Dünyanın farklı ülkelerinden 1000 şefin aday gösterildiği ve 700 şefin değerlendirildiği Gastronominin Nobel'i olarak adlandırılan Basque Culinary World Prize (BCWP) 2023'ün kazananı Şef Ebru Baybara Demir oldu. Şef Ebru Baybara Demir bu ödülü Türkiye'ye taşıyan ilk Türk kadın şef oldu. Mardin'de alanında yaptığı çalışmalarla isminden söz ettiren, yaptığı sosyal sorumluluk projeleriyle dikkatleri üzerine toplamayı başaran Ebru Baybara Demir, mutfaktaki uzmanlığı aracılığıyla kültürel entegrasyon, sosyal kalkınma ve biyolojik çeşitlilik alanlarında gastronomiye yaptığı önemli katkılardan dolayı '2023 Basque Culinary World Prize'a layık görüldü. Şef Demir son olarak TBMM'de düzenlenen 100. yıl resepsiyonunda düzenlenen özel yemeği hazırlamıştı. San Sebastian'da düzenlenen ödül törenine Ekonomik Kalkınma, Sürdürülebilirlik ve Çevre Bakanı Arantxa Tapia, Basque Culinary Center Başkanı Vicente Atxa ve Basque Culinary World Prize Jüri Başkanı Joan Roca, Türkiye'nin Madrid Büyükelçisi Nüket Küçükel Ezberci katıldı. Ödül töreninde bir konuşma yapan Ebru Baybara Demir şunları söyledi: "2023 Basque Culinary World Prize'ı kazanmak tarif edilemez bir onur. Gastronomi alanında önde gelen uzmanlar tarafından 'doğanın aşçı gücü' olarak tanımlanmak ise benim içi inanılmaz derecede anlamlı. Bu ödülü almak sadece bir şef olarak değil, Cumhuriyetimizin 100. yılında Atatürk'ün açtığı yolda ilerleyen bir Türk kadını olarak da benim ve ülkem için ayrıca büyük bir önem taşıyor. Aldığım ödülü bu yolculukta bana eşlik ederek hayatlarını değiştiren kadınlara, coğrafyanın en güzel kader olduğunun kendilerine ilham olmasını istediğim Türkiye'deki geleceğin gastronomlarına, aileme ve benimle aynı felsefeyi paylaşan tüm yol arkadaşlarıma ithaf ediyorum."
JÜRİ BAŞKANI ROCA: FARKLI KÜLTÜRLER ARASINDA DİYALOG KÜLTÜRÜNÜ ÖNE ÇIKARIYOR
Organizasyonun jüri başkanı Joan Roca ise şunları söyledi: "Ebru, insanlığın, bağlılığın ve gücün olağanüstü bir örneğidir. Buna ek olarak, gastronomide farklı alanları birbirine entegre etme başarısı, iklim değişikliğinin ilerlemesine karşı bir savunma olarak biyoçeşitliliğin önemini ortaya koymasıyla önemli bir yere sahip. Çalışmaları, toprağını bırakma zorunda kalan insanların entegrasyonunda gıdanın nasıl kullanılabileceğini ve kalkınma fırsatları yaratma becerisini vurguluyor. Çabaları, farklı kültürler arasında diyalog için alan yaratmada yemek yapmanın rolünü de ortaya koyuyor. Ebru'nun çalışmaları son yirmi yıldır bu konulardaki soruları yanıtlıyor, tutarlı ve ısrarlı bir şekilde ortak sorunların ele alınmasında bağlantı kurmanın, iş birliğinin ve sinerjinin ne kadar merkezi olduğunu gösteriyor."
BRAS: BİR KÖY ÇOCUĞU OLARAK EBRU'DAN ÖZELLİKLE ETKİLENDİM
Tüm finalistlerden çok etkilendiğini ancak özellikle Ebru Baybara Demir'den daha çok etkilendiğini söyleyen Jüri üyelerinden Michel Bras, "Bir köy çocuğu olarak köylerde annelerin oynadığı rolü hatırlıyorum. Bir köy çocuğu olarak, üçü de büyük övgüyü hak ediyor. Ebru tarafından özellikle etkilendim" diye konuştu.
100 BİN EURO ÖDÜL DEPREMZEDE ÇOCUKLARA
Ebru Baybara Demir, 6 Şubat depremlerinden sonra Hatay İskenderun'da kurulan Gönül Mutfağı'nda yaklaşık 3 bin kişinin bizzat gönüllü olarak çalışmasıyla ve gelen desteklerle depremzedeler için 15 milyon kap yemek hazırlayıp dağıtmıştı. Basque Culinary World Prize ile gelen 100 bin Euro'luk ödül, Hatay'daki depremzede çocukların okul kahvaltılarını devam ettirmek üzere gerekli desteğin sağlanacağı yeni bir sistem için kullanılacak.
Mardin'de gastronomi alanında hayata geçirdiği dikkat çekici projelerle sosyal kalkınma ve biyo çeşitliliği desteklerken kültürel entegrasyona da katkı sağladı. Şef Baybara Demir, Şubat 2023'te meydana gelen yıkıcı depremin ardından başlayan destek çalışmasının yanı sıra yirmi yılı aşkın süredir, mülteci entegrasyonu, iklim değişikliğinin toprak üzerindeki etkisi ve toplumsal kalkınma odaklı projeleriyle bugüne kadar birçok konuya gastronomi odaklı çözüm üretmek için çalıştı.