALINMADI
Yargıtay'ın güvenlik kamerasına ilişkin almış olduğu kararı hatırlatan Gündoğmuş, "Apartman ve sitelere güvenlik kamerası sistemi kurulmasında, Kat Mülkiyeti Kanunu açıkça belirtmiştir. Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin kararında; bütün kat maliklerinin beşte dördünün yazılı rızası olmadıkça anagayrimenkulün ortak yerlerinde inşaat, onarım ve tesisler, değişik renkte dış badana veya boya yaptırılamayacağı öngörülmüştür. İlgili Yargıtay kararında güvenlik kamerası sistemi, bu hükümde bahsi geçen tesislerin kapsamında görülmüş ve ilk derece mahkemesinin kameralara ilişkin olarak, kat maliklerinin beşte dördünün rızasının olup olmadığı değerlendirilmeksizin kurduğu hüküm isabetsiz bulunmuştur.
Özel hayatın gizliliğini ihlal suçu bakımından hukuka uygunluk nedeninden bahsedilemeyecek, yapılan izlemeler ve kayıtlar da hukuka aykırı olup, yargılamada delil olarak kullanılamayacaktır. Apartmanın tek maliki İbrahim T.'dir. Ses ve görüntü kaydı alan kameraların taktırılmasında apartman sakinlerinden kimsenin rızasını almamıştır. Bu haliyle kişilerin ses ve görüntülerini zorla ele geçirerek suç işlemiştir" dedi