Daha önce bir milyon ilmek atarak oluşturduğu iğne oyasından şeftali ağacı heykeli ile Guinness rekorlar kitabına giren ve ülkemizin en iyi Kooperatifi yarışmasında gıda dışında faaliyet gösteren tek kooperatif olarak ilk 10 arasında yer alarak dikkatleri üzerine çeken Gönenkadın, bu kez de iğne oyası ile hazırladığı gelinlik ve abiye kıyafetler ile adından söz ettirdi.
İğne oyasının, kentli kadının öncelikli giyim tercihleri arasında yer almasını amaçlayan proje ile, A ve A+ tüketici grubuna yönelik olarak 15 parça gelinlik ve 30 parça abiyeden oluşan özel bir koleksiyon hazırlandı.
Ünlü modacı Oktay Seven ve ülkemizin en başarılı gelinlik tasarımcılarından Dilek Özdemir 'in kendi atölyelerinde tasarladığı giysi ve gelinliklerde kullanılan oyalar, proje ortağı Gönen Halk Eğitim Merkezi eğitmenlerince üretildi.
Defilenin casting ve koreografisi ise Asil Çağıl Events Agence tarafından üstlenildi. Tüm bu isimler, projede gönüllü görev alarak, moda dünyasının projeye verdiği desteği görünür kıldılar.
"İĞNE OYASI BİZE MİRAS"
Kooperatif Başkanı Hüsniye Tanrıverdi daha önce yaptığı açıklamada "İğne oyası yaşadığımız topraklarda nesilden nesle devredilen en değerli miras. Gönen'de, hemen her evde, iğne oyası bilen en az bir kadın vardır. 6-7 yaşlarında ilk düğümler atılır. Bu, Gönenli bir çocuk için, "Ben artık büyüdüm. Oya yapabiliyorum!" anlamına gelir. Yaklaşık 50 yıldır, her Salı günü oya pazarı kurulur. Sabah erken saatte, alıcıyla satıcıyı buluşturan 4-5 saatlik hızlı bir pazardır. Üretmek, kazanmak, kendi ayaklarının üzerinde durmak, kadınlara özgüven sağlıyor. Eşimin işi gereği, uzun yıllar başka şehirlerde yaşadık. Sonra memleketimize döndük. Kooperatif kuruluna kadar çalışma hayatım olmadı. 50 yaşından sonra aktif olarak iş hayatına başladım. Klasik oyayı önce bandanalara uyarladık. Gençler çok beğendi. Bu bize güç verdi. Kadınların ürettiği iğne oyası ürünler, yıllarca sömürüldü. Biz kooperatif olarak kadınlarda, emeklerinin değerli olduğunu ve maddi karşılığının olması gerektiği farkındalığını yaratmaya çalışıyoruz. Kadının, emeğine sahip çıkmasına destek oluyoruz. Gönen kadınları olarak fırsat avcılarıyla mücadele ediyoruz" demişti.
"KOL KOLA KIZLAR, SARAY SÜPÜRGESİ, SİNEK KANADI…"
Rekortmen kadınlardan Fikriye Mert "Aynı zamanda eğitmenlik yapıyorum. Oya bir sanat; duygu ve düşüncelerimizi biçimlendiren bir felsefedir. Desenler, o anki duygulara bağlı olarak ortaya çıkıyor. Oya ustaları, anlatmak istediğini renkleri ve biçimleri kullanarak anlatır. Örneğin; sarı bezginliği, kırmızı canlılığı, mavi huzuru, yeşil ise umut ve isteği ifade eder. Motiflerin de Kol kola Kızlar, Saray Süpürgesi, Kabak Çiçeği, Küpe Çiçeği, Sinek Kanadı gibi isimleri vardır ve de her biri hisleri ya da durumu anlatır" açıklamasını yapmıştı.
"EŞİM İFLAS ETTİ, KOOPERATİF SAYESİNDE AİLEME DESTEK OLDUM"
Şenol Şennur Biçer ise şunları söylemişti: Eşim varlıklıydı ama iflas etti. Büyük sıkıntılar yaşadık. Eşime, "Sana destek olacağım, arkandayım" diyerek moral verdim. Oda takımı ve namaz başörtüleri yaparken, takı oyalamayı öğrendim. Güzel takılar yaptıkça talep arttı. Talep arttıkça daha çok ürettim, daha çok kazandım ve aile bütçesine katkıda bulundum. Kimseye muhtaç olmadan ailemin yanında oldum.