Ekrana çıktıkları ilk günden beri tüm Türkiye Palu ailesi hakkında çözümlemeler yapıyor, özellikle sosyal medyada en sık konuşulan konular arasında Palu ailesi var! Twitter'da da hergün #palu etiketi TT oluyor. Müge Anlı'nın ortaya çıkardığı cinayet ve işkence ağı sonucunda herkesin nefretini kazanan Tuncer Ustael ve eşinin işlediği suçları sürekli inkar edip "Tuncer'im yapmaz" diyen Emine Ustael de gözaltına alındı. Emine Ustael'in çocuklarının tecavüze uğradığı uzman raporlarıyla sabit olsa da Emine Ustael; 'gerçekler ortaya çıkacak' demekle yetindi. Tüm Palu ailesi üyeleri Kocaeli Körfez Başsavcılığı kararıyla gözaltına alınırken Palu ailesine şimdi ne olacak?
Bu arada dün Kocaeli'ndeki evinden gözaltına alınan İsa Palu'nun gülümsemesi dikkat çekti!
Kızları Meryem Tanhal'ın oğulları İsa Palu ve damatları Tuncer Ustael tarafından öldürülüp gömüldüğünü itiraf eden Havva Palu ve Harun Palu çifti; kızlarının içinde "üç harfli" olduğu için onu öldürdüklerini belirtirken canlı yayına çıkan Havva Palu; anlattıklarının gerçek olmadığını ifade ederek olayları içinden çıkılmaz bir hale getirdi.
Tüm Türkiye özellikle Havva Palu ve Tuncer Ustael arasında geçenleri merak ediyor! İsa Palu'nun cezaevinden yazdığı mektupta neler vardı? Havva Palu öz kızı ve öz torunlarına yapılan tecavüz ve işkenceye neden sessiz kaldı? İsa Palu neden Tuncer ile göz göze gelmekten korkuyor?
Türkiye'yi sarsan Palu ailesi canlı yayında gözaltına alındı. Kocaeli'nin Körfez ilçesinde, 11 yıl önce kaybolan Meryem Tanhal (35) ve kızı Melike Tanhal'ın (8) cansız bedenlerinin Tütünçiftlik sahiline gömüldüğü iddiasıyla arama çalışmaları devam ederkIen, ailesine yönelik operasyon düzenlendi. Polis, Palu ailesinin evinde arama yaparak, 5 kişiyi gözaltına aldı.
SAĞLIK KONTROLÜNDEN GEÇİRİLDİLER
Canlı yayında stüdyoda gözaltına alınan Tuncer Ustael ve eşi Emine Ustael sağlık kontrolleri için Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne getirildi. Hastane çıkışında Emine Ustael cinayetle ilgili olarak " Bilmiyoruz. Ortaya atılan iftiralar onlar. Bizim hiçbir suçumuz yok. Biz hiç kimseyi gömmedik" dedi.
Palu ailesinin en hayret ettiren üyelerinden İsa Palu'nun Kocaeli'ndeki evlerinden gözaltına alınırken gülmesi oldukça dikkat çekici.
OLAYLARIN BAŞLANGICI: AHMET TANHAL MEZARA, HARUN PALU HAPSE!
Palu ailesinin fertleri hakkında detaylı özet şu şekilde; aile Harun ile Hava Palu'dan oluşuyor. Harun Hava çiftinin Fatih, İsa, Emine, Meryem ve Ayşe Melek adında 5 çocukları var. Emine, Tuncer Ustael ile evlenirken Meryem de Ahmet Bey ile evleniyor. Tuncer Ustael'in kayınbiraderi İsa'ya eniştesi Ahmet'i öldürttüğü iddia ediliyor.
Bu suçu ise ailenin babası Harun Palu üstleniyor. Kendisini cinci hoca olarak tanıtan ve aileyi kontrolü altına alan Tuncer Ustael'e inanmayan iki kişi Harun Palu ve ölen Ahmet de pasifize edilmiş oluyor. Tuncer Ustael; geride kalan aile fertlerine işkence uygulayıp, cinsel istismarda bulunuyor. Daha sonra ise Tuncer, eşini öldürttüğü Meryem'e tecavüz ediyor ve öldürüyor. Ahmet ve Meryem çiftlerinin çocukları Melike de aynı şekilde Tuncer tarafından öldürülüyor, Recep de Tuncer'in işkencelerinden kaçıyor.
Damat Tuncer'in katılması ile aile kendisini kabusun içinde buldu. Baba Harun'un 4, anne Havva'nın 1 evi vardı. Kendini 'Cinci Hoca' diye tanıtan Tuncer'in gözü evlerdeydi. Aile fertlerini müridi yapan Tuncer'e sadece Meryem'in kocası Ahmet ve baba Harun inanmıyordu. Tuncer, karısının kardeşi İsa'yı bacanağı Ahmet'i vurmaya ikna etti. İsa, "Kardeşimi satıyordu" diyerek Ahmet'i öldürdü. Aile, Meryem'i cinle korkutup ağır tahrik ifadesi verdirdi. Baba Harun "Ben vurdum" diyerek suçu üstlendi.
Silahta İsa'nın parmak izi olmasına rağmen baba Harun 6 yıl 8 ay hapis aldı. Ahmet ölüp, baba hapse girince meydan Tuncer'e kaldı. Meryem ve çocukları Tuncer'in evinde kalmaya başladı. Tuncer, cin bahanesi ile çocuklara inanılmaz işkenceler uyguluyor, ailede istediği kişiyi istediği zaman ceza için aç bırakıyordu.
ÇOCUKLARA TECAVÜZ İDDİASI KAN DONDURDU!
Tuncer işkence ettiği ve cinle korkuttuğu karısı Emine'nin önünde baldızı Meryem ve iki çocuğunun yanı sıra kendi iki öz evladına da tecavüz etti. Çocuklara iğne de batırıyordu. Recep, evden iki defa kaçtı. Polisin bulduğu çocuk, eniştesine verildi. 2008 Mayıs'ında Recep üçüncü kez kaçtı. Kardeşi Melike'yi kaçırmayı başaramamıştı. Açlıktan baygın halde bulunup karakola teslim edilen Recep'in sağlık kontrolünde tecavüze uğradığı, aç bırakıldığı tespit edildi.
Recep "Bunları eniştem Tuncer ve dayım İsa yaptı" dedi. Çocuk yurda yerleştirildi ama enişteye de dayıya da ceza verilmedi. Temmuz 2008'de Tuncer'in oğlu Enes kaçtı. Yarım saat sonra aile karakola çağırıldı. Hep olduğu gibi müridi oldukları Tuncer'i savunan aile "Çocuğu maskeli kişiler kaçırdı" diye ifade verdi.
UZMANLAR AİLENİN HASTALIĞINI AÇIKLADI
Kocaeli'de yaşayan Palu Ailesi'nin bazı üyeleri hakkında ortaya atılan çocuk istismarı, cinayet ve aile içi şiddet gibi iddialar gündemden düşmüyor. Her gün yeni bir bilginin ortaya çıktığı ailenin ruhsal durumunu değerlendiren İstanbul Gelişim Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Ertan Tezcan, 'büyü psikolojisi' adı verilen kavram olduğunu ve bunun Türkiye'de zannedildiğinden daha sık görüldüğünü ifade etti.
"GERÇEĞE UYMAYAN DÜŞÜNCELERİ KARŞIDAKİNE EMPOZE EDEBİLİRLER"
Palu Ailesi'nde yaşanan olaylarda tüm aileyi etkisi altına alan Tuncer Ustael'in davranışlarının paylaşılmış paranoid bozukluk hastalığına benzeten Ahmet Ertan Tezcan, "Bu hastalıkta baskın denilen bir kişi vardır, bu kişi ağır hastadır ve hezeyanları vardır. Mantıklı tartışmayla değiştirilmeyen, gerçeğe uymayan düşünceleri bir şekilde etkide kalan kişiye empoze eder. 'MIT beni takip ediyor, CIA beni takip ediyor ' der ve en az 20-30 inanan bulabilir. 'Birileri bana kötülük yapmak istiyor, peşimdeler, uğraşıyor' der ve yine bir takım taraflar bulabilir. Bunu çeşitli inanç organizasyonlarında da görebilirsiniz. Bazı inanç organizasyonlarında bu intihar boyutuna gidecek şekilde de olabilir" diye konuştu.
"BU TÜR DURUMLARLA KARŞILAŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ"
Palu Ailesi'nde yaşanan durumun pratikte zannedildiğinden fazla görülen bir durum olduğunun altını çizen Tezcan, "Bu vaka, baskın kişinin etkide kalan kişileri etkileyip hezeyanlarını onların üstünden doyurmasından başka bir şey değildir. Cehalet ne kadar artarsa, eğitim seviyesi ne kadar düşerse ve toplum ne kadar kapalı hale gelirse maalesef bu tür durumlarla karşılaşmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
"BÜYÜ PSİKOLOJİSİ VAR"
Büyü psikolojisinin Türkiye'de sıkça görüldüğünü ve bu tip vakalarla çok sık karşılaştıklarını dile getiren Psikiyatri Uzmanı Tezcan, "Günlük hasta uygulamamızda da günde en az 2-3 kere mutlaka karşımıza büyü, muska ile ilgili bir takım söylemler karşımıza çıkıyor. Buna benzer olaylarla çok karşılaşıyoruz. Bir şizofreni vakasında, obsesif kompulsif bozukluk vakasında, panik bozuklukta bile kişi kendisine büyü yapıldığını, muska yapıldığını, bir takım kişilerin kendisiyle uğraştığını düşünerek maalesef tıp dışı seçenekler içerisinde bulunabiliyor. Psikoz, yani gerçeği değerlendirme yetisi bozulan hastaların 'büyücüye, muskacıya' başvurmadan bize geldiklerini hiç görmedim" dedi.
Sağlıklı bireylerin de neredeyse günde ortalama 6-7 defa yalan söylediğini belirten Tezcan, "Yalan söyleme hastalığına mitomani denir. Burada yalan söylemek, bir çeşit hayal kurmak gibidir. Bizim için kişinin kendi söylediği yalana ne kadar inandığı önemlidir. Bahsedilen olayda kişilerin söylenilen yalana da inanması söz konusu. Bu da ayrı bir hastalık ama bu etkilenmenin içinde bir tanı ölçütü olarak da var. Dolayısıyla baskın kişiden ayrıldığı zaman gerçekleri ve doğruları karşıdaki kişilerin anlayacağı biçimde anlatıp, sorunu halletmek gerekiyor" değerlendirmesinde bulundu.
"HERKES BİREYSEL TEDBİR ALMALI"
Yaşanan bu tür olaylara karşı herkesi bireysel tedbir alması gerektiği konusunda uyaran Tezcan, "Bazen hepimiz bir şekilde kandırılabilir hale gelebiliriz. Buna çok dikkat etmemiz gerekiyor. Mutlaka sorgulamak ve eğitim gerekiyor. Bilmediklerimizi araştırmak, araştırdıklarımızı öğrenmek, öğrendiklerimizi de yaymak gerekiyor" diye konuştu.