Yaşantısıyla, mücadelesiyle, eserleriyle zihinlere kazınan, gerçek bir dava ve mücadele adamı 82 yaşındaki Mütefekkir, Gazeteci, Yazar Sadık Albayrak'ın hayatı belgesel oldu. VAV TV'de Hikmet Öztürk'ün moderatörlüğünde yayınlanan "Yüzler ve İzler" isimli belgesel, Albayrak'ın mücadelelerle dolu yaşantısına ayna tuttu. Vaiz olarak gazete manşetlerinde yer aldıktan sonra İmam Hatip kimliğinin Türkiye çapında yayıldığını belirten Albayrak, insanlarda bir yere tabi olmak ve sığınmanın olduğunu ancak, kendisinin yaşamı boyunca verdiği mücadelede Cenab-ı Hakk'a sığındığını söyledi. Cezaevine konulduğunda oğlu Berat Albayrak'ın 4 yaşında olduğuna dikkat çeken Yazar Sadık Albayrak, babasının kanser olduğunu da atıldığı demir parmaklıkların ardında öğrendi.
Yüzler ve İzler | Gazeteci-Yazar Sadık Albayrak 1. Bölüm | Fikre ve aksiyona adanmış bir ömür
Gerek yaşantısı gerek mücadelesiyle umudu kırılmış insanlara ilham vermiş, nesillere örnek olmuş, eserleriyle zihinlere kazılmış gerçek bir dava ve mücadele adamı olan Sadık Albayrak yazdığı eserler ve gazete yazıları sebebiyle defalarca mahkemelerde yargılandı. Yaşamı boyunca inandığı değerlerden ve davasından vazgeçmeyen, "Zulme uğrayanların hayatını yazmak boynumun borcu" diyerek büyük bir aşk ve heyecanla ilim dünyasına hizmete devam eden Yazar Sadık Albayrak, anlattıklarıyla 82 yıllık ömrünün büyük bir kısmını mücadele içinde geçtiği bir kez daha ortaya çıktı.
23 YAŞINDA KÜRSÜ VAİZİ OLDU
Ramazan Bayramı'nın ilk günü ekrana gelen programda, Yazar Albayrak, Trabzon'un Of ilçesine bağlı Yenice köyünden, İstanbul'a uzanan çileli ve bir o kadar da mücadeleci hikâyesini anlatırken duygu dolu anlar yaşadı. Albayrak, genç yaşında Sultanahmet Camii kürsü vaizliğine giden başarı dolu hikâyesinin yanı sıra yazıları nedeniyle cezaevine konulması, yazarlık ve siyasi hayatını tüm detaylarıyla anlattı. İlme adanan bir ömür olarak hafızalarda yer edinen Yazar Sadık Albayrak, hayat hikâyesini anlattığı programda, kürsü vaizi olmak için mücadele ederken, Sabah Gazetesi Yazarı Hıncal Uluç'un babası Fuat Uluç ve Şair Necip Fazıl Kısakürek ile de yolunun nasıl kesiştiğini anlattı.
DİK DURDU, TAVİZ VERMEDİ
Uğruna adadığı davası ve yazıları nedeniyle o dönemin sistemi tarafından sarı basın kartının elinden alındığını belirten Albayrak, başörtülü eşinin, mezun olduğu okuldan diploma sureti almak istediğini, ancak kendisinden başı açık fotoğraf istendiğini anlatırken duygulu anlar yaşadı.
Kürsü vaizi olduğu dönemde Albayrak, 'Yakışıklı adamsın, gel sana film çekelim' teklifleriyle baş koyduğu ilmi çalışmalarından da alıkonulmak istenirken, o dönemin para babalarının, kolay yoldan cennete yollayacak sosyete hocalığına geçmesi tekliflerini de tepki göstererek reddetti.
TÜRKÇE EZANA ŞAHİTLİK ETTİ
Trabzon'un Of ilçesine bağlı Yenice Köyü'nde bizzat Türkçe ezan okunmasına şahit olan Yazar-Gazeteci Sadık Albayrak, "Köyde imamın Türkçe ezan okumasına bizzat şahitlik ettim. Köyde cami imamı minareye çıkıp 'Tanrı uludur, Tanrı uludur' deyince ardından ben de kısık sesle 'Allahu ekber' dedim" ifadelerini kullandı.
İRŞAT VAZİFELERİNDE BULUNDU
Yazar-Gazeteci Sadık Albayrak, 15 Şubat 1942'de Trabzon'un Of ilçesine bağlı Yenice Köyü'nde doğdu. 1954'te İlkokulu Cudibey İlkokulu'nda tamamladı. İmam–Hatip Okulu'na kaydoldu. 1962'de imtihanla İstanbul Yüksek İslam Enstitüsü'ne girdi. 1966 yılında mezun oldu. 1964 yılında İstanbul Sultanahmet Camii kürsü vaizliğine tayin edildi. Askere gittiği 1967 ortalarına kadar, Beyazıt, Şehzadebaşı, Fatih camilerinde irşat vazifelerinde bulundu.
İDEALLERİ UĞRUNA HAPİS YATTI
Albayrak, 1977'de İskilipli Atıf Efendi'nin bir eserinden ötürü, merhum Necip Fazıl'la beraber yargılandı. 1981'de ise bir eserinden dolayı mahkûm oldu. 1982-1983 tarihlerinde 9 ay kadar Silivri Kapalı Cezaevi'nde yattı.