Edinilen bilgiye göre olay önceki gece 02.00 sıralarında Kozlu ilçesindeki sahilde yaşandı. BEÜ Tıp Fakültesi Bölümü son sınıf öğrencisi olan Çağatay Çelik, okuldaki sunumunun ardından arkadaşlarıyla stres atmak için sahile geldi.
Burada bir süre gitar çalıp şarkı söyleyen genç doktor, saatin ilerlemesiyle birlikte toparlanıp evine dönmek istedi. İddialara göre bu sırada Çağatay Çelik ve arkadaşlarının yanına Mert B., Murat B. ve G.K.S. gelerek gitar çalmasını istedi.
Üç kişinin isteğini kırmayan Çelik, topladığı gitarı kılıfından çıkarak istenilen parçayı çalmak istedi. Şüphelilerden birisi Çelik'ten bu sırada sigara istedi. Ancak genç doktor bu isteği geri çevirince yumrukların hedefi oldu.
Dakikalarca yumruklanan, çenesinde ve vücudunun çeşitli yerlerinde kırıklar meydana gelen Çağatay Çelik, zanlıların yanından kaçarak babasından yardım istedi. BEÜ Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılan genç doktor, ameliyata alındı.
YILLARIMI VERDİM
Baba Fuat Çelik ise yaşananlara tepki gösterdi. Oğlunu kanlar içerisinde bulunca dünyası yıkılan baba Fuat Çelik, olayı gerçekleştirenlerin cezalandırılmasını istedi. Olay gecesini anlatan baba Çelik, oğlunu doktor yapmak için yıllarını verdiğini söyleyerek şöyle devam etti:
"Gece saat 02.00 sıralarında oğlumdan bir telefon geldi. Konuşamıyor. Ama yerini bildiğimiz için hiç beklemeden bir kaza geçirdi zannettik. Gittiğimizde şok olduk. Üç kişi tarafından bunun ikisi lisanslı boksör, diğer bir kişinin kim olduğunu bilmiyorduk. O kişinin de Cumhuriyet Savcılığından araması olduğunu öğrendik. Acımasızca oğlum darp ediliyor. Hiçbir sebebi olmadan dayak yiyor. İntörn doktor kendisi, mezun olmak üzere. Genç bir doktorumuz. Atama bekleyecekti. Bir ay sonra atanacaktı. Arkadaşlarıyla vakit geçiriyor, gitar çalıyor. Mesaiden çıktı. Sunum sonrası kafa dağıtıyorlar. Alkol yok. Sahilde oturuyorlar. Yanlarına gelen kişi şarkı çalar mısın diyor? Tabi ki deyip isteğini yerine getiriyorlar. Bir sigara istiyor. Sigara yok diyor. Bu kelimeyi duyunca Mert B. İsimli çocuk acımasızca yumruklarıyla oğlumun üzerine saldırmaya başlıyor. Yanında diğer arkadaşı tarafından oğlum dövülmeye başlıyor. Aldığı darbeler sonrasında kaçıyorlar. Hem sol hem sağ tarafından acı bir şekilde dayak yemeye devam ediyor. Çenesinin kırılma sesini duyuyor. Darbeler üst üste devam ediyor. En az 20 kere yumruk yediğini söylüyor. Her iki tarafta da kırık meydana geldi. O gece polislerin de yoğun gayreti vardı. Yakalandılar, bir tanesi başka suçlardan arandığından dolayı anında tutuklanıp cezaevine gönderildi. Diğer ikisi serbest kalmıştı. Ancak biri dün yeniden gözaltına alındı. Diğeri hala serbest. Doktor olacaktı. Youtuber'lık yapıyordu. Neden böyle şeyler yaptılar. Bir türlü anlam veremiyoruz. Neden bunlara kimse önlem almıyor. Neyin var oğlum demiyor? Aileleri neden ilgilenmiyor. Ben çocuğumu doktor yapmak için yıllarımı verdim. Küçük yaştan beri doktorluk için mücadele veriyordu. BEÜ'ye de iyi bir puanla girdi. Tam mezun olacağı zaman böyle bir olay başına geldi. Karıncayı dahi incitmeyen bir insandı. Bunların hiçbir şekilde cezasının ertelenmesini istemiyorum. Hukuka sonuna kadar güveniyorum. Tüm yetkililere sesleniyorum. Bu tür davalara el atılmadığı sürece bu gençlerimiz hep tehlikede."
"ÖLECEĞİMİ DÜŞÜNDÜM"
Mezuniyetine günler kala böyle bir olay yaşadığını anlatan Çağatay Çelik ise yaşadığı korku dolu anları anlattı. Hiç beklemediği şekilde yumruk yediğini söyleyen Çelik, dehşet anlarını şöyle anlattı:
"Arkadaşlarla kafa dağıtalım eğlenelim diye sahile indik. Yanımda gitar vardı. Çalmaya başladık. Gece de geç olunca toparlanalım dedik. Tam gidiyorduk. Üç yabancı insan yanımıza geldi. Az önce çalıyordunuz galiba bize bir şarkı çalsanıza dedi. Ben de çalarız dedim. Gitar çalmayı, insanlara şarkı söylemeyi seviyorum. Tam gitarı kabından çıkarttım. Bir sigara versene dedi. Son sigaram veremem dedim. Hiç beklemediğim şekilde bir anda yumruk yedim. Yumruğun üzerine sendeledim. Bir insan böyle bir şey beklemez. Yere düştüm. Yerdeyken birkaç kez tekme falan da yedim. Çok net hatırlamıyorum. Israrla vurdular. Çenemin kırıldığı anı hissediyorum. Mert denen arkadaş vurduğunda oldu. Çenemin olduğu gibi yukarı kaydığını hissettim. Ben herhalde öleceğim dedim. Bulduğum ilk fırsatta kaçtım. Hastanede ameliyat olmam gerektiğini, vida atacaklarını söylediler. Belki bir iki yıl sürecek tedavi süreci var. Psikolojik tarafı da var. Aşmaya çalışıyorum. Mezuniyetime sayılı günler vardı. Bütün bunlar eklenince hem mezuniyet, sosyal hayat, müzik gitarla para kazanıp kendi eğitimimi sürdürüyordum. Aileme ulaşmışlar. Tehdit mesajları gelmiş. Biz bunları göz ardı ediyoruz. Mahkemeye ve adalete güveniyoruz."
Olayın ardından lisanslı boksör olduğu iddia edilen zanlı Mert B. ve Murat B. çıkarıldıkları nöbetçi mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Diğer zanlı G.K.S. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.