Gebece Mahallesi Beloluk mevkisinde söndürme çalışmaları sırasında arazözün yanması sonucu İzmir Bergama Orman İşletme Müdürlüğünden Erdal Tovka ve Manisa Akhisar Orman İşletme Müdürlüğünden Yaşar Cinbaş hayatını kaybetmişti. O işçilere en son gören, göz damlası ve nefes açıcı veren Zeynep Köksaldı, o günü SABAH'a anlattı. Köksaldı, "Şelale bölgesinden iniyorduk. Petrolde itfaiye araçlarını gördüm. Orada bir itfaiyeci dişinin apse yaptığını belirterek ağrı kesici istedi. Yanımda ağrı kesici yoktu. Ben size ulaştırırım dedim. Antibiyotiği aldım. Onlar da Gebece tarafına doğru yola çıktılar. Ben de bölgeye doğru yola çıktım. 4 araçlık bir ekipti. Orada şehit verdiğimiz abiler de ekipteydi. Onlara göz damlası ve nefes açıcı verdik. Sonra Manavgat'a geri döndük. Yangın yönetim aracının bulunduğu toplama alanına gittim ve Gebece'de söndürme çalışmaları esnasında arazözün yandığı bilgisini aldım. Herkes mutlaka en az benim kadar üzülmüştür ama kaldıkları bölgeyi bildiğim ve belki de en son gören kişi ben olduğum için etkilendim. Şehit olduklarını öğrendiğimde 2 saat hiç konuşamadım. Bu tarifi olan bir acı değil. Çok içimiz yandı. Onların o en son pencerelerinden attığım ilacın görüntüsünü unutamıyorum. Bu acının tarifi yok" ifadelerini kullandı.
16 AİLEYE YARDIM ULAŞTIRDIK
Manavgat ilçesi Dikmen köyünde yaşayan ve tarımla uğraştığını söyleyen Köksaldı, yangının büyümesi sonucu arkadaşlarından oluşan bir grupla yardım dağıtmaya başladıklarını belirterek, "Yangın büyüdü ve en son gözümüzü açıp kendimize geldiğimizde yangının 5'inci günündeydik. Yangın yönetim aracının bulunduğu bölgede toplanma alanımızda hizmet vermeye devam ettik. Artık her şey yavaş yavaş bitmeye başladığında sahaya çıktık ve mağdur vatandaşları tespit ederek ihtiyaçlarını karşılamaya başladık. Hala sahada görev alıyorum. Evi yanan, yardım ulaşmamış insanlara ulaşarak beyaz eşya ve mobilya yardımında bulunuyorum. Tamamen kendi imkanlarımızla bu yardımları ulaştırıyoruz. Bu durum umut vaat ediyor. Ülkede herkesin birbirine bu kadar duyarsızlaştığı bir noktada bir felaketin ortasında yurt dışından ve Türkiye'nin her yerinden vatandaşlar bu kampanyaya destek verdi. Şu ana kadar beyaz eşya ve mobilya yardımı ulaştırdığımız aile sayısı 16 oldu" dedi.
YANGIN BİTTİ AMA BUNDAN SONRAKİ AŞAMA ÇOK DAHA ÖNEMLİ
Bir iklim krizi ile karşı karşıya olduğumuzu söyleyen Köksaldı, "Bunun farkında değilim diyen görmek istemiyordur. Başka bir ülkemiz yok. Ne kadar duyarlı olup koruyabilirsek bizim faydamıza. Nefes alabilmemiz için bu ormanlara ihtiyacımız var. Herkesten etrafına, çevresine ve yakın bölgesine duyarlı olmasını talep ediyorum. Burada yangın bitti ama yangın sonrasındaki aşama çok daha mühim. Bir daha böyle bir olay yaşanmaması için insanların ormanlardan çöp toplamışını istiyorum. Ormanlardaki çöpleri toplayın yansına yapmasın yeniden alev almayalım ve lütfen bir daha kirletmeyelim ve koruyalım. Olabildiğince yeşillendirmek için elimizden geleni yapalım" ifadelerini kullandı.
ORMAN GENEL MÜDÜRÜ GÖNÜLLÜ OLMAMI İSTEDİ
Antalya'nın çeşitli mahalle ve köylerinde çıkan yangınların söndürülmesi için itfaiye erlerinden teknik ekibe gönüllüsüne varana kadar herkesin canla başla çalıştığını kaydeden Köksaldı, "İnsanlar teknik detayları bilmiyor. Biz de bu yangının işleyişini bilmiyoruz. Orman Genel Müdürümüz gönüllü olmamı istedi bundan sonraki olası yangınlarda daha bilinçli olabilmemiz adına. Benim burada gördüğüm, yangının içinde olduğum ve teknik ekipten itfaiye erlerine gönüllüsüne varana kadar herkes canla başla çalıştı. Bunun aksini söyleyen proveke etmek istiyordur. Afet bölgelerinde bunun yaşanması bana iyi niyetli ve samimi gelmiyor. Çok canımız yandı. Bundan sonrasında nasıl daha faydalı olunur olunur bunu düşünmemiz gerekiyor. Herkesi duyarlı olmaya davet ediyorum. Başka Türkiye yok" diye konuştu.