Ankara Şehir Hastanesi Acil Tıp Kliniği Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Hakan Oğuztürk FDA'nın, BioNTech aşısına 16 yaş ve üstü için tam onay vermesi ve aşılamanın vaka sayılarına etkilerine ilişkin açıklamalarda bulundu. Salgın döneminde zamana karşı yarışıldığına, her gün dünya genelinde milyonlarca insanın hastalandığına ve bu nedenle hızlı adımlar atmanın gerekliliğine işaret eden Oğuztürk, "Aşının, Kovid-19'la mücadelede elimizdeki en güçlü silah olduğunu kabul etmemiz gerekiyor." dedi. Aşıları hızlı şekilde insanlığın hizmetine sunmak adına öncelikle "acil kullanım onayları" verildiğini aktaran Oğuztürk, bu uygulamanın, sadece Kovid-19 değil, geçmişte başka aşılar için de gerçekleştirildiğini dile getirdi.
"ART NİYETLİ İNSANLARIN ELİNDEN KOZUNU ALMASI AÇISINDAN DA ÖNEMLİ"
Prof. Dr. Oğuztürk, aşı karşıtlarının genellikle, "aşının onay almadığını" gerekçe gösterdiğinin anımsatılması üzerine, şu değerlendirmelerde bulundu:
"FDA'nın BioNTech aşısına kalıcı onay vermesi, bu konuyu kaotik bir şekilde kullanma amacında olan bazı art niyetli insanların elinden kozunu alması açısından da önem arz ediyor. Uygulamada zaten aşının kullanımı söz konusuydu. FDA'nın kalıcı onay vermesi de teorik anlamda ayrı bir güç katacaktır. Kalıcı onay verilmesi, bu aşının tartışılmaz şekilde kullanılabilirliğiyle ilgili herhangi bir medikal veya etik anlamda sorun olmadığının teyididir."
AŞILAMA SAYESİNDE VAKA SAYILARI "PLATO" ÇİZMEYE BAŞLADI
Kovid-19 vaka artış hızı, baskın tür haline gelen bulaşıcılığı yüksek Delta varyantı ve bu süreçte aşılanmanın önemine işaret eden Prof. Dr. Oğuztürk, 2020'nin yaz döneminde, aşı olunmaması sebebiyle dünya genelinde çok daha fazla vaka görüldüğünü ve ölümlerin yaşandığını anımsattı. Ankara Şehir Hastanesi Acil Tıp Kliniği Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Hakan Oğuztürk, şunları kaydetti: "Aşı, Delta varyantı dahil bütün varyantlara karşı etkinliğini devam ettirebilecek güce sahip. Aşılama sayesinde vaka sayılarının yükselmediğini, bir şekilde plato çizdiğini görüyoruz. Kısıtlamalar kaldırılmış olmasına rağmen aşı sayesinde vakaların şiddetli bir artış eğilimine girmediğini görüyoruz. Eğer aşıların kullanım durumu söz konusu olmasaydı daha vahim rakamlarla karşı karşıya kalabilirdik."
Türkiye'de meslekler içerisinde yüzde 90'ın üzerindeki oranla en fazla sağlık çalışanlarının aşılandığına ve sağlık çalışanları içerisinde Kovid-19 nedeniyle vefat eden kişi sayısının sıfırlandığına dikkati çeken Oğuztürk, bunun, aşının etkinliğinin en güzel örneklerinden olduğunu vurguladı.
"HASTANELERDEKİ YOĞUN BAKIM VE SERVİSE YATIŞ ORANLARI ARTMADI"
Prof. Dr. Hakan Oğuztürk, "Şu an kullanılan tüm aşıların Kovid-19'a karşı ciddi anlamda faydası var. Aşı olan kişiler sayesinde hastanelerdeki yoğun bakım ve servise yatış oranları da artmadı, vaka sayılarının yükselmesinin önüne geçilmiş oldu." dedi. Sonbaharda kapalı alanlarda geçirilen sürenin arttığına ve Delta varyantının çok hızlı bulaştığına işaret eden Oğuztürk, "İki kişinin karşılıklı olarak 1,5 dakika dahi iletişim içerisinde olması maalesef hastalanmaya sebebiyet veriyor. Sonbaharda kapalı alanları kullanma artacağından, vakaların tekrar artma riski doğal olarak ortaya çıkıyor." diye konuştu.
Ankara Şehir Hastanesi Acil Tıp Kliniği Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Hakan Oğuztürk, aşının en güçlü silah olduğunu vurgulayarak, "İki doz inaktif aşı olan kişilerin üçüncü takviye dozunu, birinci dozunu yaptırmış olanların da ikinci dozunu vaktini geçirmeden yaptırması, sonbahar ve kış aylarını kısıtlamasız, rahat geçirmemiz açısından önem taşıyor." uyarısını yaptı.