Avcılar'da geçen yıl doğum gününe iki gün kala oğlu ve annesinin yanında bıçaklanarak öldürülen Seda Kurt'un, müebbet hapis istemiyle dava açılan dini nikahlı eşi Ercan Akkaş'a kırmızı bülten çıkarıldı. Kızının, torununun kolları arasında son nefesini verdiğini söyleyen Bedia Akar, "Kızımın çığlıkları başladı. İmdat, kurtarın diye bağırıyordu. Yapma diyemedi, bu kelime yarım kaldı. Oğlu başına çömelmiş 'anneciğim' diye çığlıklar atıyordu. Kızım bana baktı ve son nefesini torunum Özgür'ün kollarında verdi" dedi.
TORUNUMUN KOLLARI ARASINDA SON NEFESİNİ VERDİ
Avcılar'da 4 Kasım 2019 tarihinde meydana gelen olayda işsiz olduğu öğrenilen Ercan Akkaş (42), dini nikahlı eşi Seda Kurt'u (41) bıçakla öldürdükten sonra firar etmişti. Bugüne kadar yakalanamayan katil zanlısı Akkaş'ın Gürcistan'da olduğu duyumları üzerine mahkeme tarafından kırmızı bülten çıkarıldı. Bakırköy 11.Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davaya şikayetçi olarak katılan anne Bedia Akar'ın (60) ifadesi, duruşma salonundakilerini duygulandırdı.
Bedia Akar müşteki ifadesinde maktulün kızı olduğunu ve geçimsizlik yüzünden Ercan Akkaş'la bir süredir ayrı yaşadıklarını anlattı. Kızının ilk evliliğinden olan kocasının bulunamadığı için gaiplik davasının devam ettiğini belirten anne Bedia Akar, "Onun için kızım Ercan Akkaş'la evlenemiyordu. Kızımın ilk eşinden Özgür adında bir oğlu vardır. Mahkeme kızımın ilk eşinin gaip olduğuna karar vermiş, ancak nüfustan düşüm yapılmamıştı. İlk eşinin gaiplik kaydı verilmediğinden kızım Ercan Akkaş'la evlenememişti.
Kızımın Ercan Akkaş'dan da 2 yaşında bir kızı vardı. Evde huzur yoktu. Ben çocukları yanıma almıştım. Ercan sesini çıkarmamıştı. Bir süre sonra Özgür'ün yanına gelmiş ve kızını görmek istediğini söylemiş" dedi. Cinayetten bir gün önce Ercan Akkaş'ın 'denetimli serbestliğim var, Ankara'ya gideceğim. Kızımı göreyim' diyerek eve geldiğini sözlerine ekleyen Bedia Akar, "Otogara gitmiş. Ancak kimliğimi bulamıyorum' diyerek eve geleyim, yarın Ankara'ya giderim demiş. Gece 02.00'den sonra eve geldi. Ben yattım. O gece çok iyi davranıyordu. Kızım bana benden özür diledi, yaptıklarından pişman olduğunu anlamış diye konuşmuştu.
Hava aydınlanıyordu. Gürültüyle uyandım. Kızımın 'yapma, ah, oh, diye odadan sesleri geliyordu. Kapı kapalıydı. Kapıyı açıp içeri girdim. Kızımı tekme tokat dövüyordu. O sıra 2 yaşındaki torunum ağlamaya başladı. Ercan'ı dışarı çıkardım. Salona geçtiğim andan dakika sürmedi kızımın çığlıkları başladı. İmdat, kurtarın diye bağırıyordu. Yapma diyemedi. Bu kelime yarım kaldı. Kızımın nefesi yetmedi. Ercan'ın elinde mavi saplı kanlı bıçak vardı. Kızım yerde yatıyordu. Özgür başına çömelmiş ve 'anneciğim' diye çığlıklar atıyordu. 2 yaşındaki torunum şoka girmiş, ellerini ileri doğru uzatmış, göz bebekleri büyümüş ve boşluğa bakıyordu. Torunumun elleri de kanlıydı. Kızıma 'Seda uyuma annem' dedim. Bana baktı ve son nefesini oğlu Özgür'ün kollarında verdi. Evden kaçarken demir kapıyı açamadı ve bana da 'kapıyı çabuk aç, yoksa seni de öldürürüm' dedi. Sonra evden çıkıp gitti" dedi.
KIRMIZI BÜLTEN ÇIKARILDI
Bedia Akar'ın avukat Fadime Polat da katil zanlısının telefonunu ve kimliğini evde bırakarak kaçtığını, muhtemelen sahte kimlikle dolaştığını söyledi. Mahkeme ara kararında yaklaşık bir yıldır yakalanamayan Ercan Akkaş hakkında kırmızı bülten çıkarılmasına karar verdi. Avukat Polat yaptığı açıklamada ise ortak arkadaşlar vasıtasıyla Ercan Akkaş'ın Gürcistan'a kaçmış olduğu yönünde istihbari duyumların bulunduğunu anlattı. Seda Kurt cinayeti davasına, 'Kadın Savunma Ağı' adlı sivil toplum kuruluşu üyeleri destek verdi. Sivil toplum üyesi kadınlar ellerinde, "Seda Kurt için adalet', ' Erkek Adalet Değil Gerçek Adalet', 'Kadın Katillerini Tanıyoruz' ve 'Ercan Akkaş tutuklansın' şeklinde dövizler taşıyarak Ercan Akkaş'ın bir an önce yakalanmasını istediler.