Olay, 20 Kasım gecesi merkez Selçuklu ilçesi Yazır Mahallesi Topak sokakta bulunan bir oto galericide meydana geldi. İbrahim Kağnıcı, iddiaya göre daha önce araba ticareti yaptığı Muhammet Paytar'ın iş yerine giderek Paytar'a tokat atıp, bıçak çekti. Paytar'da kendisini korumak adına iş yerinde bulunan tüfeğini çıkartıp, hedef gözetmeden ateş etti. Bu sırada dışarda bekleyen grup içerisinden gelen yeğen Süleyman Kağnıcı, Paytar'ı vurarak öldürdü. Olay sonrası Cinayet Büro Amirliği ekiplerince gözaltına alınan Süleyman Kağnıcı, Hakkı Görkem Oğur (21), Abdullah Oğur (29) Uğur Koçak (30), İbrahim Kağnıcı (31) ve Fatih Çoban çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
MUHAMMET'İ 75 BİN TL İÇİN ÖLDÜRMÜŞLER
1 yıllık evli olan Muhammet Paytar'ın pandemi döneminde İstanbul'da bulunan özel bir üniversiteyi burslu olarak kazandığı ancak uzaktan eğitim nedeniyle ikinci sınıfta okulu bırakıp galericilik yapmaya başladığı belirtildi. Olaydan 25 gün öncede öldürüldüğü dükkanı tuttuğu öğrenilen Paytar'ın acılı babası Erdal Paytar, oğlunun 75 bin TL alacağını istediği için öldürüldüğünü söyledi. Paytar, "3 ay önce bunlara 3 tane araba verdik. Karşılığında da oğluma bir tane lüks bir araba verdiler. Bunun üzerine bize 75 bin TL de borçları vardı. Arabalar benim üzerimeydi. Satışlarını İbrahim Kağnıcı adına ben yaptım. 1 ay sonra borçlarını vereceklerini söylemişler. Oğlum araç kiralama konusunda onlara yardımda etmiş. Bir ay sonra vereceklerini söyledikleri parayı 3 ay geçmesine rağmen vermemişler. Oğlum cinayet günü Seydişehir ilçesinden bir araba almış. Para eksiği olunca kendisine borcu olduğu için onları aramış. Onlar da 'Senin bize verdiğin arabalar bozuk, kilometresi fazla, biz bu parayı sana vermeyeceğiz, cesursan, delikanlıysan gel al alabiliyorsan' demişler. Oğlumda 'Siz bunları bile bile, görerek aldınız' diyerek cevap vermiş. Oğlum aldığı arabanın parasını ödeyebilmek için ablasını arayıp ondan para almış' dedi.
İŞ YERİNİN ÖNÜNDE PUSU KURMUŞLAR
Oğlunun pusu kurularak öldürüldüğünü savunan Erdal Paytar, "Oğlum arabayı aldıktan sonra akşam iş yerine gelmiş. Aracını stop bile ettirmeden iş yerine girmiş, Dükkanın önünde pusu kurmuşlar. Oğlum işyerine gelir gelmez İbrahim Kağnıcı içeri girerek tekme-tokat saldırıp, bıçak çekmiş. Bu esnada dışarıdakilerde içeri girerek oğlumu vurup, hunharca katletmişler. Oğluma yönelik bir tehdit ve baskı olduğunu sonradan öğrendik. Bir oğlum vardı onu da elimden aldılar. Tek suçu alacağını istemekti" diye konuştu.
'ORAYI TUTMAYALIM DEMİŞTİM'
Olayın meydana geldiği iş yerinde 6 ay öncede bir mimarın öldürülmesi nedeniyle oğluna iş yerini kiralamayalım dediğini de anlatan Erdal Paytar, "Daha önce orada bir kişi öldürülünce oğluma acaba burayı tutmasak mı dedim. Oda bir şey olmaz baba, bismillah der biz işimize gücümüze bakarız dedi. Devletimiz benim sesimi duysun. Bu mantar tabancası değil ki herkesin elinde ruhsatsız tabanca var. Bunu herkes kolay bir şekilde elde etmemeli. Buna da artık ağır bir ceza verilmeli. Katillerde cezasını çeksin" ifadelerini kullandı.