Göklere sevdalı, Cumhuriyet kadını Madelet Başusta'nın eşi Hüseyin Başusta onun hayatını ölümsüzleştirmek için ikinci kez kitap yazdı. "Dünyaya göklerden bakan kız- MADELET" isimli romanda Madelet Başusta'nın yaşam öyküsü anlatılıyor. Hüseyin Başusta, "Madelet'in gerçekten sıra dışı bir hikâyesi var. İnatçı, savaşçı ve her şartta asla pes etmeyen bir kadın. Madelet'in hayatı genç kızlara örnek olsun istiyoruz" dedi.
SAYILI KADIN PİLOTLARDAN...
Madelet Başusta... Türk havacılık tarihinin önemli kadın isimlerinden biri. Üç erkek çocuğun olduğu bir ailenin tek kızı olan Madelet, Ankara'da büyüdü. Madelet göklere sevdalıydı. Ağabeylerinin Türk Hava Kurumu'nun İnönü Havacılık kampına ve Türkkuşu'na gidip gelmesiyle başlayan havacılık aşkı hiç bitmedi. Henüz 7 yaşında iken babasını kaybetti.
"Madelet, sen kızsın anlamazsın bu işlerden" diyen ağabeylerine inat gökyüzündeki başarılarıyla adını tarihe yazdırdı. Madelet, uçma sevdasıyla 13 yaşındayken yaşını büyüttü ve 1950'li yıllarda Türk Hava Kurumu Eskişehir İnönü Planör Okuluna girdi.
Burada önce planör, ardından paraşüt ve pilot brövesini alan Başusta, eğitmen oldu. Üç hava aracını da kullanabilen dünyadaki sayılı kadın pilotlardan olan Başusta, Türkiye adına Paraşüt Milli Takımı'nda yer alarak birçok uluslararası yarışmaya katıldı. Madelet'in anlamı adalet demekti. Adının manasını hiçbir zaman unutmadı; bulutlara dokunurken de, yeryüzüne bakarken de.
ATA'NIN NAAŞI TAŞINIRKEN UÇAKTAN ÇİÇEK BIRAKTI
Atatürk'ün naaşı 10 Kasım 1953'te Etnografya Müzesi'nden Anıtkabire taşınırken gökyüzünde Türk Hava Kurumunun Magister tipi dokuz uçakla yaptığı saygı uçuşunu gökyüzünden başka bir boyuttan izleyen 18 havacıdan biri oldu.
Genç bir paraşütçü adayı olarak, içinde bulunduğu uçaktan, küçük paraşütlere bağlı kasımpatı çiçek demetlerini anıtkabirin üstüne bıraktılar. Çiçeklerle süslenen küçük paraşütler anıtkabrin üstüne doğru süzülürken, o Atatürk'ün naaşını anıtkabire taşıyan kalabalığı gözyaşları ile izliyordu.
KIZLARIN JET PİLOTU OLMASI İÇİN MÜCADELE VERDİ
1955 yılı Temmuz ayında kızların da jet pilotu olabilmesi için Millî Savunma Bakanlığına dilekçe verdi. Dilekçesi kabul edildi. 1955 yılı Ekim ayında 8 genç kız o zaman İzmir Güzelyalı'da bulunan Hava Harp Okuluna kabul edildiler. Ancak Madelet o sırada hastalandı ve çok istediği halde jet pilotu olamadı. Bugün Madelet Başusta, Hava Kuvvetlerindeki jet pilotu kadınlarımızın gökyüzünde uçmalarına vesile olmanın haklı gururunu yaşıyor.
"GENÇ KIZLARA ÖRNEK OLSUN"
Türk Hava Kurumu'nun yetiştirdiği planör, paraşüt ve tayyareci-pilot brövelerine sahip sayılı kadınlardan biri olan Madelet Başusta'nın hayat hikayesi yönetmen eşi Hüseyin Başusta tarafından kaleme alındı.
Hüseyin Başusta, 7 yaşında yetim kalmış bir kızın göklere uzanan gerçek yaşam hikayesini anlatan "Madalet - Bulutlara Dokunmak" kitabının ardından, onun hayatını ölümsüzleştirmek için "Madalet - Dünyaya Göklerden Bakan Kız" isimli ikinci bir kitap yazdı. Geçtiğimiz günlerde yayınlanan 351 sayfalık kitap, aynı zamanda Türk havacılık tarihi açısından belge niteliği taşıyor.
Hüseyin Başusta, ikinci kitabı "Dünyaya göklerden bakan kız – MADELET isimli biyografi romanını şu sözlerle anlattı: "Madelet İnatçı, savaşçı ve her şartta asla pes etmeyen bir kadın. Madelet'in hayatı genç kızlara örnek olsun istiyoruz. Karşılaştığı zorluklar karşısında hiç pes etmedi. Kimileri ona 'Korkusuz kız' derdi, korkusuz değildi şüphesiz ama kararlı ve inançlıydı.
Bir daha hiçbir kız çocuğu 'sen kızsın anlamazsın bu işlerden' diye başlayan bir cümleyle karşılaşmasın diye birlikte mücadele ediyoruz. Hayatımda en büyük devrim Madelet'le evlenmektir. Madelet 'kader cesarete aşıktır' sözünün doğruluğunu hayat hikayesiyle ispatlamış gerçek bir Cumhuriyet kadını" dedi. İstanbul'da yaşayan Madelet ve Hüseyin Başusta çifti, birlikte sosyal projeler üretmeye devam ediyorlar.