Eczane ya da aktarlardan alınan bitkilerin üzerinde, öncelikle, ''bitki ismi ve üretici sertifikası'' bilgilerinin yer almasına dikkat edilmesini isteyen Kan, şunları kaydetti:
''Kış çayı olarak kullanılacak bitki, mutlaka bu yılın hasadı olmalı... İkinci yılında da kullanılabilir ancak hasadının üzerinden 2'den fazla yıl geçmiş olan bitkiler tüketilmemelidir. Çünkü, hasadının üzerinden 2 yıldan fazla geçmiş olan tıbbi ve aromatik bitkiler özelliğini kaybeder. Ayrıca, yanlış şekilde kurutulmuş bitkilerde aflatoksin üremektedir. Bu nedenle kış çaylarında usulüne uygun kurutulmuş bitkiler kullanmak çok önemli. Aflatoksinli bitki çayları ciddi sağlık riskleri oluşturabilir. Grip ve nezle gibi kışın sık görülen hastalıklara karşı vücut direncini artırmak için ekinezya, tıbbi nane, melisa, adaçayı ve dağ çayı öneriyoruz. Bu bitkiler tek başlarına olduğu gibi birbirleriyle karıştırılarak da tüketilebilir. Düzenli olarak sabah, öğle ve akşam olmak üzere günde 3 çay bardağı tüketilmesi idealdir.''
Doç. Dr. Yüksel Kan, kış çaylarının demleme şeklinin de itina istediğini belirterek, ''Bu bitkiler, tıpkı siyah çay demler gibi demlenmelidir. Yani bitki, kaynama işlemi bitmiş suyun içine bırakılmalıdır. Kaynatmak ise kesinlikle yanlıştır. Sıcak suyun içine atılıp 3-5 dakika bekletilen bitki, daha sonra demleme kabından süzülerek alınmalıdır'' dedi.
Kış çaylarının, ümmin sistemini geliştirerek grip ve benzeri hastalıklara sebep olan mikroplara karşı vücudu koruduğunu aktaran Kan, bu çayların vücuda çeşitli şekillerde alınan toksiklerin de atılmasını sağladığını sözlerine ekledi.