Korumalık ve bodyguardlık yaparken Kemal Sunal'ın Şark Bülbülü filmindeki "Mazlum'u getirin bana" repliğinden esinlenerek "stres koçu" olmaya karar veren Hasan Rıza Günay, kadın-erkek müşteri ayırmaksızın dayak yiyerek geçimini sağlıyor. Stres Koçu adını onaylatarak Türkiye'nin ilk tescilli dayak yiyen adamı olan Günay, 11 yıldır stres atmak isteyenlerin tekme ve tokatlarıyla geçiniyor. Stres Koçu'nun, insanlara depresyon, panik atak, sıkıntı, sinir hastalığı gibi durumlarda destek sağladığını anlatan Günay, mesleğini şöyle anlattı:
Haykırma, bağırma, çağırma, bilinçaltındaki olumsuz düşünceleri ve duyguları (endişe, öfke, kıskançlık, korku) stres koçuna yansıtılması esasına dayanan bir metot. Daha sonra zararsız maddeleri (yumurta, meyve, pasta, su balonu) kendime attırma metodunu çıkardım. Bir başka metotta ise danışanımı yaşadığı ilişkisinde aldatan kişinin fotoğrafından hazırlanan maskeyi yüzüme takıyorum. O canlandırma esnasında danışanımın içindeki öfke, kin, bilinçaltındaki düşünce ve fikirleri kendime yönlendiriyorum. Bu metotta danışanımın sevmediği politikacıyı, sanatçıyı, düşmanı olan insanı da canlandırıyorum.
Seanslar 10-15 dakika sürüyor. Günde en fazla gidebileceğim müşteri 2-4'tür. Sinirlenmeden, müşterinin yerine kendimi koymadan, yapılan davranışı bir tiyatro, film gibi düşünüyorum. Bana karşı yaptığı hatalı konuşmaları, söylemleri, fikirleri, üzerime alınmıyorum. Çünkü o insanın benimle bir husumeti veya düşmanlığı yok. Onun da benimle olmadığını bildiğim için bu konuda rahat oluyorum.
Bir kadının kuvveti en fazla 12-14 yaşındaki bir erkek çocuğu kadardır. Burun kemiği ve haya bölgesi hariç vücuduma vurduruyorum. Kimilerine boks eldiveni de veriyorum. Erkeklerde ise daha korunaklı bir sisteme geçiyorum. Bazıları kask takmamı istemiyor. Ben de ellerimle yüzümü kapatarak vurmasını sağlıyorum.
Stres koçu olmak isteyenleri eğitmek isteyen Günay, 3-5 yıl daha dayak yedikten sonra bayrağı gençlere devretmeyi düşünüyor.