Yerkabuğu içindeki kırılmalar nedeniyle ani olarak ortaya çıkan titreşimlerin dalgalar halinde yayılarak geçtikleri ortamları ve yer yüzeyini sarsma olayına "deprem" adı verilir. Deprem bölgeleri haritasında yurdumuzun yüzde 92'si bu bölgelerin içersinde yer almaktadır. İstanbul'da yaşanan depremin ardından vatandaşlar tüm detayları araştırmaya başladı. Peki, fay nedir? Ülkemizde fay hatları nerelerden geçer? İşte fay hattı hakkındaki tüm detaylar…
FAY HATTI NEDİR?
Yer kabuğunu oluşturan levhaların hareketleri sonucu oluşan gerilme ve sıkışmalar, yer kabuğunun bazı bölümlerinde yüzyıllar boyunca enerji biriktirir. Bu enerjiler zaman zaman ortaya çıkar. Yer kabuğundaki bu hareketli kesimlere "fay" adı verilir.
Birbirlerinin hareketini engelleyen levhalar arasında sürtünme başlar. Levhaların birbirlerine sürtünmesi sırasında, büyük kaya kütlelerinin arasında kalan "fay" adını verdiğimiz zayıf yerler zorlanırlar ve buralarda gerilme enerjisi birikir.
Zorlanma ve sürtünmenin etkisiyle kısa bir zaman içerisinde çok şiddetli bir kırılma ve hareket ortaya çıkar. Oluşan ilk harekete "deprem" (ana şok), şiddetli sarsıntının etkisiyle o bölgedeki yer kabuğunun zayıf diğer kısımlarının kırılmasına da "artçı depremler" (artçı şoklar) denir.
FAY HATTI NEREDEN GEÇİYOR?
Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA), ile Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından geliştirilen Türkiye fay hattı haritası, vatandaşların hizmetine sunuldu. İşte, MTA ve AFAD tarafından interaktif sistem üzerine yerleştirilen 2019 Türkiye fay hattı haritası.
TÜRKİYE FAY HATTI HARİTASI İÇİN TIKLAYINIZ
Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şubesi Başkanı Engin Er, 12 Kasım 1999 Düzce depreminin 19'uncu yılında Bursa Akademik Odalar Birliği binasında toplantı düzenledi. Er, "Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA) internet sayfasına girildiğinde evinizin neresinden fay hattının geçtiğini görebilebilirsiniz. Bursa'da 7 büyüklüğünde bir deprem bekleniyor. Bunu herkes biliyor. Yapılması gereken şeyler çok basit. Planlama yapacağız. Bin tane, 10 bin tane tek planlama, bir tane bütüncül planlamanın yerini tutmaz. Deprem hangi büyüklükte, nerede olur biliyoruz. Zemin ve binaların özelliklerini de biliyoruz. Yapılacak şey bütüncül planlamadır" dedi.
Anlatıların bir hikaye gibi geldiğini ve pek de ciddiye alınmadığını savunan Er, "Sanki biz kaf dağının arkasındaki bir hikayeden bahsediyoruz gibi kimse bizim söylediklerimizi anlamıyor. Bir sürü şeyler söylemedik, sadece 'deprem olacak ve yıkılacak' dedik.